Selaammm, nasılsınız? Umarım çok iyisinizdir. Ben iyiyim. Güzel bir bölüm sizleri bekliyor. Umarım beğenirsiniz.
Oy verip satır arası yorum bırakmayı unutmayın lütfen. Seviliyorsunuz.
Ellerimin kapattığı dudaklarımdan heyecandan titreyen soluklar alıp veriyordum Buket'in çığlığını duyana kadar. Önce Çetin'e bakıp daha sonra arkasında kalan Buket'e hemen sonra da onun da arkasında kalan Serkan Bey'e çevirdim bakışlarımı.
''Gerçekten tam şu anda gelmeye karar vermek zorunda mıydın be minik?'' dedim gözlerimi kapatıp derin bir nefes verirken.
Ambiyansı bozmamak adına bakışlarımı yeniden Çetin'e çevirdiğimde beklenti dolu gözlerle bana baksa da aklı arkasından gelen seslere kaymıştı. Derin bir nefes alarak arkamdaki Nil ve Kerem'e çevirdim başımı. Nil heyecanlı olsa da vereceğim cevaptan eminmiş gibi bana bakıyordu. Kerem de sadece gülümseyerek izliyordu bizi. Ancak ikisinin gözünde de az önce kendileriyle tanıştırdığım kadının doğumunun tam şu anda başlamış olmasının tedirginliği vardı.
Ben bir doktordum, daha da önemlisi ben bir kadın doğum doktoruydum ve bulunduğum ortamda bir kadın doğum sancısı çekiyordu. Buket'ten gelen yüksek sesli bir inlemeyle bakışlarım yeniden ona dönmüştü. Acele etmem gerektiğinin farkında olsam da her gün evlilik teklifi almıyorum diyerek tadını çıkartmak istiyordum ancak bu durumu fazla uzatamazdım. Müdahale edilmediği her an annenin de bebeğin de hayatı riske girerdi.
Başımı stadyumun açık tavanından yeni yeni yağmaya başlayan kar tanelerine ve oradan da gökyüzüne çevirdim. 'Anne, baba ben evlilik teklifi aldım. Ben çok mutluyum, umarım siz de orada çok mutlusunuzdur.' diye geçirdim içimden dolu gözlerle.
Tekrar Çetin'e baktığımda hala kıpırdamadan vereceğim cevabı bekliyordu. Daha fazla bekletmemek adına başımı aşağı yukarı sallayıp konuştum.
''EVET!'' diye bağırdım tüm gücümle.
Bakışlarım arka tarafa kayarken Serkan Bey Buket'in ayağa kaldırmış, zor gücele tribünlerin merdivenlerine doğru yürütüyordu. Çetin'e işaret parmağımı kaldırıp bir dakika beklemesini söyleyerek koşup yanlarına gittim.
Serkan Bey'in karşısında durduğumda Buket derin nefesler alıp veriyordu. ''İsmen tanıştık ama mesleğimi söylemedim size. Kusura bakmayın. Kadın doğum doktoruyum ben. Siz yavaş yavaş inin merdivenlerden, malum az önce evlilik teklifi aldığım için hemen geliyorum peşinizden.'' dedim hızlı hızlı.
Serkan Bey'in gözleri şaşkınlıkla irileşirken başka şansı yokmuş gibi başını aşağı yukarı salladı. Dizleri üzerinde bıraktığım sevgilimin yanına döndüğümde gözleri verdiğim cevapla parlayan ancak durumun garipliğiyle ne yapacağını şaşırmış Çetin'i dizini yasladığı yerden çekip ayağa kalkmış beni izlerken buldum.
''Kusura bakma sevgilim.'' dedim mahcup bir ifadeyle.
Ellerimi ellerinin arasına alarak ikisinin de üzerine birer öpücük bıraktı. ''Hiç önemli değil güzelim. Sen bana evet dedin ya benden mutlusu yok.''
Kutunun içerisindeki tektaşı çıkartıp gözlerime çevirdi bakışlarını. Gözlerimin içerisine bakarak yüzüğü parmağıma taktığında heyecandan aldığım nefesler ciğerlerime yetmiyor gibi hissediyordum. Yüzük parmağımdaki yerini aldığında beklemeden kollarımı boynuna doladım. O da eş zamanlı olarak kollarını sıkıca belime sardığında dudaklarımdan iki kelime çıktı yalnızca.
''Seni seviyorum.''
''Seni seviyorum.'' diyerek yüzünü boynuma çevirip bir öpücük bıraktı.
Geri çekildiğimizde dakikalardır olduğu gibi herkesin bakışları bizdeydi. Boğazımı temizleyip utanarak başımı yere eğdiğimde Çetin bir elini boynuma yaslayarak saçlarımın arasına bir öpücük bıraktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşka Bilet
Chick-LitHayatında daha önce hiç futbol maçı izlememiş olan Açelya, bir gün ailesiyle birlikte akşam yemeği yerken babası televizyonda milli maç olduğunu söyler ve Açelya da herhangi bir işi olmadığı için oturup ailesiyle beraber hayatında ilk defa futbol ma...