KIZIL KABİR

18. "Kızıl Karası"

HELLLOOO👋❤️

AY BEN GELDİM Bİ TIK ÖZLEŞTİK Mİ NE?🥰🤤

NASILSINIZ BAKALIM🥺😍

YILDIZLARI PARLATMAYI VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYINIZ 💚🤤

Medya tam olarak Karaca ve Serseri değil mi?💔🥺

Şarkı: Mabel Matiz - Zor Değil

"Kim derdi ki seninle düşman olmanın bu kadar zor olacağını.."
-----------------------------------------------------------------------------
Geçer mi bilemediğim acıları ağırlıyordum içimde. Misafirperverliğimi beğenmiş olmalılardı. Ne gidiyorlardı ne de alıştırıyorlardı. Hep bir sızı, hep bir göz yaşı, hep bir hayal kırıklığı..

Bu canı terk edenler acı değil, sevgi oluyordu. Gidenlerin ederi sevgiydi , üstü olarak hüzün vermişlerdi. Ne kadardı ki değerim bu kadar kolaya satılmıştı sevgilerim.

Kafamdaki namlunun soğukluğunu hissettiğimde gülümsedim. Gecenin kaçıydı bilmiyorum. 25.09.2022 yazılı zarf elimdeydi. 5. Zarfın rengi kızıldı. Açamamıştım belki de rengine layık olmam gerekiyordu. Önce elimdeki zarfa sonra önümdeki denize baktım. Kafamdaki namluyu iyice bastırdığında acı dolu bir kıkırtı döküldü dudaklarımın arasından. Korkmuyordum sadece ölümü istiyordum. Bu yüzden ruhum acı çekerken bedenim mutlu oluyordu.

"Ecel misin? Elçi mi?" Ölecekken dudaklarımdan dökülen ilk şeyin bu olması normal miydi?

"Cellat'ım Kızılkurt." Duyduğum sesle hızlıca arkama döndüm. Kartal karşımdaydı tuhaf şekilde bembeyaz giyinmişti. Bakışları samimiydi ve bana silah doğrultuyordu. Çok saçma bir komboydu rüyada mıydım?

"Yine arkadan vuruyorsun leş lider." Cümlemle yüzünde hiçbir mimik oynamadı aynı şekilde bakıyordu. Tuhaf davranıyordu. Baştan sona tuhaftı zaten.

"Yalnız sana kefen çok yakışırmış leş lider ama ben kefenini bile yasa boyayacağım." Gülmeye başladığında gülümsedim. Bu insana gülmek bu kadar yakışamazdı. Ölünce cesedi yakışıklı olur muydu acaba?

Sanki dediğimi duymuş gibi yüz ifadesi değiştiğinde silahını beline yerleştirip arkasına döndü.

"Nereye işini yarım bırakmayı sevmezsin sen?" dediğimde adımlarını durdurup birkaç adımda bana döndü.

"Haklısın." Dedikten sonra çok hızlı bir hareketle silahını çıkarıp tekrardan bana doğrulttuğunda iki el ateş etti. Su sesi geldiğinde arkamı döndüm. Akın oradaydı ama biri suya düşmüştü.

Anlamaz bakışlarımı Akın'a çevirdiğimde Kartal'a baktıktan sonra denizi işaret etti.

"Bir keskin nişancı seni hedef alıyordu. Abim dikkatini dağıtmak için bu oyunu hazırladı o sırada da bende adamı aldım ama konuşturamadık!" dediğinde 'hadi canım' bakışımı attım.

Ne oluyordu bu adama. Bir gün ölüme atıyor bir gün kurtarıyor. Anlamıyor muydu? Bir kere öldürdükten sonra yaşatamazdı.

"Vay be karga leşi beni bu kadar sevdiğini bilmiyordum. Düşmanımın düşmanı dostumdur felsefesine aykırı yalnız yaptığın." Konuşarak ona döndüğümde silahını çoktan kaldırmıştı. Derin bir nefes aldıktan sonra önümde duran banka oturdu.

Gözlerini gözlerime diktikten sonra eliyle yaklaşmamı istedi. Sağ ayağımı oturduğu banka ellerimi cebime koyup yüzüyle yüzüm arasında çok az mesafe kalacak şekilde yaklaştım. Yüzümü ezberlemek ister gibi uzunca inceledikten sonra dudaklarını ıslatıp konuşmaya başladı.