Yirmi Dokuzuncu Bölüm; Soru ve Cevap

440 53 109
                                    

Keyifli Okumalar...🖤

Mori'nin gitmesiyle beraber Dazai gözlerini araçtan çekti ve halen ajansın önünde olmalarıyla beraber tedirginleşti. Başka birisinin daha Chuuya'nın yüzünü görmesi artı bir sıkıntıydı.

Esmer genç elini ince bele sarıp, kızılı yürütmeye başladı ve kendisine sarılmasıyla yere düşen şapkasını başına geçirip ilerlemeye devam etti. Sakin bir ortama gidene kadar Chuuya konuşmuş, sormuş ve araştırmıştı. Dazai ise sessiz kalıp konuşmamış, en ufak bir mimik bile oynatmamıştı.

Şimdiyse bir oyun parkına gelmiş ve Dazai kızıl genci üstü kapalı kaydırağa sokuşturup kendisi de başına oturmuştu. Böylelikle ne birisi onları görebiliyor, ne de yakına gelmeden duyabiliyordu.

-Evet şimdi konuşabilirsin.

-Yarım saattir konuşuyorum zaten salak!!

Dazai iç çekip sırtını sert plastiğe yasladı ve top hale gelene kadar bedenini aşağa doğru kaydırdı. Chuuya ayakkabısının tabakasının kaydırağa yapışmasını fırsat bilerek kaymıyor, esmerin asık yüzüne endişeyle bakınmaktan da kendisini alıkoyamıyordu.

-Seni... Katil olarak mı görüyorlar?

-Hayır.

-Peki gözetim altında mısın?

-Hayır sadece-

Dazai sustu ve başına artı bir sıkıntı olan "partner" mevzusunu düşündü. O gözlüklü herifle güzel vakitler geçirebileceğini de düşünmüyordu.

-Babandan mı korkuyorsun?

Dazai gelen masum soruyla duraksadığında, kıkırdadı ve başını eğip yan bir bakışla endişeli mavi gözlere bakındı.

-Hayır tabiki de, o hep benim yanımda.

Mori'nin babası olmadığını öğrenmesi Chuuya'ya hiçbir şey katmazdı. Aksine artan sorularla Dazai'nin başı ağrıyacaktı. Bu yüzden düşündüğü gibi düşünmesi işine gelirdi.

-U-unutma olur mu?

Dazai kekelemeli soruyla ufak bir "hmm?" sesiyle mırıldandı ve meraklı bakışlarını Chuuya'ya dikti. Kızıl genç yüzünün kızarıklığını saklamak için burun kemiğini sıkıyor ve gözlerini yumup dişlerini gıcırdatıyordu.

-B-ben de hep yanındayım! Unutma!

-Oh...

Esmer genç yükselen sesle beraber şaşırırken, onun bu hallere bürünmesi ise dudaklarının kıvrılmasını sağlamıştı. Eli yavaş bir şekilde kızılın sol omzundan sarkan perçeme ilerledi ve yavaşça okşayıp kızıl yanakların daha da kızarmasını sağladı.

-Henüz adımı bilmiyordun değil mi? İzninle adımı söylemek istiyorum.

Chuuya gelen teklifle yerinde sektiği vakit ayağı kaydı ve kaydırakta sürünürken zorlukla Dazai'nin koluna tutunup tekrardan eski yerine geçmişti. Ayakkabısını kaymamak için nokta yerlere koyarken yüzünde açan çiçekler Dazai'e güneşi andırıyordu.

Baktıkça bakası geldiği bir parıltı.

Bu parıltı gözünü acıtmıyordu. Güneşe bile bakıldığında o gözler yorulur, göz sıvısını kaybeder ve acı çektirirdi.

That's a Lie ~Soukoku Lise Au~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin