Kırk Dördüncü Bölüm; Bir Şans Daha...

322 35 62
                                    

Bölüm tek taraflı cinsellik içermektedir. Buna mastürbasyon da denebilir.

Keyifli Okumalar...🖤

Çoktan 1 hafta geçmişti. Chuuya onun bazen okula geldiğini, bazense gelmediğini gördü. İşlerinin yoğun olduğunu gelen telefonlardan sonra ortadan kaybolmasından anlayabilirdi.

Onu çok özlemişti. Son öpücüğün ardından Chuuya Yosano'ya sarılıp dakikalarca ağlamış, sonra yapılan ufak muayene ile revirden ayrılmıştı.

Daha sonra onu görmesi ise oldukça güç olmuştu. Dersler bitmeden okuldan gitmiş, boş çantasını bile yanına almaya uğraşmamıştı.

Sınıfın penceresine yaslanmış bir şekilde bahçeye bakınırken, kızıl saçları esen rüzgarla sallanıyordu. Hemen yanındaki pencere pervazına oturmuş bir şekilde 3. kattan aşağa bakan bir başka yüz ise Chuuya'nın bitkin halini süzüyordu.

-Hey, çok mu özledin?

Chuuya yavaşça başını salladığında derin bir nefes alıp verdi ve gözlerini yumdu. Avuç içini yasladığı çenesinde parmaklarını hareket ettirmeye başladı ve dudaklarına ufak vuruşlar yaptı. Böylelikle tekrardan öpücüğün özlemini çekti.

Belki de onun mükemmel baş parmağının okşamalarına hasretti? Uzun ve ince. Güzel ve kötü.

Chuuya malzeme odasında başına gelen muhteşem olayı hatırladı. Yüzü kızardığında bakışlarını kaçırıp başını eğdi ve yanaklarını gizlemeye çalıştı.

Hirako tarafından bir süre izlendikten sonra yine rahat bırakılmıştı. Kendi halinde geçen birkaç saatin ardından sonunda Chuuya işine devam edebilmişti. Önüne gelen spor araca binip, çekimlerin yapıldığı holdinge gittiğinde yüzünden düşen bin parçaydı. Şoförü son gördüğü günlerde onun daha mutlu olduğuna yemin edebilirdi.

Çekimler başladığında Chuuya her bir pozu denedi. Havalı, mutlu, üzgün, endişeli ve kızgın. Her bir poz özenle çekilirken son olarak dergi kapağına yerleşmesi için sağ bacağını hafif kaldırdı ve elleriyle ceketinin iki yanına sertçe vurarak savurdu. Başının eğik olmasıyla yüzü gözükmezken, savrulan ceketiyle beraber fotoğrafı çekildiğinde güzel olduğuna karar verildi. Kapağın dört bir yanında resmi bulunacağı için değişik pozlarda istenmişti.

Başından aşağa su döküp alnından sarkan perçemlere ince parmakları girdiğinde, Chuuya bu perçemleri arkaya atmak adına başını kaldırıp âdem elmasını ortaya serdi. Çok geçmeden kameraya yan bir bakış atarak mavi gözlerini diktiğinde yapılan çekimin hasılatı tahmin edilmeye başlanıldı.

Bu tür seksi pozların çekiminin ardından başını havluyla kurulayan Chuuya gelen menajerinin her bir lafını dinlemiş ve ayaklanmıştı. Saçı nemliydi ve yıkanması gerekiyordu.

Çıkardığı ceketi üzerine geçirip babasını ziyaret etmişti. Sato yoğun çalışmasında Chuuya'nın kendisini ziyaret etmesine anlam veremezken, yüzüne yerleştirdiği büyük gülümseme iyi ki geldiğini mimikleriyle söylemekteydi.

Chuuya fazla durmayıp annesine ziyaret edeceğini söylediğinde ise Sato sadece durmuş ve yumruklarını sıkmıştı. Annesinin Ajans'a aktarıldığını, aslında abisinden korunduğunu ona nasıl söyleyebilirdi?

Chuuya cevap gelmemesine fazla şaşırmadan boş bakışlarını babasına dikerek âsi bir dilde konuştu. "Zaten hep beni ondan uzaklaştırıyorsun. Ne bekliyordum ki?" sözlerinden sonra odanın kapısı sert bir şekilde kapandığında, Sato sandalyesine oturup alnını masaya yaslayarak gözlerini yumdu. Kalbi sızladığında, Chuuya'dan özür dilemesi gerektiğini düşündü. Ama aynı zamanda onun da kendisinden dileyeceği günleri hayal etmeye başladı.

That's a Lie ~Soukoku Lise Au~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin