"ʏᴀʟᴠᴀʀıʀıᴍ, ᴋᴜʀᴛᴀʀ ʙᴇɴɪ."

217 21 132
                                    

Kütüphanenin rahat koltuklarında yeni tanıştığı oğlanla karşılık oturmuş kahve içen Elizabeth için gün güzel devam ediyordu. Bir yandan elleriyle karton bardağı sarıp tüm sıcaklığı ellerine hapsetmeye çalışıyordu, bir yandan sessizliğin tadını çıkarıyor ve bir yandan da en yakın dostları olan kitapları izliyordu.

"Sen hep buraya geliyorsun sanırım, değil mi?" diye kısık sesle sordu ona kahve ısmarlayan oğlan. Elizabeth gözlerini ona çevirip gülümsedi.

"Hep." dedi. Oğlan gülümseyerek başını salladı.

"Ne zaman nöbet tutsam buradasın. Bazen seni unutup kapıyı üstüne kilitleyeceğim diye korkuyorum." dedi kahvesinden bir yudum almadan önce. Elizabeth onun bu sözlerine kıkırdayarak karşılık verdi.

"Aslına bakarsan başıma gelmeyen şey değil." diye de ekledi. Oğlan da güldü. Bardağını önlerindeki ufak sehpaya bırakıp elini kıza uzattı.

"Bu arada ben Seth. Seth Gilmond."

Elizabeth kararsız bir şekilde kendine uzatılan ele baktı. Bardağını yavaşça masaya bıraktı ve mutsuz sonla biten bir arkadaşlık olmamasını dileyerek:

"Elizabeth, Elizabeth Wodenback." diye fısıldadı. Oğlanın elini tuttu ve dalgın bir şekilde sıktı. Ona içtenlikle gülümseyen Seth kızın dalgınlığını fark ettiğinde gülümsemeyi yavaşça bıraktı.

"Elizabeth, benden çekiniyorsun. İstemiyorsan arkadaş olmayabiliriz." dedi. Elizabeth'in gözleri oğlanın anlayışlı gözlerine kaydığında kız kendine geldi ve hızla başını salladı.

"Hayır, gayet memnunum." dedi hızla ve gülümsedi.

"Peki." diyerek karşılık verebildi Seth. Derse kadar orada oturup sevdikleri kitaplardan bahsettiler. Elizabeth ikisinin de klasikleri sevdiğini fark edince kendini alamamış ve art arda bolca konuşmuştu. Dersin nasıl geldiğini bile anlamamıştı. Ayrılma vakti geldiğinde Seth'in kütüphaneyi kilitlemesini bekledi önce. Ardından:

"Kaçıncı sınıftaydın?" diye sordu. Seth omuz silkti.

"Son yılım."

"Ah, öyle mi? Melankolik olmalı." dedi Elizabeth. Seth güldü.

"Evet, beni bekleyen koca bir hayat var." dedi.

İkisi merdivenleri çıkarken Elizabeth bir soru daha sordu.

"Gelecek planların arasında neler var peki?"

Seth bir süre düşünür gibi oldu. Elizabeth'in katına gelmişlerdi.

"Sanırım Edebiyat alanında okuyup yazar olmak istiyorum." dedi Seth sonunda.

"Peki sen?" diye sorduğunda Elizabeth omuz silkti.

"Henüz karar vermem için erken ve derse geç kalıyorum Yazar Bey." dedi. Seth gülümsedi.

"İyi dersler." diyerek merdivenleri çıkmaya devam etti.

"İyi dersler." diye ekledi Elizabeth.

"Sana da iyi dersler El!"

Alt kattan bağıran James'la Elizabeth gülerek merdiven korkuluklarına dayandı ve merdivenleri çıkan James ile Beril'e el salladı.

"İyi dersler çocuklar!" dedi ve kimsenin görmediğinden emin olduktan sonra koşarak sınıfına girdi.

--------------------------

Okul bitiminde Elizabeth sınıftan yalnız bir şekilde ayrıldı ve hızlı adımlarla yola koyuldu. James ile okul çıkışı sahilde buluşacaklardı, sabah James hamburger kağıdına öyle yazmıştı. Ve James'ın arkadaşlarına yakalanmamak için Beth'in önden tüymesi gerekiyordu.

Evrenin Aynası (𝓡.𝓐.𝓑. 𝓗𝓪𝔂𝓻𝓪𝓷 𝓚𝓾𝓻𝓰𝓾𝓼𝓾)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin