42. BÖLÜM: SAPLANTI

99K 6.6K 3.5K
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🗝️


Trees of Eternity – A Million Tears


42. BÖLÜM

SAPLANTI


Yaşadığım hayatı maskeli bir baloya benzetiyordum. Güzel maskelerin arkasına saklanmış çirkin ruhlarla dolu bir balo salonunun ortasında, yanmış ve yüzüme yapışarak erimiş bir maskenin altında sakladığım yaralı bir ruhla hemen ortada raks ediyordum. Alkış kıyamet kopuyordu. Alkış seslerinin arasında birileri ölümümü fısıldıyordu. Ölümüm için dans ediyordum.

Ruhumun ölümünü kutluyorduk.

"Kızın burnunu kırmışsın." Ara sokakta, bir çam ağacının altındaki tümsekte oturuyordum. Hemen karşımda duruyordu, ayaktaydı. Kalçasını bir arabanın kaputuna yaslamıştı. "Estetik operasyon gerekiyormuş ama burnundaki şişlik inmeden ameliyata alınmayacakmış."

Yüzüm saçlarımı örtüyordu. Ona değil, yeri kaplayan kaldırım taşlarına bakıyordum. Kaldırım taşlarının arasına sıkışmış sigara izmaritleri vardı, öğrenciler bu ara sokakta sigara içiyordu.

"Zaten güzel bir burnu yoktu," dedim yeri izlerken. "Bahane arıyordu o burundan kurtulmak için. İyi bir şeye vesile olduğumu düşünüyorum."

"Kadın senden şikâyetçi olmayacak," dedi, sesi sakindi. "Aynı zamanda o kızın da olmayacağını biliyorum ama henüz okulunla görüşemedim."

"Arkamda sen olduğun sürece istediğim yeri ateşe verebilirim, öyle değil mi?" Ruhsuz bir şekilde yeri izlemeye devam ettim. "Adının gölgesi yetecek sıyrılmam için."

Sesimdeki ruhsuz alayın tadına baktı ama pek de oralı olmadı.

"Baksana," dedim ruhsuzluğu sürdürerek. "Neden Hızır gibi gerekli olan her an bir yerlerden fırlıyorsun? Klişelerle dolu bir Türk dizisi çekmiyoruz."

ASİ ÇAKILTAŞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin