(94)

57 6 0
                                    

BURAKK
Hadi uyan Burak
Burakkk
Duyduğum seslerle yavaşça gözümü açtım. Çok canım acıyordu o yüzden gözlerimi tam açamamıştım.
Burak hadi uyan
Duyduğum sesle kafamı yavaşça yana çevirdim.
Aslı , anneannem , Hatice ve daha bir sürü insan etrafımda toplanmış bana bakıyordu.
Burak uyan
Anneannem uyan hadi
- Si....siz ölüsünüz... Bu-bu
Arkadaşlarına yardım etmen gerek. Uyan Burak!
Gözlerim yavaşça kapandı. Tekrar gözümü açtığımda heryer yanıyordu.
BURAK UYAN!
Bir dakika ben en son ağaca bağlanmıştım ama şu an yerde yatıyorum.
BURAK DİKKAT ETT!!!!
Kafamı kaldırdığım gibi geri yere yatmam bir oldu. Bilincim kapanmadan önce Selim'in elinde gördüğüm balta hızla üstüme gelmiş ve ağaca saplanmıştı.
- İçten sıçış bu olsa gerek.
BURAK KAÇ ORDAN!
Duyduğum seslerle anca kendime gelmiştim. Hızlıca sağa sola baktım. Heryer alev alev yanıyordu. İplerin hepsi parçalanmıştı.
BURAK GÖTÜNÜ KALDIR DA YARDIM ET!
Kafamı çevirdiğimde Ameriya ve Selim'in Fatihi oyaladığını gördüm. Ameriyanın üstü başı kan içindeydi. Ayakta zor duruyor ama genede Fatihi engellemeye çalışıyordu. Selime baktığımda üstündeki kıyafetlerinin bir kısmı yanmıştı. Kolları kesik içindeydi.
BURAK KENDİNE GELDE YARDIM ET!
Sesler arkadaşlarımdan geliyordu. Onlara bakmaya çalıştım ama üstüme gelen ateş bunu engelliyordu.
BURAKK!
Ne yapmam gerektiğini anlamayarak etrafa bakmaya devam ettim.
BURAK MAL MAL BAKMA!
YARDIM ET OROSPU ÇOCUĞU!
- Noluyo lan! Orospu çocuğu falan ayıp oluyor!
BURAKK! EĞİL!!!
Ameriyaların olduğu yerden üstüme doğru uçan bıçağı görünce kendimi hemen yere atıp kenara kaydım.
- N..n..Noluyo amına koyim?
BURAK ZAMANIM AZALIYOR! LÜTFEN BİRŞEYLER YAP!
Savaşın sesini duymamla ona cevap verdim.
- NE YAPMAM GEREKİYOR!
Savaş: FATİHİ ÖLDÜR!
- NE? BE-BEN BUNU YAPAMAM!
Mert: BURAK O OROPSU ÇOCUĞUNU ÖLDÜRMEZSEN BEN SENİ ÖLDÜRÜCEM!
Ozan: Ameriya çekil!
Duyduğum sesle bakışlarım Selimlere kaydı. Ozan ateşlerin içine atlayarak Fatih'e yumruk attı. Şimdi benim ne yapmam gerekiyordu?
Volkan: BU- BURAK SILA NEFES ALMIYOR!
Selim: BURAK YARDIM ET!
Mert: CAN , DENİZ VE BARIŞ TA NEFES ALMIYOR!
Volkan: MİRAY ÇOK KAN KAYBEDİYOR!
Duyduğum sesler heryerimin titremesine sebep olmuştu. Siktirrrr. Şimdi sırası değil. Hayır , hayır , hayır olamaz. Heryerim titremeye başladı.
- Hareket edemiyorum.
Savaş: BURAK!
- Lanet olsun! Lanet olsun! Ne olur durun! Lütfen titremeyin!
Titreyen ellerime bakıp ağlamaya başladım. Bacaklarım titremenin etkisiyle daha fazla dayanamadı ve yere düştüm. Heryerim titriyordu. Hareket edemiyordum. Dolu gözlerle Selimlere baktım. Fatih hepsini dövüyordu. Ayağa kalkmaya çalıştım ama bacaklarım buna izin vermiyordu.
ABİ!!!
Duyduğum çığlıkla Ameriya ya baktım. Dayanacak gücü kalmamış , ağzından kan gelmeye başlamıştı.
Ameriya: A-ABİ BEN......
Savaş: MERİ DAYAN! LÜTFEN DAYAN KARDEŞİM!
Ameriya: BEN ÖLÜYORUM.
Ameriya aniden yere düşmüştü.
Savaş: MERİ! MERİ SES VER!
Ameriya: GÖKYÜZÜNDE GÖRÜŞÜRÜZ ABİ!
Fatih eline aldığı bıçakla Ameriyanın boğazını keserek onu öldürdü.
