24.bölüm

7.3K 394 39
                                    

oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınııız

keyifli okumalar :)

°
Kaan'dan ayrılarak dövme salonundan içeri girdiğimde benimle aynı anda giriş kapısından giren kadına baktım. Üzerine giydiği kırmızı balon kollu gömleği ve bacaklarını sıkıca sarmış siyah deri pantolonu ile oldukça alımlı görünüyordu.
Yüzüme küçük bir gülümseme yerleştirerek boş dövme koltuklarından bir tanesine ilerledim.

"Hoş geldiniz, şöyle buyurun." diyerek önünde durduğum koltuğu işaret ettim fakat kadın olduğu yerde bekliyordu.
Uçları maşalı sarı saçlarını omuzundan arkaya atarak "Aslında buraya dövme yaptırmak için gelmedim." dedi.
Duyduğum cümle karşısında kaşlarım istemsizce çatılmış ve yüzüme şaşkın bir ifade yayılmıştı. "Ne için gelmiştiniz?" diye sordum.

Sıkıntılı bir yüz ifadesi vardı ve bu beni geriyordu. "Kaan ile görüşmek istiyorum, onu çağırabilir misin?" Karşımda ki kadının Kaan ile olan alakasını bilmiyordum. Bu yüzden içimde anlamsız bir hissin peyda olduğunu ve bana kötü hissettirdiğini fark ettim. Buna rağmen gülümsemeye çalışarak "Tabii." diye mırıldandım ve mutfağa doğru yürüdüm.

Kaan kahvaltılıkları masaya kurmuş, aldığımız hamur işlerini tabağa koyuyordu.

"O kadın.." diyerek dikkatini üzerime toparladım. "Seninle görüşmek istiyor."

Kaşları çatılırken "Benimle mi?" diye sordu. Kafamı olumlu anlamda sallamakla yetindiğimde hafifçe dudak büzdü ve bana doğru yürüdü. "İçeri de mi?"

"Evet." diyerek kapının önünden çekildiğimde bir şey söylemeden mutfaktan çıktı ve dövme salonuna girdi. Hemen arkasından çıktığımda sarışın kadın yüzündeki tedirgin gülümseme ile Kaan'a doğru bir kaç adım attı. "Selam." dediğinde Kaan başını hafifçe eğmekle yetindi ve "Tanışıyor muyuz?" diye sordu.

Kadın kafasını iki yana sallarken çekingen bir tavırla elini Kaan'a uzattı ve "Gaye Han." dedi.
Kaşlarım olduğundan daha fazla çatılarak merakla Kaan'ın cevabını bekledim. Karşısında ki kadın onun bir akrabası olmalıydı ama kim?

"Han?" diye sordu Kaan. "Umarım soyisim benzerliğidir."

Gaye havada asılı duran elini indirerek "Maalesef değil." demekle yetindi. Artık kim olduğunu söylemezse meraktan şuracıkta bayılabilirdim.
Derin bir nefes alarak "Bülent Han'ın kızıyım." dedi.
Kaan'ın sırtı ile bakıştığım için yüz ifadesini göremiyordum ama tamamen ifadesiz olduğuna emindim.
İçimden Bülent Han umarım Kaan'ın babası değildir diye geçirirken Kaan'ın alaylı gülüşü geldi kulaklarıma. "Dalga mı geçiyorsun?"

Gaye kafasını iki yana sallarken "Bak, biliyorum çok saçma geliyor kulağa ama sana her şeyi baştan sona anlatmama izin ver." dedi. Kaan boynunu çıtlatırken yüzünün sol tarafını görme şansım olsa da hemen görüş açımdan çıktı.
"Şöyle oturalım." diyerek koltuk takımını işaret ettiğinde Gaye bir kaç adımda siyah tekli koltuğa oturdu. Kaan ise üçlü koltuğa oturduğunda gözleri beni buldu.
Öylece yüzüne bakarken kolunu hafifçe kaldırdı ve yanına gitmem için küçük bir işaret verdi.

Adımlarım benden bağımsız harekete geçmiş gibi onun yanında son bulduğunda oturdum ve kolunu belime dolamasına izin verdim.

RUH KAFESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin