keyifli okumalar ♡
°
Alarmın sesine zor da olsa uyanabilmiştim. Bir süre yatakta kendime gelmeyi bekledim. Artık kalkmam gerek düşüncesi ile yataktan doğrularak banyoda ki rutin işlerimi hallettim. Ardından üzerime beyaz örgü bir kazak, altıma da siyah mom jean giyindim. Koyu renge sahip kısa saçlarımın üstten bir tutamını lastik toka yardımı ile bağladıktan sonra hazırdım.Hazırladığım çantaya ilaçlarımı koyduktan sonra montumu giyinerek evden çıktım.
Evde kahvaltı yapmadığım için iş yerinde yapacaktım muhtemelen.Telefonumun zil sesini işittiğim de montumun cebinden çıkardım.
Peri Hanım arıyor...
Ne?! Peri Hanım neden sabahın bu saatinde beni arıyordu ki?
Israrla çalmaya devam eden telefonu sonunda açmayı akıl edebilmiştim."Peri Hanım?" ah hayır, heyecanımı sesime fazla yansıtmıştım.
"Günaydın Ege." Şen şakrak sesine karşılık daha sakin bir "Günaydın." döküldü dudaklarımdan.
"Nasılsın?"
"İyiyim, siz?"
"Ben de iyiyim. Seninle önemli bir şey konuşmalıyım."
Gözlerimi dalgalı denizden çekerek önüme baktım. "Şey... Tabii, konuşalım." konuşacağı şeyi deli gibi merak ediyordum.
"Böyle olmaz, yüz yüze konuşmalıyız."
"Ihm.. İşe geç kalıyorum ama... Daha so-" cümlemin yarıda kesilmesini sağladığın da sustum. "Kaan ile konuşacağım. İş çıkışın da seni benim yanıma getirsin."
Kendim gidebilirdim. Gidebilirdim yani değil mi? Evet evet kesinlikle gidebilirdim."Ben kendim gelebilirim Peri Hanım. Adresi atmanız yeterli."
"Olmaz öyle şey. İtiraz etme lütfen. Kışın yolları biliyoruz. Başına bir şey gelmesini istemem." haklıydı. Nereye gideceğimi de tam bilmediğim için Kaan'ın götürmesi daha iyi bir fikirdi ama yük olmakta istemiyordum. "Anlıyorum ama.." yine cümlemi tamamlamama fırsat vermeden "Akşam görüşmek üzere Ege!" diyerek kapattığın da şaşkınşıkla telefonun ekranına baktım.
Kafamı olumsuz anlamda sallayarak yürümeye devam ettim. Böyle bir kadından nasıl Kaan gibi sakin bir çocuk çıkmıştı acaba?
Kendi düşünceme kızarak adımlarımı hızlandırdım. Çok ayıp! Kadının oğlundan banane?Dövmeciye ulaştığım da kapıdan girmek üzereyken telefonum tekrar çaldı.
Bu kez arayan Çiçek'ti."Günaydın Ege." Sude'ye aynı gülümseme ile "Günaydın." diye karşılık vererek aramayı cevapladım.
"Efendim?"
"Günaydın bebeğim."
"Günaydın, napıyorsun?" diye sordum salondan içeri girerken. "Derse gidiyorum, sen naptın? Gittin mi dövmeciye."
Kafamı olumlu anlamda sallayarak "Evet şimdi geldim." dedim.
"Heh güzel, o zaman çok dikkat et kendine. Öpüyorum."
"Bende seni öptüm." dedim ve aramayı sonlandırdım. Geldiğimden beri kapatmamı bekleyen Mert'e mahcupça gülümsedim. Sevdiği kız olan Nare ile konuşmaya vaktim olmamıştı.
O sormadan söyleme gereği duydum. "Henüz vakit bulamadım konuşmaya." çok küçük bir an yüzü düşsede hemen toparlayarak "Olsun, ne zaman müsait olursan şey edersin." dedi. Gülümseyerek omuzuna dokundum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUH KAFESİ
Ficción GeneralO ruhu yaralı bir kadındı, adam onu aşktan merhemleriyle iyileştirdi. ° "Güzelliğin." diye fısıldadı kulağıma doğru. "Aklımı bulandırıyor." "Peki ya ellerimdeki kanlar?" diye sordum. "Mideni bulandırmıyor mu?" ° 12.03.22