29. BÖLÜM: KELEBEKLER VADİSİ

528K 13.2K 22.6K
                                    

🗝️


Diary Of Dreams – She and Her Darkness


29. BÖLÜM

KELEBEKLER VADİSİ


Zihnimin derinliklerinde saklanan geçmiş, bir kadının rahmi gibi aralanıyordu. Bir ölüyü hayatta tutan terazisi bozuk bir evrenin ortasındaydım.

Ruhumda tren yolları vardı ve vagonlar hep kalbime çarptı.

Bedenimden akıp, ızgaraların içine süzülen sıcak su banyonun buhar altında kalmasına neden olmuştu. Karşısında durduğum ayna, görüntümü korkunç bir şekilde buğulandırdığında, bu görüntünün bana hiç de yabancı olmadığını fark etmiştim. Buğunun içinden su damlaları akıyordu. Bakıldığında görünen yüzüm ve içimdeki bulanıklığın arasındaki tezatlık, şık bir elbisenin kadının vücudundan dökülüşü, çatlaklarla kaplı hırpalanmış bozuk bir tenin ortaya serilişi gibiydi.

Yine de o bedende oluşan her bir çatlak, bozulan her bir doku, bir savaş sırasında yaralanan uzuvdu. Ama kesintisiz bir galibiyete sahipti.

Tenime saplanan ucu yanık iğnelerin ruhuma çizdiği o kanlı dövme, bir Orhun Yazıtı gibi tepeme dikilirken, yastığa akıttığım katranla beslediğim akrebi yavaş yavaş öldürüyordum ama o akrebin bundan haberi yoktu.

Giyinip duştan çıktım. Dişlerimi fırçalamış, saçlarımı kurutmuştum. İçerisi tahmin ettiğimden daha ılıktı, Bedirhan'ın izlediği evlilik programında çalan saçma sapan romantik şarkı dağ evinin duvarlarına çarparak büyüyüp kulak zarıma hasarı büyük darbeler bırakırken, yüzümü buruşturarak ahşap merdivenleri inmeye başladım. Koltuğun bir ucunda Billur, diğer ucunda Bedirhan uzanıyordu ve ikisinin de ayakları birbirlerinin kafalarının hemen dibinde duruyordu.

Kaşlarımı kaldırıp hayretle onlara baktım. Beni ilk fark eden, kumandayla kafasını kaşıyan Bedirhan oldu.

"Memesiz hazretleri uyanmış. Haniymiş benim fındık farem? Haniymiş benim kazuletim? Haniymiş benim suratına tükürdüğümün tipsizi?"

Billur portakal renkli çoraplarının içindeki ayak parmaklarını oynatıp Bedirhan'ın ağzına sokmaya çalışınca, Bedirhan boğulur gibi bir ses çıkararak, "Gördün işte!" diye bağırdı bana bakarak. "Komplo yapıyor! Beni yavaşça öldürmek için, benim seksi bedenimi yoldan çıkarmaya, kendi çelimsiz, çepiç, 'ıy o ne be' tipiyle beni baştan çıkarmaya çalışıyor!"

"Ha işim yok, senin gibi bir herifi baştan çıkarmaya çalışacağım ben," diye homurdandı Billur. "Çok konuşuyorsun. Ayağım ağzına tam oturdu hem."

"Çek şu mandıra kokulu ayaklarını, burnumun direği doksan beş derece iç açıyla arkaya doğru eğildi!"

"Matematiğine sokayım, öp beni."

"Seni öpeceğime, şu memesizin olmayan memesini taşıyan, onun sutyen sandığı ama normalde mandalina kabuğu olan o kumaş parçasını öperim!"

Billur kafasını geriye atarak böğürtüye benzer bir kıkırtı çıkarınca, Bedirhan da onu taklit ederek kafasını geriye attı ve Recep İvedik'i aratmayacak bir tonlamayla böğürerek gülüşmeye başladılar.

"Sabah sabah formdasınız," dedim yüzümü buruşturarak. "Karan nerede?"

"Senden daha büyük memelisini bulmuş," dedi Bedirhan. O tuhaf gülüşü tekrarladılar.

ASİ ÇAKILTAŞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin