Gözlerimi bir hastane odasında açtığımda koluma bağlı olan serumu fark etmek çok zamanımı almadı. Hemen sağ tarafımdan işittiğim horultu sesine sıçrayarak döndüm. Yatağıma bir adım mesafede olan kanepede Yankı resmen horul horul uyuyordu. İçimdeki kıkırtıları dışa vurmamaya özen göstererek bacaklarımı yataktan zemine doğru sarkıttım. Koluma bağlı olan gereksiz serumun hortumunu hiç düşünmedem çekip attım. Ve yine hiç düşünmeden damar yolunu da acımasızca çıkarttım. Sadece bir adımda Yankı'nın tepesindeydim. Yankı'nın önündeki boşluğa bir casus gibi sokulurken sırtımı onun bedenine dayadım. Yankı homurdanmaya başlasa da kollarını sıkıca bedenime sarmıştı, bile.
"Gece..." diye seslendi, mayışmış bir sesle.
"Efendim sevgilim." dedim, bedenime sardığı kollarına tutunarak.
"Sevgilim..." diye tekrar etti.
İçimde daha önce hiç şahit olmadığım çiçek türleri filizlendi. Bu adam ne yapıyordu, bana böyle?
"Gece!" Ani bir kükreme ve sıçrayışla ikimizde zemini boylarken ben Yankı'nın tam üzerindeydim.
"Ne yapıyorsun, Yankı?" diye sitem ettim, yüzüme düşen saçları ittirmeye çabalarken.
"Sen uyanmışsın." dedi, yüzümü hızlıca avuçlayıp.
"Uyandım." dedim. Sevincine anlam verememiştim.
"İyi misin? Bir yerini acıttım mı?" dediğinde çoktan beni kucaklayıp düştüğümüz yerden kaldırmıştı.
"İyiyim." dedim, burnumu onun boynuna gömerken. "Çok iyiyim."
Kanepeye otururken beni kucağından indirmemesi kalbimi neşelendirdi.
"Kucağında yaşlanabilirim." dedim, göğsüne sığınarak.
"Burası senin." deyip saçlarıma sayısız öpücük bıraktı.
Kapının tıklanması ve açılması bir oldu. Beyaz önlüklü, platin sarısı saçları olan bir kadın içeriye girdi. Sanırım doktor olmalıydı.
Panikle Yankı'nın kucağından inip ayağa kalktım. Yankı da bana uyum sağlayarak ayaklanmıştı.
"Merhaba Gece Hanım. Ben uzman doktor Süheyla Yıldırım." deyip masada duran dosyayı eline aldı. Gözlerini hızlıca elindeki dosya üzerinde gezdirdikten sonra bize döndü.
"Bir sorun var mı?" diye soran kişi Yankı'dan başkası değildi.
"Tahlil sonuçlarınız iyi. Yalnızca çoğu kadında görüldüğü gibi sizde de baş gösteren bir demir eksikliği mevcut. İlacınızı yazdım." diyerek elindeki kağıdı bana doğru uzattı. Ben uzanamadan Yankı kağıdı havada kaptı. Doktor Yankı'nın hareketine hafifçe tebessüm edip tekrar bana döndü. "Seni üç ay sonra tekrar görmek istiyorum, Gececiğim." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece ve Yankı
General FictionYüzüme düşen bir tutam saç onun yumuşak dokunuşları arasında kulağımın arkasına yerleşti. Benden sakındığı şefkatini nasıl da özlemiştim. "Ben sana yaramam be kızım!" dedi, iç çekerek. "Yaramıştın." dedim, sertçe. "Sen bana yaramıştın." Gözlerim onu...