keyifli okumalar bebeklerim :)
°
"Telefonlarınız yanınızda değil miydi?" Karanlığın içerisindeydim.
Zihnim yavaş yavaş açılmaya başladığında etrafımdaki sesleri idrak etmeye başlamıştım. "Hayır." dedi Kaan'ın muazzam sesi. "Evin önündeyiz diye almamıştım, muhtemelen Ege'de böyle düşünmüştü.""Anladım."
Boğazımın sızladığını hissettiğimde yutkunmaya çalıştım. Aynı zamanda gözlerimi açmak üzere zorluyordum.
"Sen nasıl dayandın o soğuğa?" Konuşan kişi Tunç Abi olmalıydı.
"Dayanmak zorundaydım."
"Nasıl üzerine titriyorsun bu kızın, farkında mısın?"
Kaan'ın cevabı sessizlikti.
Oysa vereceği cevabı duymak için yanıp tutuşuyordum.
Kendimi daha fazla zorlamaya çalışarak sonunda gözlerimi araladığımda direkt olarak Kaan ile göz göze geldik.
Açık gözlerimle karşı karşıya geldiğinde kaşları hafifçe kalktı. Bu anı beklemiyor gibi bir hali vardı.
Anında yerinden kalkıp yanıma ulaşması sadece üç saniye sürmüş olmalıydı."Nasıl hissediyorsun?"
"İyiyim." dedim çatallı sesimle. Tunç Abi oturduğu yerden kalkarak "Ben hemen doktoru çağırayım." dediğinde bir hastane odasında olduğumuzu fark etmiştim.
Kaşlarım çatılırken en son yaşanılanları hatırlamaya çalıştım ve bu kalbimi ağrıttı.
Kaan ile yaşamış olduğumuz o özel anın görüntüsü zihnimi süslüyordu.
Yutkunarak bakışlarımı kaçırdım ve "Soğuktan mı bayıldım?" diye sordum."Evet." dedi. "Sabaha karşı buldular bizi."
Anladım dercesine kafamı sallamakla yetindim.
Onunla resmen öpüşmüştük ve bu gerçeği zihnimden uzaklaştıramıyordum.
Aramızda uzayıp giden sessizliği odanın açılan kapısı bozdu.
Genç yaşlarda bir doktor ve hemen arkasından Tunç Abi ile Çiçek girmişti. Çiçek hepsinden önce yanıma ulaşarak elimi tuttu. "Kuzum, nasıl hissediyorsun? Hala üşüyor musun?"Kafamı iki yana sallarken gülümsedim. "Gayet iyiyim merak etme."
Rahat bir nefes vererek burukçe gülümsedi. "Çok korktum sana bir şey olacak diye."
Elinin üzerini öperek "Telaşlanma." demekle yetindim."Bir kontrol edeyim, ardından taburcu edelim sizi." Doktor yanıma ulaştığında kafamı olumlu anlamda sallayarak Çiçeğin elini bıraktım. Bu sırada doktor bir kaç kontrol yaptıktan sonra "Hiç bir sorunun yok." dedi ve Kaan'a kısa bir bakış atarak devam etti. "Dediğim gibi bir kaç gün soğukta kalmazsa iyi olur."
Kaan kafasını olumlu anlamda sallamakla yetindi ve bana döndü. "İyiysen çıkalım."
Bu anı beklercesine uzandığım yerden doğruldum ve "Çıkabiliriz." dedim. Çiçek, yürüyemeyecek bir halde olduğumu düşünüyor olmalı ki anında koluma girerek beni odanın çıkışına yöneltti.
Kaan ve Tunç Abi'de hemen arkamızdan geliyorlardı."Siz arabaya geçin, ben taburcu işlemlerini halledip geliyorum." Kaan'a küçük bir tebessüm göndererek Çiçek ve Tunç Abi ile beraber hastaneden çıktım.
Kaan'ın spor arabasına geldiğimizde Tunç Abi kapıyı açmış, Çiçek ise kolumdan tutarak binmem için yardımcı olmaya çalışıyordu."Sakin olun." dedim gülerek. "Ölümcül bir hastalığım yok, gördüğünüz üzere gayet iyiyim."
"Sizi o halde görünce korktuk gerçekten." Tunç Abi'ye gülümsedim.
Ardından arabaya binerek onları bekledim.
Onları rahatlatmak adına söyleyebileceğim bir şeyler yoktu.
Bir süre sonra Kaan geldiğinde sürücü koltuğuna geçmişti, Tunç Abi ön yolcu koltuğuna ve Çiçek ise yanıma oturduğunda Kaan arabayı çalıştırdı ve sürmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUH KAFESİ
Ficción GeneralO ruhu yaralı bir kadındı, adam onu aşktan merhemleriyle iyileştirdi. ° "Güzelliğin." diye fısıldadı kulağıma doğru. "Aklımı bulandırıyor." "Peki ya ellerimdeki kanlar?" diye sordum. "Mideni bulandırmıyor mu?" ° 12.03.22