Salıncakta öylesine bekliyordum Sophie Erica gideri kaç saat olmuştu. Burada düşünerek kendimle baş başa kalmıştım. Ta ki birisi salıncağı sallana denk "Salıncağı bu kadar sevdiğini bilmiyordum" Arslan beni usulca sallarken "Uçma hissini kim sevmez ki?" Demiştim tebessüm ederek. Gitgide yükselirken ellerimi hafifçe yukarıya doğru kaldırmıştım "Düşeceksin şimdi" Arslan'nın sert uyarısına karşı "İnsan düşmekten korkmamalı her düşüşün bir kalkışı var, ister acıyarak ister gülerek ama düşmeli insan. Düşmeli ki silkelenip kalksın yeniden ayağa" Dediğimde gözlerim bulutlara kaymıştı. Hava iyice bozmuştu.
"Bir şey olmuş" Salıncağı durduran Arslan halatı kendisine doğru çekmişti.
Derin bir nefesi içime çekip "Sahra hamileymiş Arslan" Demiştim sesimi güçlü tutmaya zorlayarak. "O gece bizi gördüğünde o hamileydi ben bilmiyordum eğer bilseydim" Sözümün devamını getiremeden Arslan bana sarılmıştı yere çömelip.
"Nereden bilecektin ki kendini suçlama" Saçlarımı şefkatli elleriyle okşuyordu. Ağlamamak için direniyordum. Geri çekilerek yüzüne bakmıştım Arslan'ın. "Bilmeliydim eğer bir adım atıyorsam o yolu bilmeliydim!" Göz bebeklerimi hızla hareket ettirerek gözlerimle Arslan'ı takip ediyordum.
Bahaneler insan oğlunun hayatında her zaman vardır. Tüm gerçekliğiyle kabullenmek neden bu kadar zordu?
İnsan hatasını kabullenip ve bilmeliydi..
"Her şeyi bilmekten vazgeç! Ezberden gitmek sence ne kadar doğru? Her anını her gününü hesaplayamazsın hayatta her zaman beklenmedik aksilikler olur, bırak ne yaşanması gerekiyorsa yaşansın. Yaşa ve geç" Gözlerimin içine samimiyetle bakan Arslan'ı dinliyordum.
"Herkesin yanılmaya hakkı var, sen neden kendine o hakkı tanımıyorsun?! Ayrıca hamile olduğunu nasıl öğrendin?"
İlk soruyu es geçip "Sophie Erica söyledi birkaç saat önce" Gitmeden önce bombayı üzerime bırakıp öyle gitmişti.
"O da biliyor öyle değil mi?"Arslan'ın bana tavır almasından korkarak başımı evet diye sallamıştım. İda'yı söyleyememiştim ona söz verdiğim için ee haliyle Sophie Erica'yı da söylemem iyice zorlaşmıştı bu durumda.
"Sorun değil kendini bir de bunun için sorun etme." Bana anlayışla yaklaşması gerçekten içimi hafifletmişti. Sıra ağırlık yapan diğer karardaydı.
"Arslan ben Sahra'yla yüzleşmek istiyorum." Dediğimde sıkıntıyla dışarıya nefesini bırakmıştı.
"Bilmeleri her şeyin ortaya çıkmasını sağlar. Yani herkes her şeyi öğrenecek, belki ailen de.." Dediğinde bu ihtimalin olasılığı yüksek olsa da verdiğim kararlardan vazgeçmemek gibi bir huyum vardı.
"Öğrensinler bu benim sorunum değil Arthur Ayvaz'ın sorunu" Demiştim bıkkınlıkla nefesimi dışarıya vererek.
"Yalnız sahtekârlıktan yargılanacağız bunu biliyorsun değil mi? Sıradan insanları kandırmadık her işimiz afili begonvil" Alayla gülümseyen Arslan bu durumu umursamadığını apaçık gösteriyordu. Onun önceliği her zaman ki gibi bendim.
"Şikayet edecek en son kişi onlar! Biz burada gerçekleri ortaya dökmeye çalışıyoruz bence bize madalya takmalılar." Ben de alaya almıştım Arslan gibi.
"Bize ne taksalar az baksana aile aile değil sır küpü. İçinde kim bilir neler çıkacak Allah bilir" Başımla Arslan'ı onaylamıştım.
"Çıkacak olan şeylerden korkmuyor değilim. Elena Larine ve Alvida için de zor olacak. Sophie Erica desen içinde kim bilir neler taşıyor?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkına Düşman
AçãoBeyaz köpek balıkları görmek için o kadar yol katederken hiç beklenmedik anda bindikleri gemi dev dalgaların arasında batmıştı. Çok sayıda kişi ölüp giderken Arslan Aslıhan'ın elini tutmuştu ve o eller başka bir maceraya açmıştı kapıyı. İzinsiz başk...