Kırk Dokuzuncu Bölüm; Sahiplenme

450 37 55
                                    

Bölüm cinsellik içermektedir, olaya girmeden önce uyarı yapacağım. Lütfen okumak istemeyenler o kısımları atlasın<3

Keyifli Okumalar...🖤

-Da-dazai! Neden birden evine geldik!

Esmer genç kolunu kavradığı genci peşinden sürüklerken evinin önüne geldi ve anahtarı çıkardı. Anahtarla uğraşırken duraksadı ve Chuuya'ya uzatıp koridorun en uç kısmına geçti, ardından sırıttı.

-Ne yapıyorsun?

-Şşş, sadece kapıyı aç~

Chuuya baygınca Dazai'ye bakarken kapıyı açtı ve anahtarı salona doğru fırlattı. Buraya nasıl geldiğini düşündüğünde bir kere daha kızardı.

Malzeme odasında yaşadıkları öpüşmeden sonra Dazai'yi salmamış ve üzerine çıkıp kulağına daha fazlasını istediğini söylemişti. Dazai o erotik konuşmanın ardından kendisini resmen(!) omuzlayarak okuldan çıkartmıştı.

Şimdiyse buradaydılar ve Dazai kendi evine gelene kadar gördüğü her kapının zilini çalıp koşuyordu. Yaklaşık olarak 8 kapının zilini çalıp kaçtığında Chuuya'nın omzunu kavradı ve eve sokup kapıyı kapattı. Ardından koridorda yankılanan bağırışlarla kapıya sırtını yasladığı kızılın dudaklarını dudaklarıyla kapattı ve bu öpüşme kıkırtılarla daha da güzelleşti.

-Gerçekten aptalsın. Ama çokta zekisin, bu nasıl oluyor?

Chuuya elinin altındaki yanağı okşarken, şağ yanağını kaplayan bandajı çekiştirdi ve kenara attı. Dazai iç çekip bıkkın bir ifadeyle gözlerini yumdu ve Chuuya'nın dudaklarına doğru fısıldadı.

-Yaşam ile ölüm arasında kalan birisine, bu iki noktada nasıl bulunduğunu sormamalısın. Çok yerde arafta kaldım.

-Peki bana olan aşkında?

-Ah, sanırım onu çoktan aştım ve şeytanlarla cirit atıyorum~

Chuuya "Şeytan" söylenimiyle kıkırdayıp tekrardan Dazai'nin dudaklarına kapandığında dilleri işin içine girdi ve ufak iniltilerle Dazai minik bedeni kucağına aldı. İlk önce kapıya yaslamış, ardından tezgaha oturtup bacaklarının arasında yerleşmişti.

Nefes almak için ayrılan Chuuya kızarık yüzüyle sevdiğinin gömleğini açmaya başlamıştı. Her düğmeyle ortaya çıkan bedeni gözlerini koyulaştırırken, başını iki yana sallayıp mırıldandı.

-Her zaman siyah gömlek giymen lazım. Sana gerçekten çok yakışıyor.

-Madem hoşuna gitti, evimi siyah gömlekle doldurmam lazım.

-Hayır hayır olay gömlekte değil. Kesinlikle siyah sana çok yakışıyor.

Chuuya dili dışarda gömleğin son düğmesini açtı ve sırıtan Dazai'yi yakasından tutup kendisine çekti. Tekrardan aç bir şekilde birbirlerini öperken, minik ellerini hareketlendirip gömleği omuzlarından itti ve yere düşmesini sağladı. Dazai ayağının altında düşen gömleği iterek kendinden uzaklaştırırken, kiraz dudaklardan ayrılıp Chuuya'nın boynuna yöneldi. Dişleri arasına alıp, çekiştirdiği tasmayla mavi gözlere bakarken, bu sefer kendi elleri minik bedeni turlamaya başladı.

-Çok bir şey bekleme. Henüz reşit değiliz biliyorsun.

-Farkındayım.

Dazai kısaca cevaplayıp Chuuya'yı tezgaha yatırdığında belinden yukarısı tezgahtan salona doğru sarkıyordu. Beli kıvrıldığında karnı gerildi ve Dazai ilk olarak işaret parmağıyla daireler çizmeye başladı. Chuuya doğrulmaya çalıştığında tekrardan yatırılmış ve bu sefer pes etmişti.

That's a Lie ~Soukoku Lise Au~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin