That's a Lie ~Soukoku Lise Au~

Elli İkinci Bölüm; Tanışma

Keyifli Okumalar...🖤

Gecenin geri kalanında Dazai yemek yapmaya çalıştı ve Chuuya oturduğu tezgahta onu izlemeye devam etti. Eve gelmelerinin ardından bi hayli vakit geçmesiyle minik krakerleri ağızına atarken ayaklarını sallıyordu. Dazai arada durup düşünürken, 5 dakika sürecek bir sürede yemeği yapmaya çalışıyordu. Domateslerin kıyılması bile 6 dakika sürmüştü.

-Bugün yemek yiyebilecek miyiz?

-Yakın vakitte yemen için deniyorum.

Dazai kaşlarını çattığında biraz kızardı. Mahcub olmuştu ve başını eğerek evde rasgele bulduğu tarif defterini ters düz etti. Chuuya haline gülümseyip tezgahtan atladı ve yanına adımlayıp defteri aldı. Üzerinde yazanları okuduktan sonra defteri salona doğru omzundan fırlattı ve parmak kuluçlarını kırıp derin bir nefes aldı.

-Krakerlerle şimdi biraz daha iyiyim. Bu yüzden söz verdiğim gibi yemeği ben hazırlıyım, hmm, sevgilim?

Chuuya gülümsediğinde Dazai sadece bakışlarını kaçırdı. İç çekip başarısızlıkla tezgaha yöneldi ve Chuuya'nın oturarak ısıttığı yere kendisi oturdu. Kraker tabağını kucağına alıp yemeye çalıştı, fakat karnını doyurmak istemedi. Chuuya'nın yaptığı yemekleri yemeyi tercih ederdi. Tabağı kenara koyup bakışlarını sadece kızıla dikti.

Geçen birkaç dakikanın ardından Chuuya ana yemeği fırına koydu, ardından tatlı yaptı ve yanına meze olarak salatayı hazırladı. Dazai'nin bahatlı mı yoksa baharatsız mı sevdiğini bilmiyordu ama yaptıklarını koşulsuz yiyeceğini biliyordu. Hiç çekinmedi ve biraz baharatlı, az tuzlu yemekleriyle masayı süsledi. Dazai'nin evi dışarıdan bakıldığında 1+1 olarak küçük görülebilirdi. Fakat ufak bir tadilatla bu ev 4+1'e çevrilebilirdi. Yani öğrenci için gayet büyük bir evdi.

Dazai ellerini tezgaha koymuş bir şekilde Chuuya'yı süzerken yemek yapışını izledi. Tarif defteri fırlattığı yerde kalmıştı ve sanki- uzun süredir mutfakta bulunuyor gibiydi.

-Mutfakla aran iyi mi?

-Annemin yataklara düşmesinden sonra evet.

Chuuya buruk gülümsemesiyle cevapladığında Dazai ona annesinin iyileşeceğini söylemek istedi. Fakat şüphe de çekmek istemiyordu. Sato onu annesinden uzak tutarken bunu söylemesi dikkat çekerdi. Sonuçta mafyadandı ve zaten korkuları vardı.

-Güzel kokuyor. Eminim hepsi harika olmuştur.

Dazai tezgahtan atlarken, Chuuya fırındaki borcamı çıkardı. Üzeri kızaran tavukları incelerken elindeki fırın eldiveniyle masaya götürdü ve masanın ortasına koydu. Eldivenleri çıkarırken tuttuğu nefesi verdi.

Dazai 45 dakika içerisinde 3 domates ve 2 soğan doğarayabilmişken, kendisi tüm bu masayı hazırlayabilmişti. Gururla ellerini beline koyarken Dazai ıslık çaldı.

-Sen büyüyünce ev hanımı mı olmak istiyorsun?

Chuuya kızardığında hızla isyan etmek istedi. Fakat sesi kesilip yanağı bir buseyle süslendiğinde sustu. Ellerini birbirinden geçirip göğüsünde çaprazladı ve homurdandı.

-Güzel yemek yapabiliyorum diye ev hanımı olmayacağım.

-Temizliği de güzel yapıyorsun.

-Bunlar sebep değil!

-Eve geldiğimde beni gülümseyerek karşılamanı isterdim.

Dazai ağızına aldığı salatayla mırıldandığında Chuuya duraksadı. Açık bir şekilde onun hanımı olmasını istediğini söylüyordu ve bunun düşüncesi daha çok kızarmasını sağladı. Kollarını çözerken öksürdü ve bakışlarını kaçırdı.