KATLİAM

(79)

( Denizin anlatımı )
Ne kadar uğraşırsam uğraşayım Can benimle muhattap olmuyordu. Onu mutlu etmek için yapmadığım şey kalmamıştı. Ona pamuk şeker almış , lunaparka götürmüş , film izlemiş , herşeyi yapmıştım. Ama o bırakın gülümsemeyi benimle konuşmuyor , kavga bile etmiyordu. Adamlarıma onun hakkında biraz daha bilgi toplamasını emretmiştim. Öğrendiğime göre Canın , Burak adında bir arkadaşı vardı ve Fatih diye birisi onu kaçırmıştı. Ama onu neden kaçırdığını ya da Fatih'in kim olduğunu bulamamıştım. Bende Cana sormaya karar verdim. Eğer bu çocuğu seveceksem herşeyini bilmem gerekirdi. Ancak o zaman onu mutlu edebilir , beni sevmeseni sağlayabilirdim. Adımlarımı hızlandırarak Canın odasına girdim.
Deniz: Can , Fatih kim-
Canın yanında duran kadını görmemle afallamıştım. Kadının gözleri ve bacakları yoktu.
: Bizde seni bekliyorduk Deniz.

( Selimlerden devam )

( Yazarın anlatımı )

Savaş: Öffffff! Niye açılmıyor bu kutu? Ameriya birşey bulabildin mi?
Ameriya yaslanmış olduğu sandalyede geriye döndü.
Ameriya: Maalesef. Hiçbirşey bulamadım.
Selim: Senin bu kutuyu açacak bir büyün yok mu?
Savaş: Büyüler bu tarz işlerde kullanılmaz. Zaten büyü bile bu kutuyu açmamıza yardım edemez.
Selim: Eee nasıl açacağız o zaman bu kutuyu?
Ameriya: Aslında Miralar burada olsaydı onlarla beraber birşey bulabilirdik ama okuldalar maalesef.
Selim: Sen niye okula gitmiyorsun?
Ameriya: Benim internet ortamında olmam daha iyi. Böylecelikle hem Savaşa yardım etmiş hemde başka işlerle uğraşmış oluyorum.
Selim: Hackerlık zor değil mi?
Ameriya: Zor aslında Ama-
Savaş: Meri ona bilgi vermek zorunda değilsin.
Selim: Hay anasını... Anladık kardeşim insanlara güvenmiyorsun da kıza niye bulaşıyorsun!
Savaş: Neden bilmiyorum ama sende bir haller var. İlk günden beri seni hiç gözüm tutmadı Selim Demirel!
Selim: Duygularımız karşılıklı Savaş Yılmaz.
Savaş: Sana adımı kullanmamanı söyledim!
Selim: Ne o. Birilerinin senin büyücü olduğunu öğrenmesinden mi korktun!?
Savaş: Ulan seni var ya-
Selim: Ne yaparsın. Çok merak ettim anlatsana biraz. Bana büyü mü yaparsın? Yoksaa beni duvara asıp sallandırır mısın? Söylesene bi.
Savaş yumruğunu Selim'in yüzüne geçirmişti. Selimde aynı şekilde Savaşa karşılık veriyordu.
Ameriya: Abi bir durun!
Savaş: Sen karışma Meri!
Selim: Ameriya sen karışma.
Savaş: Ne zamandan beri kardeşime karışır oldun!?
Selim: Sen ne zamandan beri bu kadar şerefsiz oldun!
Kapıdan Ameriyanın sesi geliyordu.
Kerim: Hop hop hop! Beyler ne oluyor!?
Selim: Bazı şerefsizlere haddini bildiriyorum.
Savaş: Bu evde senden başka şerefsiz yok!
Birbirlerine yumruk atmaya devam ediyorlardı.
Mert: Lan durun!
Mert onları ayırmaya çalıştı ama oda bir posta dayak yemişti.
Mert: Ulan bana niye vuruyorsunuz orospu çocukları. Ayırmıycam sizi , gebertin birbirinizi!
Miray: Savo kolyen düştü.
Savaş bir anlık duraksayıp boynunu kontrol etti.
Savaş: Hassiktir lan.
Sıla yerde duran kolyeyi alarak incelemeye başladı.
Sıla: Güzel kolye. Nereden aldın?
Savaş: Zamanında annem vermişti.
( Flashback )
Savaş: Anne gitme ne olur!?
: Üzgünüm oğlum bunu yapmak zorundayım.
Savaş: Zorunda değilsin! Bizi bırakmak zorunda değilsin!
: Savaş bak ne kadar küçük olsan da sen artık bazı şeyleri kavrayabilecek yaştasın. Ben artık dayanamıyorum. Dedenle babanı bu büyüler yüzünden kaybettik.
Savaş: Ama siz onların trafik kazasında öldüğünü söylemiştiniz.
: Şunu hiçbir zaman unutma oğlum. Herşey göründüğü ya da anlatıldığı gibi değildir. Elbet başka gerçekler vardır ve o gerçekler er ya da geç her zaman ortaya çıkar.
Savaş: Ama-
: Babaannen her an herşeye hazırlıklı durumda. Ileride birine son sahiplik hakkını vermesi gerekecek ve ben bu kişi olmak istemiyorum. Sizinde olmanızı istemiyorum tabiki ama ikinizi yanımda götüremem. Zamanı gelince ya sen ya da Ameriya maalesef ki ikinizden biri sahip olacak. Bundan kaçışınız yok.
Çantasını karıştırıp bir kutu ve kolye çıkarttı.
: Al oğlum bu ikisi senin.
Savaş: Bunlar ne anne!
: Bu kolye seni bütün kötülüklerden koruması için.
Kolyeyi Savaşın boynuna takmıştı. Savaş kafasını eğip kolyeye baktığında ucunda 🗡️ olduğunu gördü.
: Bu kutuyu bir tek bu kolye açabilir.
Savaş: Nasıl yani?
: Işte şöyle.
Kadın kolyeyi çekerek kutunun anahtar kısmına sokup kilidi açtı.
: Bu kutuya istediğini saklayabilirsin oğlum. Bu kolye sayesinde de açabilirsin. Her ne olursa olsun. Ölene kadar sakın ama sakın o kolyeyi boynundan çıkartma.
Savaş: Tamam anne.
: Söz ver oğlum.
Kadın serçe parmağını Savaşa uzattı.
Savaş: söz veriyorum.
Savaş ta kendi serçe parmağını annesininkine kilitledi ve baş parmaklarını birleştirdi.
( Flashback end )
Ozan: Eee kutuya ne oldu?
Savaş: Bilmiyorum ki? Annem gittikten sonra kutuyu kaybettim.
Sıla: Bir dakika. Yoksa .... Olabilir mi ya?
Miray: Ne oldu?
Sıla: Bir düşünsenize Savaş zamanında annesinden bir kutu ve kutuyu açan bir kolye alıyor. Annesi gittikten sonra kutu da ortadan kayboluyor.
Mert: Eeee. Yenge bunları biliyoruz zaten.
Sıla: Hayır. Asıl demek isteğim şu; Kadın bu kutunun asla zarar görmediğini ve açılmadığını söylemedi mi?
Selim: Evet söyledi.
Sıla: Bizde 1 haftadır bu kutuyu açmakla uğraşıyoruz. Belki de cevabımız çok yakınımızdadır.
Volkan: Valla ben anlamadım.
Kerim: Sende beyin olmadığı için normaldir.
Ozan: Ooooo. Kerim lafı koydu.
Sıla: Siz onları boşverin. Savaş rica etsem kolyeni alabilir miyim?
Savaş: Al da ne yapacağını pek kestiremedim.
Sıla: Demek isteğim. Belki de bu kutu senin zamanında kaybettiğin kutudur.
Miray: Oha!
Ameriya: Bu olabilir mi ya?
Sıla: Imkansız diye birşey yoktur.
Sıla kolyeyi Savaştan almıştı. Kutuyu da diğer eline aldı ve kolyenin ucunu kutunun kilit kısmına soktu. Kılıcı yana çevirmesiyle kutunun kapağı hafif ses çıkartacak açıldı.
Kerim: Hassiktirr!!!
Sıla: Bence kutuda ne olduğuna senin bakman gerek Savaş.
Savaş , Sılayı kafasıyla onaylayarak kutuyu aldı ve kapağını kaldırdı. Kutunun içinden bir kağıt parçası çıkmıştı.
Mert: Ne yani bütün herşey siktir boktan bir kağıt için miydi?
Volkan: Bir dur da okusun be kardeşim.
Savaş kağıdı açıp okudu ve bize bakmaya başladı.
Kerim: Ne olmuş? Ne yazıyor kağıtta?
Savaş tekrar kağıda bakarak sesli bir şekilde okumaya başladı.

Savaş: yıldız kaydığını görmek kişiler tarafından oldukça sevilen birinin veya büyük bir makama sahip olan birinin ölmesine veya görevini bırakmasına delalet eder. Bir anda birçok yıldızın kayması toplum içerisinde yaşayan önemli insanların değerinin bilinmemesine işaret etmektedir. 💫