Elizabeth gözlerini güneşli bir güne araladı ve her şey hızla geçti. Lily ve James'ın beraber hazırladığı kahvaltıyı topluca yemek masasında yediler, masayı el birliğiyle topladılar ve Remus'un gizli tarifi olan sıcak çikolatayı içmek için bahçeye çıktılar. Lily misafir varken bunu yapmamalarını söylese de Çapulcuların ısrarıyla James ve Elizabeth de dahil olmak üzere hepsi bahçe duvarına sırayla düzüldüler. Önce James, onun yanında Elizabeth ve sırayla Lily, James Potter, Sirius, Remus ve Peter.
"Çikolataları nereden alıyor bilmiyorum ama bu sıcak çikolata bir efsane." dedi Çatalak o an. Gryffindor desenli kupasını havaya kaldırdı ve gülümsedi. Elizabeth'in dikkatini Lily'nin Çatalak'ı izlerkenki gülümseyişi çekti. Genç kız Lily'nin aynı anda hem mutlu hem huzurlu hem biraz kızgın hem de aşık bakışını gördükçe kıkırdama isteğiyle doluyordu.
"Cidden, içinde ne var Aylak?" diye sordu Sirius. Remus omuz silkti.
"Gizli tarif dememizin bir nedeni var Patiayak." dedi Peter. Çatalak güldü ve hafifçe başını sağladı.
O an kısa bir sessizlik oluştu. Herkes sakince sıcak çikolatasını yudumladı ve huzurlu bir an yaşadılar. Ta ki Sirius anı mahvedene kadar.
"Şaka maka ne zaman çocuk yapacaksınız?"
Lily ağzındaki sıcak çikolatayı bahçe çimlerine doğru püskürtürken James sırıtarak eşini izliyordu. Remus Sirius'a kaşlarını çatarak baktı ve:
"Ne yapacaksın çocuklarını Pati, sen de mi katılacaksın çocuk yapacakları zaman?" diye sordu. Sirius sırıttı ve:
"Yani, aslına bakarsan bir keresinde kafam iyiyken bir doğruluk mu cesaretlik mi oyununda James'ı öpmüştüm." dedi. Bu kez sıcak çikolatasını püskürten Remus oldu.
"Ne?"
"Ne?"
Lily ve Remus aynı anda aynı sorunca James Hangray kahkahayı patlattı. Elizabeth de gülmemeye çalışarak oğlanın ağzını kapatıyordu eliyle. Diğerleri kısa bir an buna baktı ve tartışmalarına geri döndüler.
"Pati kaç farklı kişiyle öpüştün ben bakmıyorken? Merlin, iki saniye yalnız bırakıyorum, geri gelince en az üç kişi öpmüş oluyorsun." dedi Remus hafif kızgın bir ifadeyle. O sırada onların hemen yanındaki Lily ve James da kendi aralarında ufak bir tartışma yaşıyordu.
"Ne demek Sirius'la öpüştün?" diye soruyordu Lily. Bir yandan da gülme isteğini bastırmaya çalışıyordu. Çatalak omuz silkti.
"Sana bunu söylemiştim." dedi. Lily'nin gözleri hafifçe büyüdü.
"Bana hepinizin birbirlerinizle en az bir kere öpüştüğünüzü de söylemiştin! Ciddi miydin?" diye sordu. O an kendi aralarında tartışan Sirius ve Remus sessizleşti ve Lily ile yan yana düzülmüş dört Çapulcu arasında bir bakışma yaşandı. Bakışma anını arkadaki Elizabeth'in sesi böldü.
"Sen bile mi Remus?"
Remus hızla elini havada salladı.
"Ben sadece Pati ile öpüştüm!"
Elizabeth buna kıkırdarken Peter da hızla ellerini havaya kaldırdı.
"Ben küçüğüm diye benim öpüşmeme izin vermiyorlar bile!" dedi. O an Lily'nin gözleri Sirius ve Çatalak'a döndü. Çatalak omuz silkti.
"Sen ve Gryffindor Quidditch takımından olan sevgililerim dışında öpüştüğüm tek kişi Sirius!" dedi. O an geriye sadece Sirius kaldı ve Lily kızgın bir anne edasıyla Sirius'a baktı. Sirius o an vazoyu kırmış küçük çocuklar gibi sırıttı.
"Hem James hem Remus'la mı öpüştün cidden?" diye sordu Lily iğrenir gibi bakarak. Sirius hızla başını salladı.
"Hayır tabii ki daha fazlasıyla öpüştüm. Sevgililerimle ki neredeyse tüm Gryffindor öğrencileriyle çıkmışlığım var bilirsin, baloda takıldığım kızlardan bazılarıyla ve doğruluk mu cesaret mi oyunundaki görevlerde. Ha bir de bir çocuğu iddia için öpmüştüm, hani bana rastgele birini öpemeyeceğimi söylemiştin de öpünce iki ay boyunca tüm ödevlerimi sen yapmıştın ya." dedi bir bir. Tüm bunları sıralarken öyle bir sırıtıyordu ki Lily sinirden köpürüyordu.
Çatalak ve Remus Lily'nin sinirinin arttığını görünce aralarında kısa bir bakışma yaşadılar ve anlaşmışlar gibi aynı anda biri Lily'i diğeri de Sirius'u omzundan kavrayıp birbirlerinden uzaklaştırdılar. James kızının omzunu sıvazlarken:
"Şşşş, tamam, sevgilim takma sen onu. Daha yaz sevgililerinden öpüştükleri falan da var onun. Ağzı rahat dursa midesi rahat durmaz biliyorsun. Boşver onu, gel biz seninle kitap okuyalım." dedi. İkisi eve doğru ilerlediler ve içeri girdiler. O sırada Remus da Sirius'u koluna taktı ve bir yandan asasıyla herkesin boşalmış kupalarını toplayıp bir yandan da sırıtmasına engel olamadan söylenmeye başladı.
"Lily'i biliyorsun ve onu sinir edip duruyorsun. Bir insana kocasıyla öpüştüğünü söylememelisin."
Sirius omuz silkti.
"Bunu ona bin beş yüz altmış sekiz kez söylemiştim ama yeni inandı." dedi. Remus onun bu haline sırıtırken ikili de eve girdiler. Elizabeth, James ve Peter baş başa kaldıklarında bakışmaya başladılar. Elizabeth Peter'a öylesine öfkeyle bakıyordu ki Peter kaşlarını çatmaya başlamıştı.
"Yok böyle olmuyor, ben bu çocuğun-"
Elizabeth sinirle ayaklandığında James hızla kızı kolundan yakaladı. Yanına çekip:
"Saçmalama El, henüz ihanet etmiş değil." diye fısıldadı. Peter:
"Sorun ne?" diye sorduğunda Elizabeth sabır dilenir gibi bir nefes aldı. James omuz silkti.
"Ara ara böyle öfke nöbetleri geçiriyor küçük enişte, erkeklerden pek hoşlanmaz. Takma sen onu." dedi. Peter anlamamış gibi ikisine baktı ve:
"Gerçekten garipsiniz." diye fısıldayıp Potter'ların evine girdi. James rahat bir nefes alırken Elizabeth:
"Pis fare seni." diye fısıldadı. James onun bu haline gülerken mırıldanarak sövmeye devam ediyordu. Tam o sırada içeriden Sirius çıkageldi.
"Ha bu arada." dedi kapıdan bağırarak.
"Reggy sizinle buluşmak istiyor, anlatacakları varmış."
Sirigül ve sıcak çikolata dolu bir bölümden selamlaaar!
Yazılılarım bitti. Bir sıkıntı olmazsa aktif olarak yazmaya dönüyorum eheh.
Aynı zamanda başka kurgular üzerinde de çalışacağım. İnşallah bu yaz bizi bambaşka kurgular da bekliyor olacak :)
Şimdilik, büyülü kalın /*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Evrenin Aynası (𝓡.𝓐.𝓑. 𝓗𝓪𝔂𝓻𝓪𝓷 𝓚𝓾𝓻𝓰𝓾𝓼𝓾)
FanfictionÖlü Bir Oğlan Çocuğu kitabımın devam kitabıdır. Önce onu okumanız bolca tavsiye edilir yoksa anlamazsınız. E tabii, yine de size kalmış. Alıntılar . . . . "Beni geride bırakmayacağına söz ver." . . . . "Ben artık dayanamıyorum, Jamie. Ben artık day...