Merhabalar👋🤭
Birinci bölümle karşınızdayım. Umarım beğenirsiniz.🙏
Medya size küçük bir spoiler.🙈
İlk bölüm olduğu için çok heyecanlıyım ve tepkilerinizi çok merak ediyorum. Kusurum varsa yorumlarda belirtmenizi rica ediyorum sizin önerileriniz de benim için önemli. Yorumlarınızı ve desteğinizi bekliyorum.✨🥰İYİ OKUMALARRR!💜💫
Her ihanet ya güzel bir başlangıçsa?!
----------------------------------------------------------------------------------
Dicle'nin odaya pat diye girmesiyle yattığım yerde irkildim. Her zamanki gibi bezmiş bakışlarıyla bana bakıyordu ofladı ve konuşmaya başladı:
''Asil koş, bizimkiler yine kavgaya tutuşmuş'' baygın gözlerle ona baktım:
''Bi dur be kızım bi kere de Allah'ın selamını vererek gir şu kapıdan.'' Yakarışımla birlikte az önceki tavrını kısa süreliğine unutmuş ve sakin bir tavırla konuşmuştu:
''Selamın aleyküm oldu mu? Hadi kalk ölüm çıkacak yoksa.'' Bir anlık değişen tavrı gülmeme neden oldu. Ben de aynı sakinlikle ona dönüp:
''Aleyküm selam Çağlayan'ım. " dedim.
Dicle :
"Bana çağlayanım deyip durma Asil!" diye çemkirdi.
Bu kızın taktığım lakaplarla ne alıp veremediği vardı yahu.
"Ne var be alla alla Çağlayanımsın işte karışma lakaplarıma" diye bende ona çemkirdim.
Dicle hep yaptığı gibi yine seninle uğraşamayacağım bakışını atıp arkasına döndü.
"Noldu da yine kudurdu bunlar lan" diye arkasından seslendim,
''Kalk gel kendin öğren.'' Demesiyle ayaklandım ve söylenmeye başladım. ''Bi elimizi yüzümüzü yıkasaydık be kızım. İki lokma ağzıma atmadan sevmiyorum adam dövmeyi..''
Dicle sabır çekerek odadan hızlıca ayrıldı , peşinden koşarak bende odadan çıktım.
Evin koridorunda karşılaştığımız süt annem meraklı bir şekilde nereye gittiğimizi sorarken, ben bu tepkisini birçok konuda olduğu gibi yine normal karşılamıştım. Her zaman çok meraklı olurdu ve hep kızardı bana rahat durmam için. Ama gel gör ki ben çok yaramaz biriydim..
Annem hiç olmamıştı benim babam vardı sadece..
Süt annem ,bebekken benimle aynı dönemde doğan oğlu öldüğü için benim de annem olmadığı için oğlunun süt hakkını bana vermişti. Beni besleyen süt annem ve kocası yani babam, öz babamın beni 9 yaşında terk ettiğini komşudan haber aldıkları anda beni yanlarına alarak büyüttüler. Bana isim ve soy isimlerini verdiler. Kendi kızları Verda'dan beni hiç ayırmadılar. Verda benden 4 yaş küçüktü ve lise birinci sınıftan beridir yurt dışında yaşamını sürdürüyor. Babam böyle istemişti. Şuansa yurt dışında üniversite son sınıfı okuyordu. İki babam da ölmüştü. Sadece süt annem vardı yanımda. Ona bir hayat borçluydum ve gerekirse onun için hayatımı hiçe sayacaktım.
Annem sorgular gözlerle Dicle'ye bakıyordu , malını iyi tanıyordu. Kimden laf alıp alamayacağını iyi biliyordu. Ne de olsa o da bir zamanlar lider karısıydı babam öldürülmeden önce.
Dicle'nin anneme cevap vereceğini hissettiğim an kolundan yakaladığım gibi kapıdan dışarıya çıkarmıştım. Bu kızın her şeye cevap verme huyuyla ne yapacağımı bilmiyordum.
Bazen acaba bu kızın ağzına kezzap mı boşaltsak yanlışlıkla! diye düşünmüyor değilim ama kardeş yüreği işte el vermiyor ki. Kendi içimde Dicle'yi öldürme planlarını aklımdan atarak yangın yerine dönen mahalle ye doğru yürümeye başladık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZIL KABİR
Teen FictionKızıl, Kabir ve Cellat. Bu oyun üçü arasında kuruluydu. Kızıl, alev. kabir, ölüm. Cellat, katildi. Cellat, kurbanının alevini söndürmüş ve ölüme terk etmişti. Ölüm hiç bu kadar karanlığa mahkum olmamıştı. Cellat, darağacını mı yoksa ölüme terk ettiğ...