Savaş: MERİİ!!!! KARDEŞİM! LÜTFEN.... LÜTFEN ÖLME!
- VO....VOLKAN!
Cevap gelmemişti.
- MERT!!!
Hâlâ daha cevap gelmiyordu.
Savaş: BURAK!
- E- EFENDİM?
Savaş: BURAK BEN ÖLÜYORUM!
- N...NE SAÇMALIYORSUN!
Savaş: BURAK ZAMANIM AZALIYOR! LÜTFEN BİRŞEYLER YAP! ARTIK VOLKAN VE MERTTE NEFES ALMIYOR!
Titremekten nefes alamamaya başlamıştım. Benim yüzümden bütün herkes teker teker ölüyor , benden yardım istiyorlardı. Ama yapamıyorum. Titremekten hareket edemiyordum.
Ayağa kalk Burak
Yanımda beliren anneannemle ağlamaya başladım.
- Yapamıyorum anneanne! Hareket edemiyorum.
Burak
- A... Aslı.
Yapabilirsin Burak! Kendine güven. Bunu başarabilirsin!
- Yapamam...
Git gide sesim kısılmaya başlamıştı.
Burak bunu yapabilirsin!
Yanımda beliren Haticeyle ona bakmaya başladım.
Burak eğer şimdi onlara yardım etmezsen Fatih kazanacak. Herkes ölecek. Dünya yok olacak Burak! O defterin gücü sandığından daha fazla! Titremelerini unut ve herkesi kurtar.
Ayağa kalkmaya çalıştıkça yere düşüyordum.
Sana yardım edeceğiz Burak.
Hatice'nin yanına birsürü ruh toplanmıştı.
Tanrım zamanında yaptığımız suçlardan dolayı cezalandırıldık ama sizden bir iyilik istiyoruz. Üstümüzde ne kadar iyilik varsa hepsini Burağa ver ve insanları kurtarmasına yardım et. AMİN!
Tam ümidimi kaybetmiştim ki birden titremem kesildi. Şaşkınlıkla etrafıma baktığımda Hatice ve diğerlerinin ortadan kaybolduğunu fark ettim. Hızla ayağa kalkarak Ameriyanın yanına gittim. Ölmüştü. Ağacın yanına geri dönüp yerdeki ipleri elime aldım ve Selimlerin yanına koştum.
- Selim , Ozan bana yardım edin de onu bağlayalım.
Selim: Sen Fatih'i öldüreceksin. Ozanla ben onu bağlarım.
- Fatihi nasıl öldüreceğim? Ve ayrıca sen ölmedin mi? Bizi nasıl buldun?
( FLASHBACK )
Selim , Hakan'ın yardımı sayesinde o kafesten ve sandalyeden kurtulmuştu. Evden çıkarken ev büyük bir gürültüyle patlamış ve Hakan ölmüştü. Selim ise Fatih'in telefonuna indirdiği takip cihazı ile Fatihlerin yerini bulmuştu.
( Flashback end )
Selim: Boşver şimdi onu. Uzun hikaye.
Ozan: Ne yapacağız?
Selim: SAVAŞ!
Savaş: EFENDİM?
Selim: BURAĞIN BÜYÜ DEFTERİNİ KULLANMASINA İZİN VER!
Savaş: SANA NASIL İNANMAMI BEKLİYORSUN?
Selim: SAVAŞ ÖLMEK ÜZERESİN! BANA GÜVENMEKTEN BAŞKA ŞANSIN YOK!
Savaş: UMARIM DOĞRUYU SÖYLÜYORSUNDUR YOKSA-
Selim: DOĞRUYU SÖYLÜYORUM!
Savaş: SEVGİLİ TANRIM BEN BÜYÜ DEFTERİNİN SAHİBİ VE SON BÜYÜCÜ OLAN SAVAŞ YILMAZ'IM. YAŞADIĞIMIZ ZOR DURUMDAN DOLAYI ARKADAŞIM BURAK ATEŞOĞLUNUN BÜYÜ DEFTERİNİ KULLANMASINA İZİN VERİYOR , BÜTÜN SORUMLULUĞU ÜSTÜME ALIYORUM. SAYGILARIMLA.
Bir anda yüzüme inen yumrukla afallamıştım.
Kocanı mı öldüreceksin Burak?
- SEN BENİM KOCAM FALAN DEĞİLSİN!!
Hızla Fatih'i geriye doğru ittirdim. Fatih benim ani hareketimle afallamıştı. Bunu fırsata çeviren Selim ve Ozan ellerindeki iplerle hızla Fatih'i bağlamaya başladı. Gözlerimle büyü defterini aradım. Ağacın altında duruyordu. Koşarak defteri aldım ve içine bakmaya başladım.
- SAVAŞ DEFTERİ ELİME ALDIM. NE YAPMAM GEREK?
