KIZIL KABİR

23. "Hazin İntikam"

MERHABALAAARR 👋🫀

SATIR ARALARINDA BULUŞALIM YORUM YAPMAYI VE YILDIZI PARLATMAYI UNUTMAYIN ❤️

İYİ OKUMALAAARRR🙈💋

Şarkı: Zakkum - Acıta Acıta

"Aşk uğrunda ölümlere atlanan hismiş Aziz'im. Benim ölümlere atlayışımın hissi nedir?"
----------------------------------------------------------------------------------
Hiçbir iyilik karşılıksız kalmaz. Aynı şekilde kötülük de. Bana yapılan kötülüğün ardından ben kötü olmuştum. Bana yapılan kötülük karşılıksız mı kalmıştı? Yoksa benim yaptığım kötülükler, bana yapılan kötülüğe sayılıp eşitlendiği için silinmiş miydi?

Karşımda iyiliğimin karşılığı oturuyordu. Beni bu hale getirmesinde yardımcı olan koltukta, yaptığım iyiliklerin karşılığında beni kötü yapan adam oturuyordu. Sessiz, savunmasız, sadece bir kurşunla bitireceğim hayatı ellerimdeydi.

Kötülüğümün karşılığı karşımdaydı. Sessiz, savunmasız, asla hayatına son veremeyeceğim kalbi hala atıyordu. Cellat konumunda olsam bile ben kurbanına nefret besleyemeyen, yanımda olmasa bile kaybetmekten deli gibi korkan bir cellattım. Ben kurbanını yaşatmak için uğraşan bir cellattım. Görevime son verilmeliydi ama bunun için ölmem gerekliydi.

İyiliğimin karşılığında kötülüğümün karşılığı olduğun için senden nefret etmek istiyorum adam.

Koltukta yayılmış şekildeydi. Gözlerinin kahvesini göremiyordum. Yüzündeki yaralar iyileşiyordu ama bazılarının izi kalacaktı. Yüzünde neden dövme yok diye düşünüyordum ama gerek yoktu sanırım çünkü yüzündeki izler dövmelerin yerini almıştı. Gömleğinin bol olmasının nedeni büyük beden olmasından değildi, çok kilo vermişti. Her zaman dengesiz bir vücut yapısına sahip değildi. Son zamanlarda başlamış olmalıydı.

Elim her ne kadar saçlarına uzanmak istese de kendimi tuttum. Neden böyle zor geliyordu onunla düşman olmak. Yere çömelip, bana bakan yüzünü izlemeye başladım. Sana düşman olmam için işkence yapmam lazım Naderi. Bizim aramızdaki düşmanlığı sadece işkence tazeler. Sadece o ismi söyleyerek bile seni yıkmayı ve beni öldürme isteğini sende çok rahat yaratırdım. Bu halini izlerken istemsizce onunla konuşmaya başladım.

"Orada yoktun, olman gereken yerde yoktun. Hep olmaman gereken yerde oldun Naderi, şu an olduğu gibi." Bakışlarımdaki hüznü görmediği için bu kadar rahat konuşuyordum belki de. Sahi görse ne olurdu ki ne yapardı?

"Sahi, sen o gece neden yoktun Naderi?" sorumla hüznüm aynı anda kaybolmuşlardı. Sen o gecenin katilisin bense katliamı. Bu gerçek değişmeyecekti.

Telefonumun zil sesi boğucu ortamı bozarken odadan çıkıp beni bu durumdan kurtaran aramayı cevapladım.

"Kızılkurt'la konuşuyorsunuz."

"Şaka yapıyor olmalısın ben Kızıl'ı aramıştım ama." Dediğinde gülümsedim. Bu kabir azabı kılıklı herif eğlenceli herifti bazen.

"Kısa kes yavrum çok yazmasın." Sırıtıyordum şu an.

"Bana gelsene." Dediğinde sırıtışım dondu.

"Af buyur!" şaşkınlığım onu güldürürken ben hala alakasını sorguluyordum.

"Seversin sen bana kaçmayı. Yaptın mı işkenceni?" Dediğinde çaktım köfteyi. Ağzımdan laf almaya çalışıyordu. Kesin bu aşık bizim kargaya ama hayrola inşallah.