23.bölüm

7.6K 381 110
                                    

keyifli okumalar :)

°
"Hemen bütün detayları istiyorum bu kez." diyerek beni zorla koltuğa oturtan Çiçeğe baktım. Bu kez gerçekten çok daha fazla heyecanlı görünüyordu. Bunun sebebi Kaan'ın bir saat önce beni eve bırakmasından beri sırıtıyor olmamdı.
Tam anlamıyla aptal bir aşık gibi davranıyor olmalıydım.

"Tamam." dedim sakince. Derin bir nefes alarak "Başlıyorum." diyerek kendimi hazırladım. Yaşadıklarımızı henüz sindirebilmiş değildim çünkü.
Onunla aramızda ki şey ciddiyete binmişti ve bu çok farklı bir histi.

17 yaşımda yaşadıklarımdan Çiçek bihaberdi. Bu yüzden o kısmı es geçmeyi tercih ettim.

"Oraya gittiğimizde Kaan öncesinde her şeyi ayarlamıştı." diye girdim söze. "Üşüdüğüm için direkt şöminenin karşısına kuruldum ve o da yanıma gelerek bizim için şarap açtı."

"Ayy." dedi ellerini yanaklarına koyarak. "Şömine ateşinin karşısında şarap mı içtiniz?"
Kafamı olumlu anlamda salladığımda sırıttı. "Hem ortamın sıcaklığı, hem sizin hararetiniz. Kız gecenin sonu yatakta mı bitti yoksa?" Yaptığı imayı anladığımda gözlerim kocaman açıldı. "Saçmalama, dur bi." dediğimde ağzına fermuar çeker gibi yaptı ve bende devam ettim. "İşte şarap içerken konuşmaya başladık. Çok derin konulardı, bana olan hislerini üstü kapalı olsa da söyledi."

"Nasıl yani?"

"'Bir yangının ortasındaymışım ve sen son su damlasıymışsın gibi hissediyorum' dedi."

Çiçek gözlerini kocaman açarken "Sana üstü kapalı değil, açık açık söylemiş." dedi. "Adam resmen sana muhtacım, sana çok ihtiyacım var diyor gelmiş bana üstü kapalı söyledi diyorsun."

Bunları böyle açık açık duymak karın boşluğuma tekme yemişim gibi hissettirdi.

"Neyse neyse, devam et." dediğinde dudaklarımı ıslatarak devam ettim. "Sonrasında öpüştük." diye mırıldandığımda yüzünde kocaman bir gülümseme oldu. "İşte en sevdiğim kısım, ee sonra?"

Utancımı bir kenara koyarak devam ettim.  "Sonra beraber uyuduk, kahvaltı yaptık falan işte. Ne olsun istiyorsun?"

Sırıtarak "Gelirken nikah dairesine uğrayabilirdiniz mesela." dediğinde gülmemi tutamadım. "Bismillah yani Çiçek, dün bir bugün iki."

Omuz silkerek "Onu bunu bırakta, çok güzel oldunuz ya." dediğinde gülümsedim. Dışarıdan nasıl görünüyor bilmiyordum ama bu hislerin içinde Kaan ile yaşamak çok güzeldi.
"Darısı başınıza." dedim dalgaya vurarak.

Çiçeğin kaşları çatılırken arkasına yaslanarak "Tunç Bey hala flört evresinden çıkamadı, tahminen ne zaman açılır merak konusu." diye sitem etti. "Sabret biraz." dediğimde bana ters bir bakış atarak "Kaptın gül gibi çocuğu, tuzun kuru tabii." dediğinde güldüm.
Sonrasında aklıma gelen gerçeklerle sıkıntılı bir nefes aldım.
Yaşadıklarımı Çiçek ile paylaşmak istiyordum.
O benim herkesimdi.
Farkında olmasa bile yaşadıklarımı onun sayesinde daha kolay atlatabilmiştim.
Kendi kendimi iyileştirirken ondan güç almıştım.

Bu düşüncemi bir süreliğine rafa kaldırarak duvar saatini kontrol ettim.
Saat gece yarısını geçiyordu ve benim iyiden iyiye uykum gelmişti.
"Artık uyumalıyız." dediğimde kafasını olumlu anlamda sallayarak "Sabah erken uyanacağız." dedi ve oturduğu yerden kalktı.
Yarın pazartesiydi ve enerjimi tamamen depolamış olarak işe başlayacaktım.
Evet şu iki gün Kaan'ın yanında olmak bana enerji vermişti.

RUH KAFESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin