KATLİAM

(70)

( Canlardan devam )

( Yazarın anlatımı )

Can , Denizi ittirerek içeri geçti.
Kerim: Ulan gerizekkalı sen napıyorsun? Bizi böyle mi adamın evine sokacaksın? Manyak herif! Sen daha yeni polise yavşaklıktan nezarethaneye atılmadın mı? Şimdi gelmiş gene birilerine sarıyorsun. Birde hepsi yetmezmiş gibi adama kocacım diye sarılmak ta ne demek? Delirtecek misin sen beni? Yok sana sağlamından dayak lazım. Aklın anca başına gelir.
Can: İçeri geçmeyecek misiniz?
Mert: Bize mi diyor?
Kerim: Valla bende anlamadım ki?
Can: Size diyorum.
Mert ve Kerim sessizce saklandıkları yerden gelip dış kapının önünde durdular. Can ayakta dikilmiş adamla bakışıyordu. Adamın arkası dönüktü. Can içeri girmeleri için kaş göz hareketi yaptı. Kerim önde , Mert arkada olmak üzere sessizce içeri girdiler. Bu yaptıkları şey çok tehlikeliydi. Adam arkasını dönse herhalde cenazeleri çıkacaktı. Can yavaşça adama ilerleyip ellerini tuttu. Bunu fırsat bilen Mertle Kerim yukarı kata çıkmaya başladılar.
Can: Görüşmeyeli nasılsın?
Deniz: Hah cidden. Sen şaka mısın?
Can: Bakayım. Yoo değilim.
Deniz birden Cana sarıldı. Bunu beklemeyen Can şaşırmıştı.
Deniz: Heryerde seni arıyordum. Yerde ararken evde buldum desene.
Can şaşırmaya devam ediyordu.
Can: Beni mi arıyordun?
Selim: Ne araması lan! Noluyo?
Deniz: Sana söylemiştim unuttun mu yoksa?
Canın aklına karakoldaki olaylar geldi. Hassiktirr bu o adamdı.
Can: Öhöm şey ya eee-
Deniz: Ney?
Deniz Canın üzerine yürümeye başlamıştı. Deniz ilerledikçe Can geri gidiyordu.
Can: Bir dur amına koyim Gelme üstüme!
Volkan: Ne gelmesi lan!
Ozan: Abi ne oluyor orada!?
Deniz: Ne o yoksa benden korktun mu?
Can: Senden niye korkcam ben be!
Deniz iyice ilerleyip Canın burnunun dibine girdi.
Deniz: Mekanımı yakalatıp adamlarımı hapise attırdın. O mekandan dolayı ne kadar zarara girdim haberin var mı senin?
Can: Bilerek mi yakalattım mekanını! Kendimi kurtarmam gerekiyordu.
Deniz: He sende o yüzden polise beni ihbar ettin öyle mi?
Can: Evet öyle!
Kerim: Amına kodumun Canı! Kimin mekanını yakalattın lan! Bir yerde de senin adın geçmese be! Bir yerde!
Deniz: Bir dakika sen beni yeni hatırlıyorsun. Yoksa evime gelip kocacım diye bana sarılmazdın.
Can: Ha doğru ya sen en son beni bulup üstümde fantezilerini uygulayacaktın.
Deniz: Çok meraklısın bakıyorum!
Can: Tabiii ne demezsin?
Mert: Ne fantezisi? Aşağıda ne yaşanıyor lan!?
Deniz: Kendi ayaklarınla bana gelmen ne kadar hoş. Ama şu an başka bir meselemiz var. Hiçbir insan mekanını yakalattığı bir mafyanın evine sevgilisiymiş gibi girmez.
Can: Ma....mafya mı? Sen mafya mısın?
Selim: Can! Ananı sikerim senin çocuk! Ne mafyası! Sakın bana o mafyaya bir yamukluk yaptığını söyleme. Bak buranın mafyaları tahmin bile edemeyeceğin kadar tehlikelidir amımıza koyarlar bizim.
Deniz: Evet cevap bekliyorum evime neden geldin?
Can: Can sıkıntısı?
Deniz: Can sıkıntısı ha peki öyle olsun!
Deniz birden belinden silahını çıkartıp Cana doğrulttu.
Can: Hassiktirr indir lan o silahı!
Volkan: N....ne silahı? Can ne oluyor orda?
Deniz: Şimdi Can efendi... Gelelim konumuza...
Can: benden ne istiyorsun!?
Deniz: Seni istiyorum.
Ahhhhhhh!
Volkan ve Ozan aynı anda;
Cannnn!!!!!

Kerim ve Mert merdivenlerden aşağı düşmüştü. Denizin gözü onlara kaydı. Deniz: Güzel sürpriz.
Can: 1234!
Selim komutu almıştı. Eve koşarken Volkan ve Ozanla karşılaştı. Hepsi birden içeri girmişti.
Deniz: Oooovvv daha büyük bir sürpriz!
Kerim: Kaçın amına koyim , kaçınnn!
Hepsi birden evden çıkıp kaçmaya başladı. Can en sonda kalmıştı.
Deniz: Benden kaçamazsın Cannn!
Deniz Canı yakaladı ve geri çekmeye başladı.
Can: bırak beni!
Can Denizi ittirip koşmaya başladı ama bu çok uzun sürmemişti. Aniden Canın etrafını bir sürü silahlı adam sardı.
Deniz: Kaçacak bir yerin kalmadı!

Can gözünü açtığında bir depodaydı. Elleri bağlı bir şekilde yerde oturuyordu. Kendine gelip depoyu daha iyi incelediğinde Ozanlarında aynı şekilde olduğunu gördü.
Ozan: Senin kuzen gibi amına koyim ben tamam mı! Bir mafyalara bulaşmadığın kalmıştı o da oldu sayende!
Can: BİLEREK Mİ BULAŞTIM LAN!
Selim: Ulan madem mafyaya bulaştın niye adama kocacım diye sarılıp evine giriyorsun ki?
Can: Ne bileyim ben be! Adamı hatırlamadım ki. Sonradan fark ettim.
Mert: Ulan kim başını derde soktuğu birini hatırlamaz ki?
Kerim: bu gerizekalı hatırlamıyormuş demek ki!
Can: Yeter be! Otu boku benden biliyorsunuz! Soktum işte sizi içeri! Daha neyi istiyorsunuz!?
Volkan: Var ya ellerimin bağlı olduğuna şükür et. Yoksa iki dakikaya kalmaz ağzını yüzünü dağıtırdım senin! Daha ne yapacaksın Gerizekalı!
Deniz: Kesin lan bağırışmayı!
Can: Sende ne istiyorsan söyle de siktirip gidelim buradan.
Deniz: Benim isteğim belli.
Ozan: Neymiş lan isteğin!?
Deniz: Canınıza karşılık Canı istiyorum.
Mert: Ne?
Deniz: Ya sizi öldürürüm ya da bana Canı verirsiniz ve kurtulursunuz. Seçim sizin.
Selim: Vermiyoruz lan Canı!
Can: Hayır al beni!
Selim: Can sen salak mısın! bak ciddi anlamda soruyorum salak mısın sen! Burakla aynı kaderimi yaşamak istiyorsun. Zamanında o da böyle yapmıştı.
Kerim: Ne? Burak zamanında ne yapmıştı? Selim bizden hâlâ ne saklıyorsun!?
Can: Kurtulabildi mi peki?
Selim umutsuzca Cana baktı.
Selim: Kurtulamadı.............