32 Bölüm: Vâveyla

30 6 44
                                    

Karanlıkta boş sokakta yalnız yürümeye alışkınken burada ışıklar altında kalabalığın arasında öylece geçmek. Yürüyen ben değildim sanki. Başımı çevirebileceğim bir gökyüzü bile yoktu. Onun yerine ihtişamlı kristal avizelerle çevrilmişti yüksek tavanlar. Akşamları izlediğim yıldızlar kapının dışında kalmıştı.

Sözler öylesine ağzımdan çıkıyordu ne söylediğimi bilsem de kafam burada değildi. Bana bakan Arslan'daydı gözlerim. Ardıma bakmadan yanına koşup buradan çekip gitmek istiyordum. Bugün kurduğumuz hayalin içinde yaşamayı çok istesem de burada onca insanın arasında günlerimi ayırdığım projemi anlatıyordum.

Yenemediğim o kadar çok şey vardı ki..

Nefesimi doğru şekilde kontrol ederek gözlerimi Arslan'dan çekmiştim. Kafamın içinde sırasıyla ilerleyen cümleleri söylerken bir yandan da rahat bir görünüm sergilemeye çalışıyordum. Sanki kafamın içinde başka bir düşünce yokmuş gibi davranmak en uzmanlık alanıma girmişti. Aynı anda çok şey düşünüp odağımı kaybetmiyordum. Belki de ben öyle düşünüyorum bilmiyorum..

Benden sonra Alvilda söze girdiğinde gözlerim kısa bir anlığına konukların arasına kaymıştı. Gördüğüm simayla tepkisiz kalmak çok zordu.

O koyu kahverengi gözleri daha önce görmüştüm.

Hafızam yaşadığım anıları tekrarlarken nereden gördüğümü de hatırlamıştım.

Asil'e son anda çarpmamak için frene abanmıştı. Yanında ki kadının gözleri beni bulduğunda bana çok farklı bakıyordu. Sanki onu kızdıracak sözler söylemişim gibi tepkiliydi.

Acaba projeden dolayı mıydı?

O adama Türk olduğumu söylemiştim ki o da Türk'tü. O gün gerektiğinden fazla asabi ve tehlikeli duruyordu. Burada olması nedense beni huzursuz etmişti.

Aldığımız alkışlardan sonra yerlerimize geçmiştik. Sophie Erica'nın yanına geçerek "Bu adam kim?" Demiştim usulca fısıldayarak. Sahneye çıkan adama bakıyordum.

"İnşaat mühendisi kendisine ait holdingleri var. Eğitim spor vakfı için bizzat kendisi sponsor oldu." Demesiyle içimdeki sıkıntı beni rahat vermiyordu.

Neden burası?

"Açık konuşmam gerekiyorsa ben de senin gibi düşünüyorum" Diyen Sophie Erica'ya bakıyordum. Dışardan robot gibi dursa da bana karşı eskisi gibi soğuk değildi.

"Mesela?"

"Daha önce gördüm ben bu çifti. Daha doğrusu bay Victor'la Restorant'a gittiğimiz gün. Farklı bir çift nasıl desem ikisini birleştiren sebepler çok alakasızmış gibi duruyor."

Gözlerimi yeniden sahneye çevirdiğimde "Kalbime usul usul sığdırdığım, mevsimler değişirken ama sol tarafımda yeri hiç değişmeyen biricik eşim Sahra Ağırbaş'a çok teşekkür ediyorum iyi ki hayatımdasın" Demesiyle alkışlar eşliğinde eşine doğru ilerliyordu.

"Dışardan güzel görünen şeyler en tehlikelisidir." Diyen Sophie Erica'nın ne demek istediğini tam olarak anlayamamıştım.

"Tanımadığın birini bir kere görmek yeterlidir ama ikinci defa görmek şüphe uyandırır üçüncü ise tehlike" Doğru söylüyordu. İkimiz de iki defa görmemiz hiç normal değildi. Üstelik ben Avustralya'da görmüştüm şimdi durup dururken neden çıkmıştı ortaya?

"Dikkat etmelisin zararsız olarak bildiklerin belki de göründükleri gibi değildir" Yine bir imada bulunmuştu sorsam da söylemeyeceğini çok iyi biliyordum.

Aşkına DüşmanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin