İlk kez yorum yapıldı öyküme, bunun şerefine nasıl olduğunu anlamadan büyük bir şevkle yazdım. Normalinden biraz daha uzun bir bölüm oldu, hasta olmama rağmen çok iyi hissettim. İyi hissettiren herkes çok daha iyi hissetsin dilerim :)
Şaşkındım çünkü böyle bir teklif beklemiyordum. Mutluydum çünkü kitaplarla iç içe bir çalışma hayatının yalnızca hayalini kurabilirdim. O kadar uzun sessiz kalmıştım ki herkes yanıtımın olumsuz olduğunu düşünmüştü.; oysa ki ben sadece inanamıyordum.
Duru, Tevfik Bey'e doğru eğilip ''Hazel ister Tevfik Bey istemez olur mu? Sadece bir promosyonu var, ben. N'olur beni de alın'' dediğinde Tevfik Bey yalnızca gülümsedi. Tuna ise kahkaha atıyordu. ''Sen misin promosyon ne bu? Nerede görülmüş ceza ve ödülün bir arada olduğu?'' dediğinde Duru gözlerini devirip, sessizce bir şeyler mırıldandı. Onlara gülümsemeden edemedim. Umarım Duru bu neşesini hiç kimse ya da hiçbir şey için kaybetmezdi.
''Ben'' dedim boğazımı temizleyerek... Neden sesim çıkmıyormuş gibi hissediyordum? ''Ben, çok isterim. Ben bunun hayalini kurduğumda bile inandırıcı gelmiyordu sadece... Bunu Yaprak'ın kuzeni olduğum için istemediniz değil mi? Eğer öyleyse... Ne kadar çok istesem de kabul edemeyeceğim, ucunda kitabımın basılma ihtimali olsa dahi...''
Tevfik Bey, ciddi konuşmamın üzerine Oğuzhan ve Tunahan'a baktı. ''Burada torpil geçmez, kendini kanıtlaman gerekir. Ben bile bu koltuğa kardeşimden daha fazla hak ettiğimi kanıtladıktan sonra oturdum, Tunahan da Oğuzhan da bunu iyi bilir.'' Tunahan alaycı şekilde gülse de Tevfik Bey o sırada bana döndüğünden bunu yalnızca ben görmüş olabilirdim.
Oğuzhan lafı devralırken istemesem de ona baktım. ''Okulunu bitirdiğim halde halen burada stajyerlik yapıyorum, sence babam torpil yapar mı?''
Doğru söylüyordu, okulundan bile mezun değilken staj da değil iş teklifi etmişti bana Tevfik Öztuna. Kabul etmesem aptallık olurdu. Gülümsedim. ''Kabul o zaman ama ben ne yapacağım ki burada?''
Tunahan gülümsedi, ''Madem bu kadar çalışasın vardı keşke ben sana iş teklif etseydim...'' dediğinde Tevfik Bey ''Baban da sen de Hazel'den uzak durun,'' dedi. Tevfik Bey iyi biriydi neden kabul edilmesindi ki aileye? İster istemez sorguluyordum.
''Sen benim elim ayağım olacaksın. Asistan gibi düşünebilirsin ama değil artık sağlığım el vermiyor bazı şeylere, bazı sağlık problemlerim çıktı yakın zamanda. İstanbul'a gitmem gerekecek belki ama gidemeyeceğim yol yoruyor, Oğuzhan da bu yüzden alelacele evleniyor ya...'' Geçmiş olsun, neyiniz var diye sormak için ağzımı açtığımda ne diyeceğimi anlamış oldu ki eliyle beni durdurdu. ''Neyse işte yeri gelecek İstanbul'da beni temsil edeceksin tabii devamlı iletişim halinde olacağız zaten oradaki çalışanlarımıza da gözüm kapalı güvenirim ama senin gibi başka perspektiften bakabilen gençlere ihtiyacım var, ne desem baş sallayanı dolu.'' Bu noktada Gonca Hanım'a ve Oğuzhan'a baktı.
''Sen belki yeni yetenekler keşfedeceksin belki de keşfetmemize yardım edeceksin. Biraz önce İlkem'i bize nasıl inandırdıysan onu yapmaya devam edeceksin yani. Olduğun gibi devam et yeter,'' dediğinde gülümsedim. Hayatımda ilk kez biri bana olduğun gibi olmaya devam et diyordu ve karşılığında para vereceklerdi. Hatta inanır mısınız? İstanbul'a gidecektim.
Tunahan da gülümsedi, ''Prenses sen amcama bakma, o istese de istemese de beraber çalışacağız o da biliyor. Babamın bir yapım şirketi var duymuşsundur Han Yapım. Öztuna Yayınevi'nden çıkan bazı kitapları değerlendirip dizi ya da film yaparız yani bu ayrılmayacağız demek oluyor. Burada çalışınca aslında birlikte çalışmış olacağız, bir nevi...''
Otuz iki diş sırıttım Tuna'ya, ondan kopmayacak olmam güzeldi. Oğuzhan gözlerini devirip, bir şeyler mırıldanırken, Duru ''Yani Düş Perisi'ni siz mi çekiyorsunuz. Tunahan haftaya neler olacak?'' diye Tuna'yı darlamaya başlamıştı bile. Tunahan bilmediği konusunda Duru'yu ikna etmeye çalışırken, ben Tevfik Bey ve Gonca Hanım ile prosedürleri konuşmakla meşguldüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜÇÜK TURUNCU BALIK
RomanceŞu zamana kadar annesi ne derse onu yapan, devamlı kuzeniyle yarıştırılan bir genç kızın istekleri yavaş yavaş gerçekleşir. Tabii bu esnada blog üzerinden yazısına yorum yapıp onu sosyal medya üzerinden bulan biriyle hayatına renk gelir. Çünkü Hazel...