Keyifli Okumalar...🖤
Chuuya Dazai'nin gidişinin ardından ilk olarak yanına gittiği Shirase'ye yemek ısmarlamış ve tekrardan sınıfa çıkıp esmer gencin sırasına, kısaca kendi sırasına tekrardan yerleşmişti.
Yerine koyduğu kızın eşyalarını teker teker eski yerine koyarken, kızın arkadaşları hırsızlık yaptığını ufak bir anlığına düşünürken, kısa sürede bu aptal düşünceden uzaklaşmışlardı.
Çünkü Chuuya güvenilirdi.
Ve emindilerdi ki, bir bildiği vardı.
Chuuya işini hallettikten hemen sonra ellerini birbirine vurarak çirpti ve adımlarını sınıfın kapısına ilerletti. Kızlara arkadaşlarına bildirmelerini, kendisinin özellikle bu yer değişikliği üzerine fazla takılmamasını da söylemelerini istemiş ve sınıftan ayrılmıştı.
Koridorda adımlarken, halen lavabodaki sıcak halleri aklına geliyor ve utanıyordu. Elini alnına koyup yüzünü ekşitirken, gözlerini yumdu ve dudağını ısırdı.
Kabul etmeliydi ki, genç fazlasıyla çekiciydi. Her şekilde.
Gerekse fizik, gerekse ses tonu ve gizemli havası onu çekici kılıyordu.
Kokusundan bahsetmiyordu bile.
Ama bu bile kendisi için açık ara tehlikeydi.
Çünkü, dediği gibi her fırsatta kendisini öldüreceğini kesin bir dille ifade ediyordu.
Kızıl saçlı genç iç çekip tüm bunları başından atmak adına başını iki yana salladı ve yemekhanede Shirase'nin yanında yerini alıp yemeğini yemeye başladı...
Öğle arasından hemen sonra bir ilk gerçekleşip Shirase Chuuya'nın yanağını öpmüş ve bulundukları yerden uzaklaşmıştı. Chuuya elini ıslanan yanağına ilerletirken iğrenmiş ve cebinde bulunan mendille yanağını silmişti.
Birden kendisine sevgi göstermesi tuhaftı. Bundan önce yakınına girip fısıldaması ve yemekhaneye gidene kadar beline sarılması da kesinlikle tuhaftı.
Kızıl saçlı genç tüm bunları başından atmak adına başını salladığında, bir masa dikkatini çekti ve adımlarını o masaya yöneltti. Kısa bir süre sonra yeni çocuğun yanında bulunan iki kişiyle beraber Atsushi'yi gördü ve Chuuya merakla tek kaşını kaldırdı.
-Oh, merhaba.
Chuuya'nın seslenmesiyle Akutagawa'nın başını kolları arasına alan Atsushi duraksadı ve bundan fırsat bulan Akutagawa sıska kolların arasından ayrılıp yakasını düzeltmişti. Kendisinin halledemeyeceğini farkettiğinde, Gin elini uzattı ve abisinin yakasını düzeltip tekrar eski haline döndürdü.
-Ah, Chuuya. Selam! Hadi gel! Bak seni kimlerle tanıştıracağım!
-Umm... Sevinirim.
Chuuya mahcub bir şekilde onaylayıp boş sandalyeye oturduğunda, Akutagawa ve Gin Senpai'leri olan Dazai'e saldıran kişiyi görmeleriyle hemen mutlu yüz ifadelerini silmiş ve sinirle mavi gözlere bakınmışlardı.
Chuuya bu bakışlarla irkildiğinde, en az Dazai'nin gözlerindeki öldürme aşkını onlarda da gördü.
Ve bu da korkutmuştu.
-Benim adım Nakahara Chuuya. Memnun ol-
-Ben Akutagawa. Bu da kardeşim Gin. Şimdi gidebilirsin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
That's a Lie ~Soukoku Lise Au~
Fanfiction-Hey, Odasaku! Bilir misin, bugün çok tuhaf bir şey oldu. -Ne oldu? -Bugün bedenim değil, duygularım patladı. -Hmm? -Kalbim ilk defa, birisi için çırpındı. Odasaku duyduğuyla ufak bir şaşkınlık geçirirken, elindeki bardağı bar tezgahına koydu ve ha...
