KIZIL KABİR

2. "Tahassür"

Merhaba Arkadaşlar 👋🌸

Hızlı bir şekilde ikinci bölümle tekrar karşınızdayım. Umarım beğenirsiniz çok heyecanlıyım tepkilerinizi yorumlarda bekliyorum. Sizi daha fazla tutmayayım.🙊

İYİ OKUMALAARR🌸🤍

"Ya her şey beklendiği gibi değilse!"

-----------------------------------------------------------------------------

Her gidiş acıtıyordu.

Peki en çok kalan mı yoksa giden mi yara açıyordu?

Varlığı mı yoksa yokluğu mu zarar veriyordu?

Bence en kötüsünü gittiği halde hala kalan yapıyordu. Varlığıyla artık acı veriyordu. En çok yarayı da o açıyordu.

Dünyadaki bir diğer kabir azabı da bu muydu acaba? Keşke bunu o geceki adama sorabilseydim.

Mahallenin meydanına doğru yürümeye devam ettik. Silah sesleri yakınlaşıyordu. Anlaşılan Karga yine silah raddesine getirmişti karşı tarafı , keşke bir kör kursun şunu kıçından vursa da bir iki ay yüzünü görmesem burnu yamulasıcanın. Bugünkü güzel bedduamın ardından içimdeki karga nefretini kenara iterek planımı uygulamaya başladım:

"Fırat getir olum davul , zurnayı.." çetenin en arkasından öne doğru gelen Fırat'ın bir elinde davul bir elinde zurna vardı. Bütün çete beni inceliyordu planımı hepsi merak ediyordu.

Öne ilerleyip elinden davulu alıp boynuma astım. Eğer ki karga ayarımı bozsun , o fasulye sırığı boyuna rağmen, gerekirse Ronaldo sıçrayışı yapıp yine de bu davulu kafasına geçirecektim evet bunu kesin yapacaktım. Fırat'tan zurnayı da alıp Dicle'ye uzattım. Sonra çetedeki herkese planımı anlatıp yerlerine geçmelerini bekledim. Geride sadece ben Dicle ve Fırat kalmıştık. Fırat söylediğim gibi damatlık gibi dursun diye bir ceket giymişti. Damatsız gelin mi olurdu?.. Nede olsa şuan ki planımız gırgırınaydı eğlenmesek olmazdı.. Artık hazırdık.

Onlara bakıp gülümseyerek:

"Artık başlayabiliriz." dedim.

Ben önde Dicle ve Fırat arkada olmak üzere silahlı alana yürümeye başladık. Ben davula vurmaya başlayınca Dicle' de zurnayı öttürmeye başlamıştı. Biz alana girince silah sesleri kesildi. Herkes bizi izliyordu dikkatlerini çekmiştim. Bizim çocuklar zarar görmeden karşı tarafı etkisiz hale getirirlerdi. Tek yapmam gereken cıngar çıkarmaktı. Bunu yapmak da benim için çocuk oyuncağıydı.

Davul'u çalmaya devam ederek ortalarına doğru yürüdüm ve iki tarafında buraya anlamsız şekilde baktığını anladım. Biri hariç. Karga, karga bakışlarını çevirmiş sinirli bir şekilde bana bakıyordu çünkü yine ortaya atlamış ve onun işine karışıyordum ama tek mahalle sonuçta yumurtayı kim kaparsa onundur. Bu yüzden bizde birbirimizin işine burnumuzu her seferinde sokuyorduk ve sokmaya devam edecektik. Altta kalanın canı çıksındı. Altta kalan ben olmadığım sürece benim için sorun yoktu.

Kargaya göz kırkıp hemen rolüme hazırlanmaya başladım. Dicle bunu anladığında zurnayı çalmayı bıraktı. Gözümü biraz daha etrafta gezdirip sürpriz yumurtayı aradım ve tam tahmin ettiğim gibi bizim çıtır kaçak gelinin Karganın arabasında olduğunu gördüm . Arabası karganın arka tarafındaydı ben gidemezdim. O yüzden Dicle'ye kafa hareketi yapıp arabayı gösterdim. Dicle anladığına dair kafa işareti yaparak kafasını hareket ettirdiğinde icabına bakacağını anlamıştım. Karşı tarafın adamların sayıları tek tek düşmüştü. İki kişi kalmıştı. Büyük başlar... Karga oyun oynayacağımı anlamıştı. Karşı tarafın adamlarını ele geçirdiğimi de...