Savaş: DEFTERİN İÇİNDEN ÖLÜMSÜZLÜK BÜYÜSÜNÜ BUL.
Defterin sayfalarını karıştırmaya başladım. Gördüğüm ölümsüzlük büyüsü yazısıyla sayfaları çevirmeyi bıraktım.
- BÜYÜYÜ BULDUM ŞİMDİ NE YAPMAM GEREK?
Savaş: BÜYÜNÜN ALTINDA YOK ETME BÜYÜSÜ VAR. ONU GÖRDÜN MÜ?
AHHHHH!
Duyduğum sesle bakışlarım Ozanlara kaydı. Fatih iplerden kurtulmuş , ikisini birden yere savurmuştu. Kafamı geri deftere çevirdiğimde Ölümsüzlüğü yok etme büyüsünü gördüm.
- EVET GÖRDÜ-
Defterin hızla elimden çekilmesiyle neye uğradığımı şaşırdım.
Bu kadar şımarıklık yeterli bence sevgilim.
Ağaca saplanmış olan baltayı eline aldı. Ve üstüme gelmeye başladı.
- Beni mi öldüreceksin?
Sen beni öldüreceksin ama.
Hızla baltayı bana savurduğunda kendimi geriye çektim.
- Sen delirmişsin!
Öldürücü ateşlerin bize bıraktığı küçük dairenin içinde Fatih'ten kaçıyordum.
Savaş: BURAK ACELE ET! FAZLA ZAMANIM KALMADI! ÖLMEK ÜZEREYİM!
- NE YAPMAM GEREK!
Savaş: YOK ETME BÜYÜSÜNÜ YAP!
İşte bu hiç iyi olmamıştı. Defter Fatih'in elindeydi ve baltayla beni kovalıyordu. Selimlere baktığımda yorgunluktan hareket edemeyecek durumda olduklarını fark ettim.
Savaş: BU...BURAK SON 2 DAKİKAM KALDI!
Siktirrr. Bu hiç iyi değildi. Hızlıca ağaca koşup elime bıçağı aldım.
Baltaya karşı bıçak demek.... Güzel fikir fakat ben senden daha güçlüyüm.
- Boya değil işleve bakacaksın derler.
Öyle mi? Göster hadi marifetini!
Baltayı tekrar bana doğru savurduğunda kendimi geri çektim. Siktiğimin bıçağını ne yapacaktım ben!? Fatih bana yaklaşmaya başladığında hiç düşünmeden bıçağı ona fırlattım. Bıçak tam göğsüne saklanmıştı. Bağırarak elindeki defteri yere düşürdü. Koşarak defteri aldım ve Fatih'ten uzak bir yere gittim. Kaldığım sayfayı geri açarak büyüye bakmaya başladım.
BURAK DİKKAT ET!
kafamı yana çevirdiğimde Fatih'in baltayı bana savurduğunu gördüm. Bundan kaçışım yoktu. Selim'in önüme atlamasıyla sendeleyerek yere düştüm. Balta Selime saplanmıştı.
Selim: Burak yap şu..... Büyüyü.
Geri kaçarak büyünün talimatlarını okumaya başladım.
- BURDA KAN AKITMAM SÖYLENİYOR. NE YAPMAM GEREK SAVAŞ?
Savaş: ELİNİ KES.
- NE!?
Savaş: ELİNİ KES VE ETRAFA AKIT!
Ozan: kolye! Kolyedeki bıçağı kullan Burak!
Kolyeyi hızla boynumdan çıkartarak elime batırdım ve elimi yardım. Avucumda biriken kanları etrafa akıttım. Geriye ayini okumak kalmıştı. Hızlıca ayini okumaya başladım. Duyduğum silah sesiyle bütün dikkatim dağılmıştı. Fatih elindeki silahla Selime 3 el ateş etti.
- Selim!
Selim: Sak... sakın buraya g- gelme Burak! Ayini yap ve onları kurtar.
- Ama-
Selim: BURAK! SANA BUNCA ZAMANDIR YAŞATTIKLARIM İÇİN ÖZÜR DİLERİM. ŞİMDİ LÜTFEN YAP ŞU AYİNİ!
Ağlayarak kafamı salladım ve ayini okumaya başladım.
Hâlâ akıllamadın mı Burak?
Fatih elindeki silahı Ozana doğrulttu ve ona da ateş etti. Hayatım gözümün önünden kayıp geçiyordu sanki. Tam Ozana ilerleyecektim ki Savaşın sesini duydum.
Savaş: BURAK SON 30 SANİYE! LÜTFEN YAP ŞUNU!
- OZANLAR VURULDU. ONLARA YARDIM-
Savaş: EĞER BU AYİNİ YAPMAZSAN BÜTÜN DÜNYA YOK OLACAK. BENİMLE ZAMANINI HARCAMA DA YAP ŞU AYİNİ!
