20.bölüm

8.5K 471 65
                                    

kitap yazmaya başlamadan önce bir kitabı ne kadar beğenirsem beğeneyim oy vermek yorum yapmak aklıma gelmezdi ama yazmaya başladıktan sonra bu oylara ve yorumlara ihtiyaç olduğunu öğrendim.
sizin için değil belki ama biz yazarlar için büyük motivasyon ve destek kaynağı.

bu yüzden lütfen oy vermeyi unutmayınız

keyifli okumalar :)

°
"Senden daha çok merak ediyorum." Heyecanla yatağımın üzerine oturarak devam etti. "Ay keşke bir yerine kamera yerleştirsem de her şeyi izlesem."

"Yok daha neler." diyerek yatakta karşısına oturdum. Omuz silkti ve "Aman canım ne var sanki?" dedi. "En büyük shipimsiniz."
Çiçek hafta sonu onlarla değil de Kaan ile farklı bir yere gideceğimi öğrendiğinden beri böyle davranıyordu.
Ona uzak davrandığımı fark ettiğimden beri içimde kötü bir his vardı.
Bunun önüne geçmeye çalışarak aklımı kurcalayan şeyleri onunla paylaşmaya karar verdim.

"Sana bir şey söylemek istiyorum." dediğimde heyecanla atıldı. "Kaan'a aşıksın?"
Ah böyle pat diye söylenmesi kalbime hiç iyi gelmemişti.
İnkar etmedim ama "Farklı bir şey." diye mırıldandım.
Yüzümdeki ciddiyet onu da ciddi bir ifadeye bürüdü ve "Seni dinliyorum?" dedi.

Derin bir nefes alarak "Kaan ile öpüştük." dedim.
Yüz ifadesinden hiç bir ödün vermeden öylece duruyordu.
Beklenti ile yüzüne bakmaya devam etsem de tık yoktu.

"Çiçek?" Sesimi duyduğunda kaşları yavaşça havaya kalktı ve "Ne?" diye sordu.
O kadar kısık sesle sormuştu ki sesinin kulağıma ulaşması bir mucize gibiydi.
"İyi misin?" diye sordum temkinli bir sesle.
Ağzı yavaşça açılırken bir anda "Neee!" diye bağırdı ve ben olduğum yerde sıçradım.
Omuzlarımdan tutarak yüzüme doğru sesini yükseltti. "Sen ve Kaan? Bildiğin öpüştünüz mü?" Korkarak kafamı olumlu anlamda salladığımda omuzlarımı bıraktı ve sakince "Ne zaman ve nasıl oldu hemen anlat. Tüm ayrıntıları ile."

Heyecanım tekrar baş gösterirken anlatmaya başladım. "Dağ evine gittiğimiz gece ısınmak amacı ile birbirimize sarılmıştık ve bir anda oldu işte."
O tüm ayrtıntılarını merak etse bile ağzımdan çıkan kelimeler yalnızca bunlardı.

"İnanmıyorum gerçekten çok romantik." Yüzüme şaşkın şaşkın bakarken hala duyduklarına inanmıyor gibiydi.

"Bir de şey." diyerek ikinci bir şok yaşamasına izin verdim. "Bir kaç gün önce klinikte."

Kocaman açılan gözleri ile oturduğu yerden fırlayarak "İki kez öpüştünüz ve hala sevgili değil misiniz!?" diye bağırınca yüzümü buruşturdum.
"Bu konu hakkında hiç konuşmadık." Bunu sesli itiraf ettiğimde kötü hissettiğimi fark ettim.
Onunla aramızda bu kadar özel anlar yaşanırken ne olduğumuz belli bile değildi.

"Nasıl yani?" diyerek tekrar yanıma oturdu.
Bipolar gibi davranması beni korkutmuyor değildi

"Baya, hiç o anlar hakkında konuşmadık."

"Peki ya sana olan yaklaşımları nasıl?"

"Farklı." diye mırıldandım. "İlgisini hissedebiliyorum."
Evet bunu inkar edemezdim elbette.
Bana karşı tutumu her zaman farklıydı.

Gülümseyerek "Dışarıdan o kadar bariz belli oluyor ki." dediğinde heyecanımın arttığını hissettim. "Sahi mi?" diye sordum merakla.

Kafasını olumlu anlamda sallayarak "Evet." dedi. "Tunç ile de konuştuk. Herkes farkında." Yüzünde haylaz bir gülümseme oluştu. "Ki bence Kaan da farkında, yani sana olan hislerinin."
Duyduğum kelimeler karşısında yutkunmadan edemedim. "Böyle bir şey var mı bilmiyorum." dedim sadece.

RUH KAFESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin