Multimedya: Kaan Boşnak - Küçük Kız
İçeri geçtiğimizde kahvemi elime aldım soğumuştu, Deniz de bunu surat ifademden anlamış olacak ki gülümsedi.
''Ben de kahve içeceğim. Sana da yenisini yapayım ver,'' dediğinde ona bardağımı uzattım ama ben de peşinden gittim.
Olağan bir şekilde kahveleri hazırlıyordu. Sanki bana kahve yapmak hep yaptığı bir şeydi. ''Özür dilerim,'' dedim birden. Anlam veremedi, işini bırakıp bana döndü.
''Anlamadım, ne için?''
''Bilmem, evinden birini kovdum öyle ya da böyle. Sabah haddim değilken kahvaltıya davet ettim falan.''
Güldü. ''Oğuzhan'ı evden kovduğun için teşekkür ederim, beni yormadın. Ceren'i kahvaltıya davet etme mevzu içinse... Özrün kabul edildi.''
Kahve yapmaya geri döndü. Kaşlarımı çatıp ona baktım. Ciddi bir konu konuşuyorduk, niye dalga geçiyordu?
''Çok kötüsün,'' dedim. ''Ciddi bir şey söylüyorum şu an.''
''Peki,'' dedi. ''Gülmüyorum.''
Gözlerimi devirdim.
''Ya ciddiye alır mısın beni? Kötü hissediyorum. Ben böyle şeyler yapmam, sınırlara dikkat ederim. Burası benim evim değil.''
Başını sallayıp, kahvemi uzattı.
''Tamam,'' dedi. ''Bu konuyu mu konuşacağız?''
Evet dercesine başımı salladım. ''Kabul,'' dedi mutfaktan çıkarken. Gereğinden fazla ciddiydi şimdi de.
''Olayın en başına gidebilir miyiz? Oğuzhan ne dedi de sen sinirlendin?''
Ağzımı açmışken beni durdurdu. ''Vazgeçtim, duymak istemiyorum'' dedi. ''Ben Oğuzhan'ın üstüne atladığımda sen ne yaptın?''
''Seni durdurmaya çalıştım,'' dedim. Başını sallarken ''Doğru,'' dedi. ''Beni nasıl durdurdun?''
Ne yapmıştım? Sarılmıştım. Hatırlayınca gerildim, kızmış mıydı?
''Sarıldım,'' dedim kısık sesle. ''Özür dilerim ama başka nas-''
''Hazel,'' dedi o da kısık sesle. ''Bana sarılır mısın?''
Ne? Nasıl? Bunu beklemiyordum ama hiç de şaka yapar gibi bir hali yoktu.
''Neyse,'' dedi sonra. ''Boş ver, saçmaladım,'' deyip ayağa kalktı. Ben de kalktım.
''Deniz,'' dedim. Bana döndü. Döndüğü gibi sarıldım. Elleri havadaydı, şaşırmıştı sanırım. Ardından o da bana sarıldı.
''Hazel hoş geldin, iyi ki geldin,'' dedi. Bugüne kadar hiçbir yere hoş geldiğimi düşünmemiştim. Bugüne kadar kimse bana bu kadar içten hoş geldin dememişti.
*
''Çocuk kitabı bu, resimli resimli! Nesini seviyorsunuz anlamıyorum?'' diyen Aslı'ya kötü kötü baktım. Harry Potter da Küçük Kara Balık da çocuk kitabı değildi. Onlar her yaşın kitabıydı.
Deniz ve ben salonda oturup Aslı'nın Küçük Kara Balık'ı incelemesini izliyorduk. Aslı'yı sevmiştim ama bu kızmam için bir engel teşkil etmiyordu. Deniz kötü bakışlarımı görmüş olsa gerek, ''Aslında,'' dedi Aslı'ya. ''Herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği bir kitap. Hatta oradaki Küçük Kara Balık Hazel'miş biliyor muydun?''
''Nasıl yani? Ben küçükken Winx'teki Bloom'dum, onun gibi mi?'' dedi Aslı. Kafası karışmış gibiydi. ''Sor anlatsın,'' dedi Deniz omuzlarını kaldırırken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜÇÜK TURUNCU BALIK
RomanceŞu zamana kadar annesi ne derse onu yapan, devamlı kuzeniyle yarıştırılan bir genç kızın istekleri yavaş yavaş gerçekleşir. Tabii bu esnada blog üzerinden yazısına yorum yapıp onu sosyal medya üzerinden bulan biriyle hayatına renk gelir. Çünkü Hazel...