Bana doğru koşan Fatih'ten kaça kaça büyüyü okumaya başladım. Büyünün sonlarına doğru ayağım takıldı ve yere düştüm.
Oyunun sonuna geldik sevgilim. Seni yeni hayatımızda bekliyor olacağım.
Silahını bana doğrulttu.
- tanrım senden tek bir dileğim var o da BU İLLETTEN KURTULMAMIZ!
Ayini bitirmemle Fatih'in bana ateş etmesi bir oldu. Mermi sol omzuma gelmişti.
- SAVAŞ BÜYÜYÜ YAPABİLDİM Mİ?
Ses gelmiyordu.
- SAVAŞ!
O artık sana yardım edemez. Hatta o da değil sana kimse yardım edemez. Bir etrafına baksana!
İstemsizce etrafıma baktım bütün herkes kanlar içinde yerde yatıyordu.
Fatih bana doğru yaklaştı ve silahı alnıma dayadı.
Seni seviyorum sevgilim.
Tam tetiğe basacakken heryeri ışık haznesi doldurdu. İlk baş ne olduğunu anlayamasam da sonradan fark etmiştim. Fatih yavaş yavaş yok oluyordu.
NOLUYOR LAN!
Ne kadar tetiğe bassa bile silah çalışmıyordu.
Hayır, hayır , hayır! Burada bitemez! Sona gelmişken burada bitemez!
Fatih'in neredeyse bütün vücudu yok olmuştu.
ŞUNU ASLA UNUTMA BURAK : HER NEREYE GİDERSEN GİT , NE YAPARSAN YAP BEN HER ZAMAN SENİ İZLİYOR OLACAĞIM. SENİ HİÇBİR ZAMAN BIRAKMAYACAĞIM SEVGİLİM. UNUTMA! BEN YOKSAM SENDE YOKSUN!
Ve Fatih komple yok oldu. Birden içinde bulunduğum ateş çemberinin ortası bir yol gibi açıldı. Bu yolun sonu Savaşlara bakıyordu. Selim ve Ameriyanın bedenleri havalanmaya başladı. Korkarak geri kaçtım. Karşımda beliren Haticeyle elim ayağıma dolanmıştı.
: Teşekkür ederim Burak. Senin sayende torunum ölmekten kurtuldu.
Kafamı Savaşa çevirdiğimde öksürerek kendine gelmeye çalıştığını gördüm.
Savaş: Ba...babaanne!
: Savaş sana zamanında dediğim şeyi hatırlıyor musun? Ya tarih olacaksın ya da tarih yazacaksın. Bence buna karar verme zamanın geldi. O büyü defteri artık senin. İster ondan kurtulup insanları kurtarır , ister onu saklayıp günahkar olursun. Hangisini seçiyorsun oğlum?
Savaş: Tarih yazmayı seçiyorum babaanne!
Savaş Yavaşça yerden kalktı ve yanıma gelerek defteri eline aldı.
Savaş: TANRIM BANA VERİLMİŞ OLAN BU DEFTERİ İNSANLARI KORUMAK ADINA YOK EDİYORUM. UMARIM İSTEĞİMİ KABUL EDERSİN!
Defteri hızla ateşin içine attı. O an gökyüzünden büyük bir patlama sesi geldi.
: Onları kurtardın Savaş. Seninle gurur duyuyorum torunum.
- Selim ve Ameriyaya ne yapacaksınız?
: Onları yanıma alacağım.
Selim ve Ameriyanın bedenleri yavaş yavaş yere inerken içlerindeki ruhları dışarı çıktı. Gülümseyerek bize baktılar ve yok oldular.
: Burak senden gerçekten özür dilerim. Defteri koruyabilseydim bunların hiçbiri gerçekleşmeyecekti.
- Ö- Önemli değil.
: Savaş Ameriya için o kadar üzülme. O benim yanımda. Güvende......
Savaş: Onları kurtardım mı babaanne?
Bunu sorarken Mertleri gösterdi.
: Tarih yazdın oğlum....
Hatice bize gülümsedi ve gözden kayboldu. Hızla Savaşa döndüm.
- Kurtuldum mu?
Savaş bana içten bir gülümseme bahşetti.
Savaş: Kurtuldun Burak! Kurtuldun.....
- Kurtuldum....
Mutluluktan ağlamaya başladım. Arada hıçkırıyor , arada gülüyordum.
Kafamı gökyüzüne kaldırdım ve son ses haykırmaya başladım.
- BEN BURAK ATEŞOĞLU! SONUNDA FATİH DEMİRELDEN KURTULDUM!
Kafamı yere çevirerek ağlamaya devam ettim.
- SONUNDA ONDAN KURTULDUM! ARTIK ÖZGÜRÜM.
- Artık özgürüm.............................

KATLİAM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin