( Selim'in anlatımı )
Önümde duran kapıya baktım. Burak kapının arkasındaydı.
Selim: Burak. İyi misin?
İçeriden hafif hafif ağlama sesleri geliyordu.
- S.... Selim sen misin?
Selim: Evet benim. Seni kurtarmaya geldik.
- Geldik derken?
Selim: Ozanlar dışarıda. Ve artık bize yardım eden yeni arkadaşlarımız var. Buradan çıkınca onlarla tanışacaksın.
Ameriya hızla yanıma gelmişti.
Selim: Meri , Burak bu kapının arkasında ama kapı kilitli ve anahtarı etrafta yok. Kapıyı açabilir misin?
Olumlu anlamda kafasını sallayarak kapıyla ilgilenmeye başladı. Birkaç dakika sonra kapı ardına kadar açılmıştı. Oda karanlık olduğu için içeri ışık tutmamızla yerde kanlar içinde yatan ayağı zincirli Burağı gördük.
Selim: Oha! Ne oldu sana? İyi misin? Birşeyin var mı?
- İyiyim iyiyim merak etme. Kanlar sabahtan kalma kurudular o yüzden.
Ameriya: Bu zincir de neyin nesi?
- Ben ilk planımızı mahvedip buradan kaçmaya çalıştım. Fatih'e yakalanınca da bir daha kaçamayayım diye beni eve zincirledi.
Ameriya: Anahtarın nerede olduğunu biliyor musun?
- Fatih anahtarı genelde yanında taşırdı.
Selim: Ee Fatih ortalıklarda yok. Bu bir tuzak olmasın?
Ameriya: Bilmiyorum. Umarım tuzak değildir.
Yavaş yavaş titremeye başlayan Burağı görünce onu sakinleştirmek için yanına çömelip saçlarıyla oynamaya başladım.
Selim: Korkma Burak. Seni buradan çıkartacağız. Meri sen bu zinciri çözebilir misin?
Ameriya: Tabikide. Sen o işi bana bırak.
Ameriya Burağın ayağındaki zincirin kilidini açmaya çalışıyordu. O sırada sakinleşmeye başlayan Burağa kaydı gözlerim. Yüzünde küçük kesikler vardı. Karnı da aynı şekilde kesilmiş , eli sargıya alınmıştı. Bunlar yeni olmalıydı çünkü en son geldiğimden beri ellerinin çoktan iyileşmiş olması gerekiyordu.
Ameriya: İşte bu. Artık daha rahat hareket edebileceksin.
Ameriya zinciri çözmüştü. Burak yavaşça ayağa kalktı. Yürümeye çalıştı ama birden dengesini kaybedip yere düşecekken yakaladım onu. Daha sonrasında yavaşça onu o odadan dışarıya çıkarttık.( kerimlerden devam )
Arkamızdan gelen sesle hemen oraya döndük. Fatih tamda karşımızdaydı ve sırıtarak bize bakıyordu.
Bayadır görüşmedik ve şu yüzünüzün haline bir bakın. Yoksa beni özlemediniz mi?
Ozan: Özledik tabi. Senin gibi koskoca bir oropsu çocuğunu özlememek bize yakışır mı hiç.
Ahh Ozan bu küfürleri sana hiç yakıştıramadım. En son hastanede bana süt dökmüş kedi gibi bakıyordun oysaki.
Ozan Fatih'in üstüne yürüyecekken Kerim onu durdurdu.
Kerim: Ozan bırak şu pisliği. Seni kışkırtmaya çalışıyor. Onun kazanmasına izin verme!
Sahi Kerim annen ve baban nasıl iyiler mi? Onları da bayadır görmedim.
Kerim koşarak Fatih'in yüzüne yumruğu indirdi.
Ah bu acıttı ama.
Kerim: Bir daha sakın ailemin adını ağzına alma!
Kerim tekrar vuracakkan Fatih ona tekme atarak geriye düşürdü.
Ya Kerim ben birşey sorucam. Senin anaannen öleli baya olmuştu dimi? Ne kadar oldu ya 5 miydi.... Hayır hayır 8 yıl olmuştu dimi.
Kerim: Sen ne-
Anaannenin nasıl öldüğünü biliyor musun? Burakla benim izleme fırsatım oldu da. Açıkçası baya eğlenceliydi.
Kerim: Neyi ima etmeye çalışıyorsun sen!? Anaannem kanserden dolayı öldü.
Tüh ya öyle mi olmuş. Ah ne yazık. Oysaki onu ben öldürmüştüm. Upsss sürpriz ağzımdan kaçtı.
Kerim: Ne diyorsun lan sen! Yalanlarına kanmıycam senin!
Ama Kerim kalbimi kırıyorsun. Maalesef ki anaannen kanserden dolayı ölmedi. Onu ben öldürdüm Hahahahaha.
Ozan: Kerim yalan söylüyor inanma-
Anaannen birden bire hastaneye kaldırıldı. Sonrasında kanserden dolayı tedavi olmaya başladı daha doğrusu hiçbir zaman gerçek olmayan kanserden dolayı.
Kerim: Ne!?
Anaannen hiçbir zaman kanser olmadı ki. Onu ben hastaneye yatırttım. Size inandırabilmek için onun saçlarını kestim. Oradaki doktorlara ona kanser vakası konmuş gibi davranmalarını rica ettim ki beni kırmadılar. Ve sonrada ona iğneyle uyuşturucu vererek öldürdüm. Bizde o ölürken Burakla beraber izledik.
Kerim: S..s..sen ne yaptın!
Kerim gözünden yaşlar akmaya başlamıştı.
Üzgünüm ama Burağa daha yakın olmam gerekiyordu ve anaannen bunun için mükemmel bir plandı. Sakın beni yanlış anlayıp Burağa kızma. Onun bu olaydan daha haberi yok. Anaannesini kanserden kaybetti zannediyor. Ah kıyamam ağlama bu kadar üzülecek birşey söylemedim. Öldü gitti zaten. Ahahhaaha.
Kerim: SENİ ÖLDÜRÜCEM!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KATLİAM
Mystery / ThrillerBüyük felaketten önce sessizce içimizde gezinen bombayı arıyordu gözlerim. Patlarsa çoğumuz kül olup gidecekti bu dünyadan. Ailemi korumaya çalışırken sığınağıma kaptırmış gidiyordum kendimi. Ve günün sonunda pimi çeken ben, bombanın ta kedisiydim ş...