keyifli okumalar canlarım :)
°
"Ege."Bilincim uykunun kollarının arasından ağırca sıyrılıyorken bir kez daha işittim ismimi. "Ege Nur'um, uyanman gerekiyor."
Hiç istemiyor olsamda sonunda gözlerimi aralayabilmiştim.
Aydınlığa kavuştuğum ilk an Çiçek'in yüzü ile karşı karşıya geldiğimde gülümsedim. "Ah sonunda." Yüzünde anlamlandıramadığım bir ifade vardı. Kaşlarımı çatarak yeni idrak etmeye başladığım gerçeklere odaklandım.
Hastane odasındaydım.
En son Kaan'ın dedesi için hastaneye gelmiş ve Kaan'ı bu odada uyutmaya çalışıyordum.Hızlıca yerimden kalkarken "Kaan nerede?" diye sordum. "Dedesine kötü bir şey olmadı ya?"
Ellerini omuzlarıma koyarak "Dur sakin ol." dedi. Gergince ona bakmaya devam ediyordum. "Dedesi şuan için iyi durumda. Ben seni kahvaltı için çağırmaya geldim." Duyduğum sözcükler beni oldukça rahatlatmıştı. Ellerimi saçlarıma geçirerek arkaya doğru attım ve "Tamam o halde, elimi yüzümü yıkayayım. Lavabo nerede acaba?"
"Gel beraber gidelim." Onu kafamla onayladığımda odadan çıktık ve bir alt kata indik. Hızlıca işlerimi hallettiğimde yukarı yöneliyordum ki kolumdan tutarak "Diğerleri kafeteryada." dedi ve aşağı doğru çekiştirdi.
Çiçeği takip ederek kafeteryaya indiğimizde büyük bir masanın etrafında oturuyor olduklarını gördüm.
Gözlerim direkt olarak Kaan'ı bulduğunda göz göze gelmiştik.
Yanlarına vardığımızda Çiçek Tunç Abi'nin yanına oturdu ve bende tek boş yer olan Kaan'ın yanına oturdum."Günaydın Ege." Tunç Abi'ye küçük bir gülümseme gönderdim. "Günaydın Tunç Abi."
"Fethi Dedenin durumu iyiymiş, çok sevindim." Peri Hanım'a hitaben konuştuğumda yüzünde dün gecenin hüznü yerine mutluluk olduğunu gördüm. "Evet, bugün yarın taburcu edeceklerini söyledi doktor. Çok şükür." Ona gülümsedim ve Kaan'a baktım. Hala yorgun görünüyordu.
"Uyumadın mı?" diye sorduğumda gözleri beni buldu.
"Uyudum."Kaşlarımı kaldırarak emin misin der gibi baktım. "Kaç saat peki?"
Omuz silkerek "Uyandığımda saat 4'tü." dedi.
Sadece iki saatlik uyku ile duruyordu.
"Yorgun görünüyorsun, biraz daha uyuman gerekiyor.""Eğer yine yanımda olacaksan uyuyabilirim." dediğinde kalbim tekledi. Belki de öylesine söylenmiş sözlerdi, o halde neden bu denli farklı hislere boğuluyordum.
Nefes alamadığımı hissettiğimde önümdeki su dolu pet bardağa uzandım.
"Bir şeyler yemelisin." Ona bakmadan kafamı olumlu anlamda salladım ve önümde duran kahvaltılıklardan atıştırmaya başladım.
"Bugün taburcu ederlerse dağ evine gitsek ya?" Daha önce tanışma şansımın olmadığı turuncu saçlı adam konuştu. "Hem temiz hava iyi gelir Dedeme."Peri Hanım "Aslında çok iyi olur." dedi ve Kaan'a baktı. "Melih haklı, temiz hava iyi gelir."
"Herkes için iyi olur, bu haftasonu gidebiliriz." dedi Kaan. O sırada Tunç Abi ben ve Çiçeğe bakarak "Kızlar sizde planın içerisindesiniz haberiniz olsun."
Çiçek ile kısa bir an göz göze geldik.
Muhtemelen o da benim gibi bizim oraya gitmemizin ne alaka olduğunu sorguluyordu. "Buna gerek yoktu aslında." dediğimde Kaan'ın gözlerini üzerimde hissettim.Melih'in yanında ki yaşı küçük görünen çocuk "Hep birlikte gidelim, eğleniriz ya." dediğinde Kerem gülerek "Bunun kanı deli akıyor, kırmayın ablaları." dedi. Bunun üzerine bende gülmüştüm.
"Gençliğimi kıskanıyorsunuz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUH KAFESİ
General FictionO ruhu yaralı bir kadındı, adam onu aşktan merhemleriyle iyileştirdi. ° "Güzelliğin." diye fısıldadı kulağıma doğru. "Aklımı bulandırıyor." "Peki ya ellerimdeki kanlar?" diye sordum. "Mideni bulandırmıyor mu?" ° 12.03.22