(33)

156 13 1
                                    

Şu an sağ kapının önündeydim. Diğer odaya göre bunun içinde ne olacağını tahmin bile edemiyordum. Hızla kapıyı açtım ve içeri girdim tabi ardımdan da Fatih. Heryerde gene fotoğraflar vardı. Ama bunlar benim değil başka başka insanların fotoğraflarıydı. Fotoğrafların üstlerinde kırmızı renkli kocaman çarpı vardı.
Onlar öldürdüğüm insanların fotoğrafları. Öldürmediklerimde çarpı yok. Ama öldürdüklerimde var.
İnsanları tanıyabilmek adına duvara yaklaştım. Küçük çocuklar , adamlar, kadınlar birsürü insan vardı. Odayı turlamaya başladım ve bir duvar dikkatimi çekti. Duvar benim tanıdıklarımla doluydu. Gördüklerimle ağlamaya başladım. İlk aşkım Aslı , babam , arkadaşlarım , bazı akrabalar hepsi burdaydı. Bir dakika babam mı?
-Babamın burada ne işi var?
Çünkü onu öldürdüm.
-Ne? Babam intihar etti.
Hayır. Seni takip etmeye başladığımda babanın annene ve sana yaptıklarını öğrendim. Ona işkenceler ederek öldürdüm ve intihar süsü verdim.
-Aslının ne suçu vardı!?
Ona aşıktın. Ama ben sadece benim olmanı istedim. O yüzden onu öldürdüm.
-Şu an sana aşık olduğumu mu düşünüyorsun? Eğer öyleyse senin kafan iyice uçmuş bir doktora görün istersen!
Hadi ama Burak ikimizde beni sevdiğini biliyoruz.
-Ne sevmesi be sen arkadaşlarımı , sevdiklerimi öldürdün. Hayatımı mahvettin. Bende seninkini mahvedicem.
Ya öyle mi. Nasıl olacakmış o? Hayır söylede ona göre kendimi hazırlıyım.
-Seni var ya-
Gözüm birden bir fotoğrafa takıldı. Selim. Onun fotoğrafıydı. Ama üstünde çarpı yoktu.
-Neden Selim'in üstünde çarpı yok!
O ölmedi.
-Ne? Selim ölmedi mi?
Evet ölmedi. Hâlâ hayatta ve çok yakınımızda.
-Onu öldürücek misin?
-Hayır ben öldürmiycem. İnsan hiç kardeşini öldürebilir mi?
-Ka... kardeş mi?
Selim benim kardeşim Burak. Ben 13 yaşımdayken babamın annemi aldattığını öğrendim. Ve bir baktım ki babamın Selim adında bir oğlu varmış. Ne kadar güzel bir sürpriz öyle değil mi? Hah cidden o küçük-
-Yalan söylüyorsun Selim'in bir kardeşi yok!
Bunu birde kendisinden dinleyelim istersen.
Telefonu eline aldı ve birini arayıp hoparlöre verdi.
Selim nasılsın canım kardeşim.
: Fatih siktir git. Burak nerede kaçırmışsın onu. Cidden hiç akıllanmıyacak mısın?
Hımmm. O benim artık kocam ve oğlum neden kaçırayımki?
: Ne? Sen naptın orospu çocuğu!
Babamıza niye küfür ediyorsun kardeşim. Çok ayıp sana hiç yakıştıramadım.
: Burağın annesi yıkıldı. Kadın hastaneden çıkamıyor, kuzenleri desen kendinde değil. Bırak onu da gelsin.
Çok beklersin.
: Burağı senin yanından alıcam ve ailesine götürücem o zaman ne yapacaksın bakalım.
Telefon kapanmıştı. O... O cidden Selimdi...

Şimdi bana inandın mı Sevgilim?

(Flashback)
Selim'in yanında oturuyordum. En son onu uçurumdan aşağı atmıştım. Onu görmeye hastaneye gelmiştim. Yavaş yavaş kendine geliyordu.
Selim: Fatih..
Günaydın kardeşim.
Selim: Ne kardeşi. Siktir git.Burak nerede. Ne yaptın ona?
Bak şimdi kulağını aç ve beni dinle. O annen olacak orospu benim babamla birlikte olmuş ve sonuç sensin. Kardeşim olduğun için seni öldürmedim. Ama bu öldürmeyeceğim anlamına gelmez anladın mı beni?
Selim: Yalan söylüyorsun annem böyle birşey yapmaz.
Madem o annene o kadar güveniyorsun git DNA testi yaptır ve babanı öğren. Bu kadar basit öyle değil mi?
Selim: Yaptırıcam lan o testi , görürsün sen. Ayrıca seni polise de ihbar edicem.
Et te bak o çok sevdiğin Burağına neler yapıyorum. Hadi git şikayet et beni.
Selim: Seni ahhh kahretsin!
Ne o söyleyemiyor musun yoksa? Ah yazık e sen anne babasız da kaldın şimdi. Ben bizim babamızı da öldürdüm oda bakamaz sana. Ne yapalım bu hayatta yalnızlık ta varmış. Ama istersen ben sana bakabilirim kardeşim.
Selim: Senden hiçbir bok istemiyorum duydun mu beni!
Bana sesini yükseltme. Yoksa yarım bıraktığım işimi bitiririm. Şimdi seninle bir anlaşma yapıcaz.
Selim: seninle anlaşma falan yapmam ben!
Eğer dediklerimi yaparsan Burak yaşar.
Selim: Birilerini tehdit etmeyi çok iyi başarıyorsun. Söyle ne istiyorsun.
Seni bir yetimhaneye vericem. Adam akıllı yerinde durup hayatını yaşıyacaksın. Benden ve Buraktan uzak durup gözüme gözükmeyeceksin. Anlaştık mı?
Selim: Anlaştık. Ama sende bana Burağın iyi olduğunu ispatlıyacaksın?
Kabul!
Selim: Kabul.
(Flashback end)

KATLİAM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin