-1-

1.3K 49 7
                                    


Night in...


Siyah kasvetli odanın en karanlık köşesinde duran siyah saçlı çocuk yavaş adımlarla ay ışığının aydınlattığı pencerenin önüne geçti. Hafif gıcırdayan tahta zemin gerginliği arttırmaktan başka hiçbir şey yapmıyordu. Ölümlüler dünyasında durmak mavi gözlü adamı tiksindiriyordu. Her defasında insanların gözüne baktığında gözlerindeki zavallılığı görüyor ve onları acımasızca öldürüyordu. Kurbanlarını kendisi seçmiyordu sadece isimlerle dolu cam kaseden kura çekiyordu.

Herkes ondan korkuyordu, herkes ondan nefret ediyordu. Kim onun adını duysa onun kurbanı olmamayı diliyordu. İnsanlar bencildi, yalancıydı, her zaman kendilerini düşünüyorlardı.

"Zavallı yaratık!" siyah pelerininin şapkasını arkaya attı ve o güzel ipek gibi saçlarını gün yüzüne çıkarttıktan sonra ağlayan adamın hemen önünde durdu.

"Artık son sözünü söylemelisin"

"Lütfen beni bağışla, bırak da gideyim"

"Hayır, senin zamanın doldu"

"Seni pis yaratık! beni bırak artık!" insan boğazını yırtarcasına bağırdığında siyah saçlı çocuk bu yaratığın iğrenç yüzünü bir daha görmek istemediği için o insanın kanını ahşap yüzeye akıttı siyah saçlı çocuk odanın yine en karanlık köşesine geçti ve bir sandalyeye oturdu.

Ölümlünün kanının ahşap zeminde yayılması yüzünde minik bir tebessüm oluşturdu. Bir süre sonra ölümlünün kanı akmamaya ve ahşabın kanı emmeyi bırakması ile son kez kırmızı ahşaba baktı ve büyük bir kahkaha attı.

İşte tekrar kurban seçme vakti gelmişti.

"ya şundadır ya bunda dokunduğum mezarda" bir kağıdı seçip içindeki isme baktı. Bu adamı nasıl öldüreceğini düşündü. Acaba cehennemdeki iblislere mi bıraksaydı işkence işini.

Herkes bencilliğinden ölüyordu. Azrail emindi cennette çok az kişi vardı. Bir sonraki kurbanın yanına gitti. Azrail'in siyah pelerini rüzgar yüzünden hafifçe uçuştu o dünyaya indiği anda zaman durdu. İşte yine biri ölmeden önce gelmişti. İnsanların ölümünü izlemeyi çok seviyordu. Azrail etrafına bakındı bu parkta ölebilecek hiçbir yaşlı göremedi. İnsanların gözlerine teker teker baktı. Trafik kazası iyi de etrafta hiç araba ya da yol yoktu ki.

Diğer insanların gözlerine baktı insanın kafasının üstündeki yazıyı okudu kalp krizi "hayır bu da değil kanı daha çok taze" ve en son önündeki çocuğa baktı "arı" zamanı minik bir el hareketiyle başlattı. Önündeki küçük çocuğu bir arı sokmaya başladı ve çocuğun bedeni anında tepki gösterdi. Azrail çocuğun ölmesini bekledi.

Çocuk öldükten sonra etrafına bakındı hala dünyadaydı.

"Şen kimşin?"

"Ben Azrail'im velet"

Küçük çocuk Azrail'i hafif süzdükten sonra "Şen çok tatlışın aykadaş olalım mı?"

Azrail küçük bedeni süzdü "Velet seni cennette melekler hoplatır, ben seninle uğraşamam şimdi kaybol"

"Biliyoy muşun benim arılara kayşı alliyerckim vay"

"Evet anladım velet, şimdi bir daha görüşmemek üzere kaybol"

Azrail parmağını şıklatıp onu sorgu odasına gönderdi. Azrail yerdeki cansız bedene baktı ve başka bir kurban seçmek için kayboldu.

...

"Teşekkürler evladım beni karşıya geçirmene gerek yoktu seni yolundan alıkoydum"

Güzelliği ile melekleri bile kıskandırabilecek çocuk sadece kafa sallamakla yetindi ve karşıya tekrar geçecekken yaşlı teyzeye el sallamaya başladı.

Ángel de la muerte | YoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin