Prologue

1.5K 89 133
                                    

Tuhaf denebilecek bir School Au Soukoku kurgusu ile karşınızdayım. Oldukça Dram, Komedi, Romantiklik ve Kan, Taciz sahneleri bulunacaktır.

Heberiniz olsun~

Keyifli Okumalar...🖤

Kırmızı Karanfiller...

Aşkı, güveni ve en önemlisi özlemi anlatıyordu.

Bu anlatım ise en güzel iki kişiyi anımsatıyordu.

-Yalancı!!! Seni piç herif!!!

Yediği üçüncü yumruktu ve şimdiden takatten düşmüş haldeydi. Esmer genç, yüzünden akan kanlarla beraber doğrulmaya çalışırken, yeni bir yumrukla karşılaştı ve bir dişini kaybettiğini hissetti.

Haketmişti.

Ama haklıydı.

Yaptıkları onun suçu değildi.

Ama her ne kadar anlatsa da, karşısındaki kızıl onu anlamayacaktı.

Ağlıyordu.

Kalbi ağrıyordu.

Ama bilemezdi...

Günün birinde sevdiği bu minik kızılın hayatını tamamıyla mahvedeceğini...

Bilemezdi...

.
.
.

-Hey, Odasaku! Bilir misin, bugün çok tuhaf bir şey oldu.

-Ne oldu?

-Bugün bedenim değil, duygularım patladı.

-Hmm?

Odasaku anlamazca elindeki viski bardağıyla Dazai'e bakındı. Esmer genç elindeki domates suyuyla bakışırken, burukça gülümsedi ve yarı bandajlı yüzüyle Odasaku'ya bakıp mırıldandı.

-Kalbim ilk defa, birisi için çırpındı.

Odasaku duyduğuyla ufak bir şaşkınlık geçirirken, elindeki bardağı bar tezgahına koydu ve hafifçe bedenini Dazai'e çevirdi. Dazai onun dikkatini çekmekle memnun olurken, bardaktan bir yudum aldı ve devam etti.

O yüzü düşünerek...

O gözlere düşerek...

Kalbi bir kere daha çırpındı.

-Onu her saniye görmek istiyorum. Gözlerine bakmak ve o ateş kırmızısı saçlarına elimi daldırmak... Tüm bunları her düşündüğümde, bu vakte kadar kendisini göstermeyen kalbim gün yüzüne çıkıyor.

Dazai bardağını bitirip tezgaha koydu ve barmene uzatıp yenisini istedi. Ango'nun geç kalışıyla ve Odasaku'yla kısa bir anlığına yalnız kalması Esmeri rahatlatmıştı.

Bu şekilde Odasaku'ya duygularını çekinmeden anlatabiliyordu.

-Odasaku, bu duygu değişimlerime ne ad verebilirsin?

Odasaku merak etti. Mafyayı elinde kontrol eden bu adamı bu denli duygusal yapan kişiyi...

Merak etti.

Tanışmak ve Dazai'e birer amaç vereceği için de teşekkür etmek istemişti.

Odasaku yüzüne masum bir tebessüm yerleştirmiş ve önüne dönüp, bardağını tekrardan eline aldı. Ufak yudumlar alırken, birden bardağı başına dikmiş ve âdem elmasını hareketlendirip boğazını yakan maddeyi mideye indirmişti.

-Dazai, bu duygulardan pek anladığım söylenemez ama-

Dazai elindeki bardağı hızla masaya koymuş ve Odasaku'ya dönmüştü. Üzerindeki sıfır takım parıldarken, aynı parıldamayla kahve gözleri de heyecanla Odasaku'nun masum gözlerine bakınıyordu.

-Ney ney!!? Hemen söyle!!

Odasaku, yan bir bakışla Dazai'nin "Sadece kendisine gösterdiği" çocuksu yüzüne bakındı ve konuşmasına devam ettirdi.

-Sen, aşıksın.

.
.
.

Odasaku da tam Odasaku haaa~~
Düştüm-

Prologue hakkında düşünceleriniz neler? Bakalım Dazai hangi hayvanlıklardan sonra bu kedi moduna dönüşcek. Hihihi

That's a Lie ~Soukoku Lise Au~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin