That's a Lie ~Soukoku Lise Au~

Otuz Üçüncü Bölüm; Sevgili mi? Arkadaş mı?

Keyifli Okumalar...🖤

Günün ilerleyen dakikalarında ikili ellerini bir an olsun ayırmamış, memnun bir ifadeye sarılmış kızıl yanaklarıyla beraber derslerini dinlemeye çalışıyorlardı. Ama her şeyden önce kalplerinin sesiyle derse odaklanamıyor, aksine bir an önce yalnız kalmalarını istemekteydiler.

Dazai iç çekip elinin altındaki ince parmağı okşadı ve parmaklarının arasına geçirip sıktı. Avuç içleri bir araya geldiğinde Chuuya irkildi ve kesikçe nefes alıp yazısını yazmaya devam etti.

Zilin çalmasıyla sınıf boşaldığında Chuuya da ayaklandı ve elinin arasındaki eli çekiştirip ayaklandırdı. Dazai bir anlam veremezken kızıl ona hiçbir şey demeden elinden tutarak çekiştirmeye devam etti ve bu tabiki de okulun dikkatini çekmişti.

Kısa süre sonra soyunma odasına geldiklerinde Dazai sınıfının soyunmaya başladığını gördü ve birkaç yarı çıplak bedenin ardından tekrardan çekiştirildi.

-Zaten serbest gelmişsin üzerini değişmene gerek yok ama-

Chuuya kendisini burada sıkıştıran kişiyi aklına getirdiğinde titredi ve bakışlarını kaçırıp elinin altındaki eli sıktı.

-Burada yalnız kalmaktan korkuyorum.

Dazai okula başladığından bu yana ilk defa beden dersine çıkacaktı. Chuuya'nın neler yaşadığına tam anlam veremese de, okula geldiği ilk gün yakasına yapışmasından bir şeyler yaşadığını anlamıştı. Dazai elini sıkan titrek elle gülümsedi ve Chuuya'nın kızarık yanağına eğilip ufak bir buse kondurdu ve hızla arkasına dönüp belli bir noktaya bakışlarını dikti. Sahte öksürüşlerin ardından da kızararak mırıldandı.

-B-ben olduğum sürece... Artık yalnız kalmayacaksın.

Esmer genç kekelemesine kızıp lanetler savururken, beline sarılan gençle de irkildi. Chuuya ellerini ayırmadan kendisine sarıldı ve ufak bir eli daha karnında hissetti. Nefesinin kesildiğini hissederken Chuuya teşekkür edip esmerin sırtını öpmüş ve ayrılıp giyinmeye başlamıştı. Demir dolap kapağını açıp sağ yanını perde olarak kullanırken, Dazai de arkasına geçip sırtı dönük bir şekilde kollarını açmıştı.

-Sen ne yapıyorsun?

-Sana bakmasınlar diye kendimi siper ediyorum.

-Dazai bu çok hoş, ama şu an beni kimse görmüyor.

-Eğer yapmamı istersen buraya bakan şu çocuğu hemen boğazlayabilirim.

Chuuya kendisini dinlemeyen Dazai ile gülümsedi ve üstü çıplak bir şekilde esmerin omzunu tutup parmak uçlarında dikleşti ve Dazai'nin kulak altı hizasından ensesini öpüp geri çekildi. Dazai kaskatı kesildiğinde Chuuya kıkırdayıp giyinmeye devam etti ve kıkırtılarını kesmeden konuşmaya başladı.

-Bunları yapmana gerek yok Dazai. Gerçekten seni tanıdıkça çocuk olduğunu düşünmeye başlıyorum.

Chuuya Dazai'nin her bir öldürme cümlelerini ciddiye almazken, Dazai bunları tüm içtenliğiyle söylüyordu. Hangi genç 17 yaşında bir mafya yöneticisi olup, 1000'e yakın suç kaydı bulundurabilirdi ki?

Her ne kadar imkansızın ötesinde görünse de bu gerçekti ve Chuuya bunu kesinlikle düşünmüyordu.

Dazai gözünde sert birisiydi. Bazense duygusal ve komik. Onu birisini öldürürken düşünmeyi bir gram bile istememekteydi.

Vaktin geçmesiyle Chuuya hazırlandı ve Dazai'nin dirseğini tutup kendisine çekti. Dazai kendisine geldiği vakit, merakla beraber şaşkınlıkla Chuuya'yı süzmeye başladı ve bu sınıf sırasına kadar devam etti. Chuuya beden dersinde sınıfın başkanı olmasıyla öne adımlamış ve yoklamayı alıp, bazı aktiviteler için öğretmene hatırlatmalar yaptı. Kısa sürede ısınma turları atıldıktan sonra okulun düzenleyeceği turnuvalar için seçimlere başlanıldı ve o vakit-