50. BÖLÜM: KÖPRÜ

79K 5.7K 3.5K
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


🗝️


Cem Adrian – Sancı


50. BÖLÜM

KÖPRÜ


Kendi kendime geçecek demekten çok yorulmuştum.

Tutulan her dilek, bir yıldızın cenaze törenine çelenk olacaksa, dilek tutmazdım. Belki de bu yüzden asla gerçek bir çocuk olamamıştım.

Kendimi içine kapattığım odanın kapısı defalarca kez çaldı ama açmadım. Biliyordum, kimse bana çocukluğumu getiremezdi ve gelen çocukluğum olmadığı sürece ben bu kapıyı açmayacaktım. İçime bir bir yerleştirdiğim her bir duygunun koyduğum yerde durmasına o kadar çok alışmıştım ki, bir gün biri gelip o duyguların yerlerini kendi elleriyle bozarak değiştirdiğinde, çareyi kendi kendimden kaçmakta bulmuştum.

Önümde akıp giden yolu izlerken o kadar sessizdim ki, bu sessizlik sanki eline bir jilet almış, dilimi lime lime kesmiş ve kelimelere sus payı olarak dilimin etlerini vermiş, kendi kelimelerimi benim dilimin etiyle beslemişti.

Arabanın ön camından kayarak inen yağmur damlalarını izledim. Bir yanağı ıslatan gözyaşlarına benziyordu. Silecekler otomatik bir tavır sergileyerek çalıştı, yağmurun suyunu bir dostun uzattığı mendilin yanaktaki gözyaşlarını temizlediği gibi temizledi ama o ıslak görüntü hâlâ orada duruyordu. İçinden geçtiğimiz yol griydi, ara ara mavilikler yerleştirilmiş gölgeli ve ışıksız bir alandı. Ağaçlar peşi sıra dizilmiş, komutanının emrini bekleyen yeni erlere benziyordu. Bazıları o kadar yaşlıydı ki, onları rütbeli askerlere benzetmiştim.

Sessizlik damlası, içinde olduğumuz tasa düşmeye devam ediyordu.

"Nereye gidiyoruz?" diye sordum sonunda konuşabildiğimde. Uzun zamandır kapalı olan ağzımın doğum sancısını çektiği kelimeler bir soruyu doğurmuştu. Bakışlarım yavaşça aracı kullanan Karan'a yöneldi. Keskin bakışları yola uzanan bir savaş silahı gibi görünüyordu.

"Kafan yeterince dolu diye söylemiyordum ama bir süredir gizli bir numaradan telefonlar, hat sahibini bir türlü bulamadığım bir numaradan da mesajlar alıyorum," dedi sakince.

Kaşlarım çatıldı. "Ne?"

"Fethiye'ye dönmeyi bekledim," dedi tekrar konuştuğunda. "Bu tarz şeylerden hoşlanmam. O yüzden bunu yapan kişiyi bulmaya gidiyoruz. Evde kalıp istirahat etmeni isterdim ama biliyordum ki bunu sonradan öğrenseydin aramızda hır gür çıkacaktı." Yan gözle bana baktı. "Çıksın istemedim."

ASİ ÇAKILTAŞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin