On Beşinci Bölüm; Beş Minik Çocuk

505 70 44
                                    

Keyifli Okumalar...🖤

-Oda-san ağır yaralı!! Yardımın lazım Dazai-san!!

Dazai duraksadı. Odasaku'nun yaralı olmasının nedenini ararken biraz önceki gencin kim olduğunu da çözümlemeye çalıştı. Her zaman kapalı tuttuğu telefonu açmasını söylediyse-

-Oh...

Dazai dudaklarını birbirine bastırıp arkasına döndü ve karşı tarafın kapanan telefonun sinyallerinin araştırılması üzerine mafyaya mesaj attı. Telefonun IP'si dahil sinyalleri üzerine çalışan büyük ekip, kısa sürede kendisine konumu verdiğinde, Dazai arkasındaki kalabalıkla konuma ilerlemeye başladı.

Yüzündeki soğuklukla beraber.

O hissizlikle beraber.

En çokta öldürme dürtüsüyle beraber...

1 Saat Önce;

Chuuya çekimin bitmesiyle beraber şoförüyle evine gideceği vakit, gelen mesajla duraksadı. Eli cebine yenilediği telefona ilerlerken, bugünün önemli birgün olduğunu da kendisine hatırlattı. Ardından bir tebessümle bilinmeyen numarayı aradı ve bekledi.

İki tiz çalıştan sonra gelen tanıdık sesle beraber Chuuya yüzündeki gülümsemeyi büyütürken, şoförüne beklememesini, evine gitmesini söylemişti. Şoför her ne kadar "Sizi yalnız bırakamam." dese de, Chuuya en sonunda göndermeyi başarmıştı.

-Selam Chuuya! Görüşmeyeli baya oldu ha?

-A-abi!! Tanrım gerçekten çok özledim! Neredesin!?

Chuuya telefonunu kulağına yaslayarak etrafına bakınırken, bulunduğu kaldırımda yaklaşık 30 metre ilerisinde elini kaldıran bir silüet gördü. Kaldırımda yürüyen tonla insan arasında elini kaldıran uzun silüetle gülümsemesini saklamadan koşmaya başladı ve en sonunda uzun silüetin kollarına atladı.

Sarı saçlı genç kollarına atlayan kardeşini sıkıp etrafında döndürdükten sonra, nazikçe bıraktı ve elini kavrayıp telefonunu cebine attı.

-Beni gerçekten bu kadar özlediğine inanmıyorum.

-İnanmalısın! Bir! Hayır hayır... İki aydır görüşmüyoruz!

-Telefon görüşmeleri ne oluyor?

-Onlar çok gizli oluyor. Tanrım, babam neden seninle görüşmemi istemiyor ki? Sen benim abimsin!

Chuuya burukça başını yana çevirdiğinde ve geçen arabaları masumca seyretmeye başladığında sarı saçlı genç, kardeşinin kızıl saçlarını okşadı.

-Evet abinim ama bilirsin. Babam seni kaybetmekten korkuyor. Eğer kaybederse gün gün kazandığı para birden sıfıra iner.

-Sırf para için beni kullanması çok sinir bozucu...

Chuuya daha da buruklaşırken, dişlerinin arasından tısladı ve abisinin dikkatini çekti. Sarı saçlı genç açık mavi gözleriyle kardeşini süzerken, hızlıca etrafına bakındı ve sevdiğini bildiği waffle dükkanına adımladı. Chuuya elinin çekilmesiyle sendelendiğinde, kısa sürede toparlandı ve abisinin kendisini nereye çekiştirdiğine bakındı.

That's a Lie ~Soukoku Lise Au~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin