Bölüm Fotoğrafı: Gece ve Yankı temsili
Odamın kapısı yüzüncü defadır tıklatılırken gözlerimi ovuşturup yatağımdan zoraki bir yavaşlıkla ayrıldım. Avucumun acımamasına özen göstererek kapının kolunu indirip gecenin bu kör ışığında beni uykumdan uyandıran Yankı'ya doğru öldürücü bakışlar attım.
"Ne var ya gece gece? Delirdin mi?" diye söylendim, bir elimi öfkeyle sallayıp.
Yankı, üzerimdeki ona ait sweate -artık bana aitti- göz gezdirdi. Yüzünde belli belirsiz bir gülüş oluşurken gözlerini gözlerime değdirdi. Yüzünde zaten silik olan gülüşünü tamamen sildi.
"Gece falan değil. Saat sabahın 5'i. Hadi giyin, gidiyoruz." dediğinde anlamaz gözlerle ona doğru bakarken bir yandan da yanağımı açık olan kapının kenarına dayadım. Davetine bir tepki vermeyip esnerken iki parmağını gözlerimin önünde birkaç kere şıklattı.
"Hey! Kime diyorum kızım? Hadi giyin." dedi, bir kez daha.
"Neden ya neden? Ben uyumak istiyorum." diyerek mızmızlandım.
"Yavrum balığa gideceğiz dedik ya!" diye homurdandığında beyin hücrelerime büyük bir hızla kan gitmeye başladı.
"Aaa! Doğru ya!" deyip yanağımı kapıdan ayırdım. "Bekle beni." Onu kapının önünde bırakıp giysi dolabına doğru adeta koştum. Dizimde acı hissetmediğim için şanslıydım. Dizimdeki pamuğu çekip attım. Avuçlarımdaki pamuğu ise zaten rahatsız olup uyumadan önce çıkarmıştım. Odanın ışıkları bir anda açılırken gözlerimde müthiş bir ağrı hissettim. Arkama dönerek odanın ışıklarını açan Yankı'ya doğru baktım. "Gece lambası görmeme yetiyor. Şunları kapatır mısın?" dedim, huysuzca.
"Sabah sabah ne çok huysuzlandın." deyip ışıkları kapattı. "Al, oldu mu?" diye sordu, omzunu kapı pervazına yaslarken.
"Söz dinleyince çok tatlı oluyorsun." deyip göz kırptım ve yeniden sırtımı ona doğru döndüm. Giysi dolabını açıp elime uzun kollu mini boyda bir elbiseyi hiç düşünmeden alıverdim.
"Donmaya niyetin var, galiba." diyen sese aldırış etmeden elbiseyle birlikte banyoya geçtim. Elbiseyi çabucak üzerime geçirip saçlarıma birkaç tarak dokunuşu yaptım. Yüzümdeki hasta görünüşü silmek adına gözaltlarıma kapatıcı sürerek banyodan ayrıldım.
Odaya geçtiğimde elimdeki sweati katlayıp özenli bir şekilde dolabıma yerleştirdim. Gözlerim Yankı'ya değdiği sırada dikkatle beni izlediğini fark ettim. Ona küçük bir tebessüm edip ayağıma kısa topukları olan kahverengi botlarımı giydim. Odanın anahtarını elime alıp Yankı'ya doğru ilerledim. Omzunu kapı pervazından ayırıp koridora doğru geri çekildi. Anahtarı kapının kilidine takıp kapıyı arkamdan çekerken artık bende koridora çıkmıştım. Kapıyı kilitleyip anahtarı Yankı'ya doğru uzattım.
"Cebine koyar mısın?" diye sordum.
"Üşüyeceksin." diye söylenip anahtarı elimden alarak cebine attı. "Düş önüme." dediğinde bir eli bel boşluğumdaydı. Beni yönlendirmesiyle birlikte koridor boyunca ilerledik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece ve Yankı
General FictionYüzüme düşen bir tutam saç onun yumuşak dokunuşları arasında kulağımın arkasına yerleşti. Benden sakındığı şefkatini nasıl da özlemiştim. "Ben sana yaramam be kızım!" dedi, iç çekerek. "Yaramıştın." dedim, sertçe. "Sen bana yaramıştın." Gözlerim onu...