KIZIL KABİR

20. "Hoş Geldin"

MERHABALAAARR 👋🫀

YENİ BÖLÜMLE KARŞINIZDAYIM YİNEEĞĞĞ💋🥰

SON BÖLÜMDEN SONRA HERKES BİR ŞEYLERİ ARTIK DAHA RAHAT KAVRAYACAK😶

SATIR ARALARINDA BULUŞALIM YORUM YAPMAYI VE YILDIZI PARLATMAYI UNUTMAYIN ❤️😽

İYİ OKUMALAAARRR🙈💋

Şarkı: Mabel Matiz - Gel ♪♪♪

Gelmediğin anları değil Azizim ben hep geldiğin anların tarihlerini kazıdım aklıma..
-----------------------------------------------------------------------------
Geçmişi var anılarımın, geçmesini istediğim acıları var anılarımın. Dirilmesini istediğim baş rolleri var anılarımın. Gülmesini istediğim talihleri var anılarımın. Durmasını beklediğim göz yaşları var anılarımın. Silmek istediğim anıları var hafızamın. Ve benden almasını istediğim bir sevgisi var Karaca'nın.

Daha ne kadar emanetine bekçilik yapmalıyım Karaca?

Sence de artık alıp gitmen gerekmiyor mu?

Gördüğüm rüyanın üzerinden 3 gün geçmişti ve ben hala o rüyayı unutamamıştım. O şarkının ve teyzenin söylediklerini bilinçaltım neden Kartal'a yorumladı bilmiyorum ama çok gerçekçiydi ve ben uyandığımda gerçek olduğunu sandığım için çok korkmuştum.

Böyle olmamalı. Evet o intikam alınmalı. Evet Kartal ölmeli. Hatta gerekirse yine ikimiz ölmeliyiz ama o şekilde değil. O halimizi her hatırladığımda o ana sürükleniyordum ve kafamda sürekli o cümleler yankılanıyordu.

Benim deliliğim Serseri'ye,

O'nun divaneliği Karaca'yaydı.

Serseri ve Karaca artık Kızıl Karası değil,

Deli ve Divaneydi.

Deli Divane...

Zihnimi tekrar yoklayan cümle beni yeniden alaşağı etmişti. O rüyadan sonra neredeyse Azap'tan çıkmıyordum. Kafamı meşgul etmeye çalışıyordum aklıma sürekli Kartal geliyordu ve bir rüyanın bu kadar etkisinde kalmak tam da benim gibi bir zırdelinin yapacağı ahmaklıktı zaten!

Peki Kartal neredeydi?

Hala haber yoktu ve kimse bulamamıştı. Zebani denen herif 3 gündür ses çıkartmıyordu. Bir ara rüya gerçek sanacak kadar delirmiş ve yaşıyor mu diye kontrol ettirmiştim.

Akın'ın Umay'a söylediğine göre yaşıyordu ama bir işle uğraşıyormuş ve kimseye bahsetmiyormuş...

Baş komiser, Kartal ve Kuzgun üçü de bir gün arayla kaybolmuştu. Mert ve Kuzgun döndüler ama Kartaldan bir haber alınamamıştı. Yurt dışına gitti diyenler var. Bu hayatı bıraktı diyenler de var. Hatta öldüğünü söyleyenlerde..

Benimse bir fikrim yoktu ne yaptığıyla ilgili. Hiç acaba nerede diye düşünmedim. Hep acaba nasıl , ne şekilde hangi intikamla geri dönecek onu merak ettim.

Düşüncelerimi bölen şey Fırat'ın sesi olmuştu.

"Asil abla , sana mektup var." Fırat'ın kapıdan bağırarak söylediği cümle hem şaşırtmış bende merak uyandırmıştı kim bana mektup yazardı ki Yabancı dan başka?

"Gel bakalım." Dediğimde Fırat'ın yeşil odaya girmeden önce odayı kontrol edişi beni güldürmüştü.

"Abla elindeki oyuncak ayının gözünü oyman bittiyse bizimkiler düzeltsin." Dediğinde aslında dikmek için aldığım ayının gözünü çıkarttığımı yeni fark etmiştim.