28.bölüm

6.7K 381 32
                                    

bebekleriimm, instagram hesabımı şuraya bırakıyorum. ara sıra kitaplarla ilgili paylaşmışlar yapıyorum.
yapmasam bile gelin öylesine takipleşelim

• meryemkarapnar

°
Tabağa yerleştirdiğim poğaçalarla beraber tekrar dövme salonuna döndüğümde ana giriş kapısından da Kerem giriyordu.
Onu uzun zamandır görmüyordum. Kaan ve Tunç Abilerle çok samimi olduğunu bilmeme rağmen hakkında bilgim azdı.

"Günaydın canlarım, Sinan hariç." diye bir giriş yaptığında gülerek "Günaydın." dedim.

"Dırzoya bak." dedi Sinan Abi. "Ne oldu kardeşim iki üç gol yedirdik diye triplere mi girdin?"

Kaan sırıtarak "Karın ağrısı belli oldu itin." dedi ve diğerleri gülmeye başladı.
Ben konuya adapte olmaya çalışıyorken elimdeki tabağı masaya bırakmış Kaan'ın yanına oturmuştum.

"Kaç kaç bitti maç?" diye sordu Tunç Abi.

Kerem bir çocuk gibi kafasını başka yöne çevirirken bu soruyu Sinan Abi yanıtlamıştı. "7-2 soktum aslanıma." Kaan kolunu belime sararak boğazını temizlediğinde Sinan Abi varlığımı yeni hatırlamış gibi "Pardon." dedi.
Yanımda böyle konuşmaları benim için bir sorun teşkil etmiyordu.
Yalnızca Kaan'ın duyabileceği bir tonda "Sorun değil." diye fısıldadığımda "Gittikçe daha açık seçik konuşurlar." dedi. Haklıydı.
Şuan tepki göstermesek daha ileri giderlerdi. "Adil oynamadın." diye çıkıştı Kerem. "Utanmasan benim kalemin içinden atacaksın golleri." Bu söylediğinde bende dahil herkes gülerken asıl komik olan yüz ifadesiydi.

Sinan Abi omuz silkerken "Kalene yakın oynadık diye ağlayacak mısın?" dedi.

Onların bu muhabbeti kendi aralarında ilerlerken ben Kaan'ın bana hitaben konuşan sesine dikkat kesilmiştim. "Hadi güzelim, başla sen."
Kafamı olumlu anlamda sallayarak kaşarlı bir açma aldım ve küçük ısırıklarla yemeğe başladım. Sabahları bir şeyler yemek midemi bulandırıyordu.
Midemin bu kadar hassas olması çoğu zaman sinirlerimi bozsada artık alışmaya başlamıştım sanırım.
Kaan'ın yanında artık eskisi kadar bulanmıyordu.
Heyecanım azalmamıştı tabii ama sanırım midem bu heyecan kavramına alışmıştı.
Ne de olsa son zamanlarda fazlasıyla karşılaştığı bir durumdu.

Kaan dilimlenmiş ekmeklerden bir tanesine uzanarak eline aldı ve keçiboynuzu pekmezinden özenle sürdü. Ben dikkatle onu izliyorken pekmez sürdüğü ekmeği bana uzatmasını beklemiyordum. "Kansızlığına iyi gelir." diyerek ağzıma uzattığı ekmekten bir parça ısırdım.
Bu ince düşünüşleri beni o kadar fazla etkiliyordu ki.
Kalp ritimlerim anında tepki göstererek hızlanmıştı bile.
Gülümseyerek ekmeğin geri kalanını da yedirmesine izin verdim.

"Ah ah, bir sevgilim olsaydı da beni elleriyle besleseydi."

Çekimser bakışlarım imrenerek bize bakan Mert'i buldu. Nare ile hala ara sıra konuştuklarını biliyordum ama beni engellemesinin ardından pek bir yorumum kalmamıştı. "Az ötede kıskan." Diyerek bana doğru dönen Kaan'a baktım. Yine pekmez sürdüğü ekmeği bana uzatıyordu.

RUH KAFESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin