Vez Primera- Carla Morrison
Aşk, öyle narin bir şey mi ki?
Öyle sert, öyle kaba,
Öyle hoyrat ki o... Diken gibi de batar...Ah, görünüşte öyle nazik olan aşk,
Nasıl da zalim ve hoyrat oluyor denenince!
William Shakespeare- Romeo & Juliet.......
Hasret sigaram, boynu bükük yaseminim, güzel Theon. Theon'um, ah, benim sevdası uğruna canımı yerlere serdiğim, eylülümün masum güneşi, ılık meltemim. Ne güzel şey seni sevmek. Ne can alıcı bir şey, uyuyacağım her gecede senin dudaklarını düşlemek. Sana vurulmak, sana tutunmak, senden gidememek ne güzel şey bir bilsen. Sensiz yaşamaya maruz bırakıldığım altı ayın her sabahında acımı sevdama kata kata seni beklemek. Senin varlığına şükretmek, yalnızca sende secde etmek.
Theon, ölümü bile gözlerimde güzelleştiren sen, senin uğruna canımı bile feda edebileceğimi bilir misin? Darbelerin en acı verici olanına, kızgın demirlere, keskin kılıçlara, senin sevdan uğruna maruz kaldığım her acıya boynumu eğeceğimi, hepsini başımın üstünde ağırlayacağımı bilir misin?
Çünkü Theon, Tanrı'ma yeminler olsun ki yüreğim ve bedenim senin uğruna kıpır kıpırken, ölüm bile armağandır nefsime.
Sevdamı dile getirmemi isteseler, dilim tutulur, gözlerim kararır, tek bir kelime dökülemez dudaklarımdan. Sevdamı sorsalar, ona bakın derim. Ona, beni benden alan adama bakın. Özgürlüğü mesken bellemiş asi tutamlarına, güneşin can alıcı ateşinde kavrulmuş tenine, köprücük kemiklerine ve cehennemim olan dudaklarına bakın derim. Heybetli gövdesine nazaran nasır tutmuş avuçlarım için yaratılmış ince beline bakın derim. Belki o zaman anlarsınız benim sevdamı, görürsünüz nefsimin failini.
Ve sensiz uyuduğum her gecede, sana kavuştuğum vakit, bütün acılarını, bütün gözyaşlarını dindireceğimin sözünü vermişken, şimdi, benim karşımda böyle içli içli ağlamana dayanamıyordum. Sanki kirli, uzun tırnaklar kalbime batıyor, o kirli eller acımadan kalbimi sıkıyor gibiydi. Bir başka el boğazıma sarılmış da nefes almama izin vermiyor gibiydi. Uzuvlarım güçten düşmüş gibi kalakalmıştı. Ayağa kalkamıyordum, sana koşamıyordum. Titreyen bedenimin yapabildiği tek şey durmak bilmeyen gözyaşları akıtmak iken, benden yalnızca birkaç metre uzakta olan sana koşamıyordum.
Hasretimin ne denli acı verici olduğunu daha iyi anlıyordum şimdi. O acımasız insanlar beni senin kokundan, gülüşünden mahrum bırakmıştı. Şimdi daha iyi anlıyordum altı ayın omuzlarımda bıraktığı acıyı, sensizliğin zorluğunu. Ama Theon yeminler olsun, kokunu unutmama sebep olanları ömrümün sonuna dek affetmeyeceğim. Bir gün toz olup havaya karışsam dahi, öfkem, kinim daima onların üzerinde olacak. Beni senden ayıranları kıyamet gününe dek unutmayacağım Theon. Dünya üzerinde yaşatacakları en büyük acıyı yaşattılar bana. Dilerdim ki derimi kızgın demirlerle çizsinler, beni ateşe atsınlar veyahut çarmıha gersinler lakin beni senden mahrum bırakmasınlar. Bilmiyorlar, kimse bilmiyor, aylarca kokun olmadan nasıl yaşadığımı. Nefes almak için dağları taşları aştığımı lakin bomboş bir hiçlikle başbaşa kaldığımı.
Kimse senin yüzünü unutmamak için akan nehirlere suretini çizdiğimi bilmiyor Theon.
Kulaklarım uğulduyor, ortasında olduğum kalabalığın anlamsız mırıltıları beni rahatsız ediyordu. Sağımı solumu göremiyordum. Theon'a hasret düşen gözlerim cennetten gelen suyla kutsanıyordu sanki. Tam karşımda duran, yaşlı gözleriyle beni izleyen prensime bakıyordum. Onu gördüğüm anda bütün hayatımın tepetaklak olduğunu bilir gibi, ona koşmak isteyen ama bütün gücünü yitiren bacaklarımın ne denli sızladığını bilir gibi ilk adımı o attığında, hıçkırıklara boğulan bedenimi durduramıyordum artık. Öyle ki, bütün kalabalığı deşerek öne atıldığı gibi kollarımdan tutarak bana sımsıkı sarıldığında her şey buraya kadardı demiştim içimden. Her şey buraya kadardı, azrail gelecek ve canımı alacak zira yerinden çıkacakmış gibi göğsümü döven kalbimin başka bir açıklaması olamazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PORTO || Taekook
Фанфіки"Gel Ey alacakaranlık! Ey keskin bakışlı serçe! Gel benim küçük masumiyetim, karanlık ışığım, apaçık isyanım, huzursuz uçuşum. Kal! Kal ki seni köklendireyim. Benim yolculuğum, dünüm, bugünüm." -violoncelle