KIZIL KABİR

4. "Yabancı"

Merhabaallarr👋🌸

Vize haftasındayım ama bu beni durdurmadı. Yeni bölümü yazıp geldim.🙈🥰

4 bölüm ve bir de tanıtımla haftalardır karşınızdayım umarım kurgum ilginizi çekmiştir ve beğenmişsinizdir. Sizi daha fazla tutmadan bölüme aktarıyorum🤭

İYİ OKUMALAARR🤍✨

"Ya tanıdığını sandığın kişiyi aslında tanımıyorsan!"

-------------------------------------------------------------------------

Kader ağlarını zaten örmüştü. Kadere inanmayan adını kader koymasa ne olurdu ki..

"Dünya delilere güzel" dememişler miydi atalarımız. Bana o kadar güzel değildi oysa. Ben yeterince deli mi değildim? Yoksa güzel gelemeyecek kadar çok mu delirmiştim?

"ASİİLLL!" duyduğum sesle düşüncelerimden sıyrılıp şiir kitabını masaya koyarak dışarı çıktım. Kartal sinirli şekilde çalan telefonunu açıp bir şeyler söyleyip geri kapatmıştı. İçimden 'Bu kadar erken olmasını beklemiyordum' diyerek yanına gittim.

"Ne bağırıyorsun biraz medeni ol karga sesinle mahalleyi inlettin."

Hayır anlamıyorum yani bu mahalle ne diye her kavgamızda toplanıp bizi izliyorlardı iyice cennet mahallesine dönmüştük hee. İç sesime kıkırdayıp kargaya döndüm.

Yine sinirliydi. Adamı bir gün sinir krizin yüzünden kalpten götürecektim. 29 yaşındaki adam sayemde 30 unu göremeden gidecekti. Tövbe tövbe. Başıma kalma karga valla vicdan azabından intihar ederim.

"Sen nereye gittin bugün?" sakin şekilde kükredi!

Direk konuya girdin be karga. Ben lafı dolandırıp topuklarım diyordum. 'Masumu oyna Asil bir süre sonra kıyamaz kızım' diyerek kendimi kandırdım!.

"Şey biliyorsun ki ben çok yardım sever bir lider olduğum için yani" deyip sustum devamını uyduramadım. 'Lan ne yardımı salak mısın kızım? adam şimdiden inanmadı bile.' İç sesimi duymazlıktan gelmeyi tercih ettim. O kadar da kötü değildim ben.

"EEEEEE!" ulan alt tarafı naptık sanki bu benim üstümden geçecek gibi bakıyor. İç sesim sen bi sus!

"Sonra işte dedim ki ben bir gideyim yakın dostlarımı bi göreyim ziyaret edeyim diye düşündüm.." buradan yürürsün kızım hadi bakayım diyerek kendimi gaza getirdim.

"Uzatma Kızılkurt uzatmaaa!" bağırma be hödük kere hödük..

"Tepkine hakim ol anlatıyorum ya karga lider! Sözümü kesip duruyorsun az bi sus!"

Bakışları 'artık uzatma' der gibi dövüyordu beni.

Neyse sonra bir baktım Bakırköy Sinir ve Ruh Sağlığı Hastanesi'nin önündeyim. Yav dedim benim kankalarım bensiz nasıllar bir sorayım beni özlemişlerdir yazık dedim sonra öyle onlara bi görünüp geldim yani bu kadar."

Bakışları belli etti hikayemi yemedi. 'aferin salak çok iyi toparladın bak kıyamıyor şuan sana.' İç sesim kes sesini gazı verirken böyle demiyordun ama. Kendi kendimle kavga ediyorum resmen!!

"Lan kızım bak beni delirtme da! Sen gidip deliler arasından en akıllısını bulup kaçma planını anlatıp sonra da ne diye benim adımı veriyorsun. Birde ziyaretçi defterindeki niye benim numaram oluyor lan ?"

"Ben nereden bileyim bu kadar erken kaçmaya çalışacaklarını ben onlara gece kaçın demiştim." savunmana tüküreyim Asil savunmana..

Sonunda adını boğa diye değiştirtecektim adama. Sinirden alnındaki damar belirginleşmişti.