(Medya Sıla)
-Fatih bana kendin hakkında bilgi verir misin? Sadece beni sevdiğini , psikopat bir ruh hastası olduğunu , babam ve kocam olduğunu biliyorum. Senin hakkında birşeyler bilmem gerek öyle değil mi?
Hah tabiki de anlatırım sevgilim. Ama bu numaralar bana sökmez. Aklınca beni seviyormuş gibi yapıp hakkımda bilgiler ediniceksin ve buradan kaçacak sın öyle değil mi?
Lanet olsun! Bu adamı hafife alan salaktır. Hayır hemen pes edemem...
-Hayır tabikide. Ben sevgilim hakkında birşeyler öğrenmek istiyorum.
Sevgilim. Hahaha tabiki. Hadi ama Burak kaç yıldır seni takip ediyorum. Neye ne tepki vereceğini , nasıl davranacağını ezbere biliyorum. Böyle yaparak beni kendine çekebileceğini düşünüyorsan yanılıyorsun.
Beni orada bırakıp yatağa gitti , yattı ve yorganı üstüne çekti.
Orada ayakta dikilecek misin? Gel yat yada git bişeyler yap ben uyuycam.
- Emin misin?
Kaşları havalanmış dediğim şeyi anlamaya çalışıyordu. Eğer buradan kurtulmanın yolu Fatih'ten geçiyorsa seve seve bunu yapacağım. Bir anlık gelen deli cesaretiyle Fatih'in yanına gittim ve üstüne çıktım.
Ne yapmaya çalışıyorsun?
- Seni sevmeye karar verdiğimi kanıtlamak istiyorum.
Zaman kaybetmeden onun dudaklarına yapıştım. Kendime lanet okuyordum. Bunu yaptığım için çok pişman olacaktım. Ama buradan kurtulmamın , eski hayatıma , aileme , arkadaşlarıma geri dönmenin tek yolu buydu. Herkesten , herşeyden çok özür dilerim ama bu durumda siz olsaydınız kurtulmak için neler yapardınız? Bunun cevabını hepimiz biliyoruz. Bu yaptığım şeyden dolayı Fatih afallamış ve gözleri fal taşı gibi sonuna kadar açılmıştı. Dudaklarından ayrıldım ve yataktan indim.
-Herneyse bende odama gidip uyuyayım bari.
Arkamı dönüp gidecekken beni kolumdan tutup yatağa çekti ve bu seferde o üstüme çıktı.
Beni öpüp sonra hiçbir şey olmamış gibi gidemezsin. Madem bir haltlar yiyorsun sorumluluğunu almak zorundasın! Çok yazık Burak benimle oyun oynuyorsun ama şunu unutuyorsun. Bu oyunun kurallarını ben koyarım. Şimdi buradan git gidebiliyorsan.
"Ne" dememe kalmadan beni öpmeye başladı. Nasıl bir bok yediğim yeni kafama dank etmişti. Kendi kuyumu kedim kazıyordum. Ama bunu yapmak zorundaydım. Ona karşılık verdim.(Selim'in anlatımı)
Şu an evde oturmuş ne yapacağımızı düşünüyorduk. Volkanlar beni evine davet etmişti. Yıllar ve o olaylardan sonra tekrar bu eve gelmek garip hissettiriyordu. Yanımızda bir kız vardı. Volkanın sevgilisiymiş adı Sılaydı. Gözlerim etrafı tarıyordu. Hiçbir eşya değişmemiş hepsi yerli yerinde ve aynıydı. Ama Burak yoktu. Tek sıkıntımız Burağı buraya geri getirmekti.
Volkan: Evet Selim anlat bakalım neler oldu. Burağı görebildin mi?
Selim: Anlatıyorum. Eve gittiğimde Fatih bana kapıyı açtı karşımda Burağı gördüm.
Can ağlamaya başlamıştı. Ozan onun sırtını sıvazlayarak sakinleştirmeye çalıştı. Kaldığım yerden devam ettim.Selim: Burağı gördüm ama yanıma gelmedi. Karşıdan bana baktı. Dudağı ve kaşı patlamış, bazı yerleri kesik ve morarıktı. Fatih ona birşeyler söyledi. Ondan onay alır gibi kafasını salladı ama yanıma gelmiyordu. Gidip ona sarıldım. Heryerinde izler vardı sanırım Fatih onu dövüyordu. Fatih acıktığını söyleyince Burak kekeleyerek masayı hazırladı. Yemek falan yedik ama Burak hiç benimle muhattap olmuyordu. Ne zaman bana baksa Fatih ona öldürücü bakışlarını atıyor, Burakta önüne geri dönüyordu. Yemek yedikten Sonra Burak etrafı toplamaya başladı. Onu karşımda öptüğünde o kadar içim acıdı ki.. Belki birşey bulurum diye ona sorular sordum. Duraksaya duraksaya bana cevap verdi.
Kerim: Neler dedi?
Selim: evden dışarı çıkmıyormuş. Okul içinde Fatih ona özel öğretmen tutmuş hergün eve gelip ona ders veriyormuş. Arkadaşları falan yokmuş.
Mert: Nasıl bir pislik bu böyle. O Fatih'i varya yakaladığım gibi öldürücem.
Volkan: Hey hey hey kendine gel. Onu nasıl öldürüceksin gerizekkalı. Uçurumdan atladı. Gömdük onu kendi ellerinizle ama ölmemiş.Sıla: Mektubu verebildin mi?
Selim: O mesele....
Ozan : Ne yaptın Selim?
Selim: Fatih dibimizden ayrılmadı ki Burağa ellerimle veremedim ama ona sarıldığımda pantolonunun arka cebine koydum kağıdı. Yanlış anladı galiba bir garip baktı bana.
Can : Ne yaptın ne yaptın? Olum sen salak mısın? Çocuk Fatih bitti bu başladı diye kim neler düşündü.
Selim: Ne yapsaydım. Fatih yanımdayken " Burak al bu senin kurtulma mektubun" mu deseydim? O an aklıma bu geldi.
Mert: Şimdi ne olacak peki?
Selim: Burağın kağıdı bulmasını diliycez. Eğer bulamazsa ona yeni bir kağıt götürüp başka türlü vericem.
Kerim: Eğer Burak o mektubu bulmasın o zaman siktim seni Selim.
Selim: Ayıp lan. Ben o kadar size yardım edeyim-
Can: Ulan orospu çocuğu mektubu çocuğun götüne koymuşsun. Ne dememizi bekliyorsun. Bunu yaptın diye sana madalya mı takalım? Ne yapalım Selim söyle!
Selim: Eh yeter be bana bir güvenin. Naptım ben size. Fatih abim diye benim ne suçum var. Bende sonradan öğrendim.
Sıla: Özür dileriz Selim ama elimizden de birşey gelmiyor. Bize biraz anlayış göster lütfen.
Selim: Yenge valla şu piç sürüsü senin kadar kibar olsa anlayışla karşılıycam ama-
Volkan : Bak senin ağzını yüzünü sikerim çocuk!
Üstüme üstüme gelmeye başladı. Sıla hemen ayağa kalktı ve onun önüne geçti.
Sıla: VOLKAN! KENDİNE GEL! Çocuk elinden geleni yapmış ona teşekkür etmemiz gerek. Farkında mısın bilemem ama orada sen olsaydın ne yapacaktın?
Volkan: Fatih'in ebesini sikecektim orada.
Sıla: Bok sikersin. Bak beni dellendirme. Benim ters tarafımı unuttun herhalde.
Odadaki herkes gözünü dört açıp ; " Aman yenge gözünü seveyim" demeye başladı. Volkan bu kızı nereden bulduysa iyi bulmuş hepsini adam ederdi bu kız.
Selim: Yenge sana helal olsun hepsini adam edersin.
Sıla: Sende kapat çeneni hemen götün kalkmasın. Şimdi beni iyi dinleyin. Sizin burada bağırmaktan başka yaptığınız bir bok yok.Selim ağızını açacak gibi oldu ama Sıla ona baktığı gibi kafasını yere eğdi ve geri koltuğa oturdu.
Sıla: Fatih'in yaşadığı evlere gidicez. Orada belki bir ipucu bulabiliriz.
Volkan: Sevgilim gideriz gitmesine ama evde yaşayanlara ne diyeceğiz.
Mert: O iş bende. Hadi biraz dışarı çıkalım ve kendimize yem arayalım.!....!......!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KATLİAM
Mystery / ThrillerBüyük felaketten önce sessizce içimizde gezinen bombayı arıyordu gözlerim. Patlarsa çoğumuz kül olup gidecekti bu dünyadan. Ailemi korumaya çalışırken sığınağıma kaptırmış gidiyordum kendimi. Ve günün sonunda pimi çeken ben, bombanın ta kedisiydim ş...