Kırkıncı Bölüm; Gelecek Mafya Lideri Dazai Osamu

320 42 50
                                    

Keyifli Okumalar...🖤

Bir yumruk daha.

Akan terler açık kahve saç perçemlerinden her torbaya vuruşuyla savrulurken yere damlıyor, perçemleri kurumadan yeni terler boy gösteriyordu.

Ve bir yumruk daha.

Elindeki boks eldiveninin yapışkanını dişleriyle çıkardıktan sonra bileğini sallayarak ellerinden çıkardı ve yere düşen eldivenlere tekme atıp kendinden uzaklaşmasını sağladı. Kuru ellerini ilk önce alnına, ardından perçemlerine daldırıp saçlarını arkaya yatırırıken kapının önünde kendisini izleyen gri gözlere dönüp eliyle "Gel" işareti yaptı.

Genç elindeki suyla koşarak geldiğinde Dazai bir dikişte suyu bitirdi. Ardından yenisini doldurtup başından aşağa döktü ve ıslak saçlarını arkaya yatırıp kendisine gelmek adına gözlerini serice kırpmaya başladı.

-Odasaku'dan hala haber yok mu?

-Kapının önünde seni bekliyor.

-Hmm? Neden daha önce söylemedin.

-Önce işinizi bitirdiğinizden emin olmak istediğini söyledi.

-Peki, çık.

Dazai fısıldadığında Akutagawa arkasına dönüp kapıdan çıktı ve kitap okuyan Odasaku'ya seslenip girebileceğini söyledi. Odasaku güzel bir tebessümle Akutagawa'nın saçlarını okşadıktan sonra yanından geçmiş, ardından odaya girip kapıyı ardından kapatmıştı.

Odaya girmesiyle ortamın boğucu havası ve yoğun ter kokusuyla Odasaku burun kıvırdı. Ardından üzerindeki siyah sıfır kollu atletiyle serinlenmek adına çekiştirip hızla bırakan Dazai'ye baktı.

-Tüm stresini atabildin mi?

-Henüz değil.

Esmer mırıldanıp toparlandığında Odasaku klimayı açtı ve odada bulunan havalandırma kapağını açıp kendisini Dazai'nin karşısında yere attı. Açık kahve gözler Odasaku'ya pür dikkat bakarken alnından akmaya devam eden terlerin her inişiyle başka bir nefes alıyordu. Ciğerleri yaptığı antrenmanla yanmaya başladığında bırakmış, her kötü düşünceyle de vuruşunu hızlandırıp, güçlendirirken sinirlerini incitmişti.

Kısaca şu an nefes almak ve hareket etmek ona acı çektiriyordu ve bu acıdan haz etmiyordu.

-Durman gerek.

-....Yapamam.

Dazai göz odağını bozup bakışlarını kaçırdı ve başını eğip ıslak perçemlerin sallanmasını sağladı. Boynundan akan su ve ter damlaları çıplak göğüsüne inerken, Odasaku uzun bir süredir onunla konuşmadığını farketti. Çocukların rahatlığını düşünürken aklından tamamıyla çıkmıştı. Bunun için de özür dilemeyi gerek gördü.

-Özür-

-O tehlikede.

Odasaku ağızına tıkılan özrüyle duraksadıktan sonra dudaklarını birbirine bastırdı. Dazai başı eğik bir şekilde elleriyle oynarken dişlerini sıkarak devam etti.

-O adını unuttuğum gri saçlı piç hiçbir şey yapamazdı, ama benim yapmam lazım. Onu korumalıyım...

Odasaku kimden bahsettiğini az çok anlarken, tüm bu kargaşanın kim adına çıktığını düşündü. Çok geçmeden o ünlü çocuğu hatırladığında elindeki açık kitabı kapattı ve yanına koyup bağdaş kurarak Dazai'nin devam etmesini bekledi.

-Onun saçının tek bir teline zarar gelmesini istemiyorum. Tanrım... Gerçekten beni hipnotize etmiş gibi...

Dazai gözlerini yumuş başını iki yana salladığında perçemlerinin ucundaki damlalar yere inişlerini yaptılar. Elleri saçlarına ilerlediğinde parmaklarının arasında yerini alan ıslak saçlarını hafif çekiştirerek acı bir tebessümle kıkırdadı.

That's a Lie ~Soukoku Lise Au~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin