25.bölüm

7.4K 432 30
                                    

oy vermeyi unutmayııınnn,

keyifli okumalar :))

°
Tek düze geçirdiğimiz bir haftanın ardından cumartesi  gününü de atlatmış dövme salonundan ayrılıyordum.
Bu bir hafta içerisinde her şey oldukça monoton ama bir o kadar keyifli geçmişti.
Kaan ile hemen hemen her gün beraber vakit geçiriyorduk. Artık aramızdaki bağların gün geçtikçe kuvvetlendiğini hissedebiliyordum.
İş yerindekiler ve Kaan'ın arkadaşları olmak üzere herkes ilişkimizi öğrenmiş ve başta benimle uğraşsalar bile sonuna kadar destek çıkmışlardı.
Aynı şekilde Peri Hanım zaten bu duruma dünden razı gibiydi.

Son bir kaç gündür olduğu gibi Çiçek bu gece de bende kalacaktı.
Bunu hatırlayarak adımlarımı yolun karşısında ki süper markete yönlendirdim.
Bu gece film izleyip dedikodu yapabilirdik.
İçeri girdiğim an elime bir market arabası aldım ve içine gözüme çarpan atıştırmalıklardan koydum.
Kasaya giderek aldıklarımı ödedikten sonra tekrar evimin yolunu tutmuştum.
Evimin olduğu caddeye girdiğimde gözlerim direkt olarak Kaan'ın kliniğine çevrilmiş ve aradığını bulmuştu.

Her gün çıkış saatimde yaptığı gibi kapının önünde durmuş sigara içiyordu.
Adımlarım doğrudan ona doğru yürüdüğünde henüz yeni yaktığı sigarasını çöp konteynerine fırlatarak yaslandığı duvardan ayrıldı.
Bedenlerimiz arasında neredeyse bir adım kalacak şekilde durduğumda bu mesafe bile onu rahatsız etmiş gibi elini belime yaslayarak beni kendisine çekti.

Gülümseyerek boştaki elimle koluna tutundum ve saçlarıma bastırdığı dudaklarının tadını çıkardım.

"Nasılsın güzelim?"

"İyiyim, sen?"

Omzu silkerek "Bildiğin gibi." dedi ve bir anda elimden tutarak klinikten içeri soktu.

"Eve gitmem gerekiyordu!"

"Evin bir yere kaçmıyor ya." diyerek koltuğa oturmamızı sağladı. "Gidersin elbet."

Elimdeki poşeti kenara koydum ve "Akşam Çiçek bende kalacak." dedim. "Film izlemeyi falan düşünüyoruz, klasik kızlar gecesi." Bundan henüz Çiçeğin haberi yoktu ama düşünüyorduk işte.

"Çiçek artık gözüme bir sorun gibi gelmeye başladı." Derken bana oldukça yakın olması kalbime iyi gelmiyordu. Sol elini yavaşça belime sardı ve yanağımı öptü. "Nasıl yani?"

"Sürekli yanında. Sanırım seni ondan kıskanmaya başlıyorum."

Gülerek kafamı iki yana salladım. "Saçmalama, o benim en yakın arkadaşım."

"Bu gece bende kalsan olmaz mı?" diye sorduğunda gözüme o kadar tatlı gelmişti ki hayır demek istemiyordum ama Çiçeğe çok ayıp olurdu.

Dudaklarımız büzerek "Maalesef." diye mırıldandım. "Çiçeğe ayıp olur."

Gözlerini devirerek arkasına yaslandı ve beni göğsüne çekti.
Sanırım Kaan bir tık temas bağımlısıydı.

"O zaman yarın gece?"

Kafamı kaldırarak yüzüne alttan bir bakış attım ve "Sen bende kalsana." dedim.
O hiç benim evimde kalmamıştı ve şuan onu çok misafir edesim gelmişti.

"Olur." dedi burnumun ucunu öperken. "Bana fark etmez, yakınında olayım yeter."

Gülerek çenesinden öptüm ve kollarından sıyrılarak ayağa kalktım. "Şimdi gitmem gerekiyor çünkü daha akşam yemeği hazırlamam lazım."
Yüzüme ters bir bakış atarak ayağa kalksa da onu umursamamaya çalıştım, ki bu çok zordu.
Eğilip bıraktığım poşeti aldım ve küçük adımlarla çıkışa doğru yürüdüm. Kaan da hemen arkamdan geliyordu.

RUH KAFESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin