Sahil ayakları altında uzanıyor, denizse karşılarında. Gece ve deniz birbirleriyle yarışıyorlar adeta, ikisi de uzadıkça uzuyor ve siz sonlarını göremeden ufukta kayboluyor. Hafif ama soğuk bir meltem üç arkadaşı çevreliyor, James üşüdüğü için Elizabeth'in yeleğini omuzlarına almış ama genç kızın yeleği oğlanın üst bedenini yeterince örtmüyor. Elizabeth onun bu haline gülüyor, James ise donmaktansa bunu yeğlediğini tekrarlayıp duruyor. Regulus hala sessiz, ikisinin yanında kendini daha uzak hissediyor ve söze girmiyor.
"Eeee, gidelim mi?"
Elizabeth'in sorusuyla Regulus başını sallayıp suyu işaret etti.
"Geldiğimiz gibi." dedi. Genç kız hafifçe başını salladı.
"Bir dakika bir dakika!"
James'ın yüksek sesiyle ikilinin gözleri ellerini havaya kaldırmış oğlana çevrildi. James ellerini havaya kaldırınca yeleği düştü ve James eğilip söylenerek yeleğini aldı. Hemen sonrasında ellerini denizi işaret edecek şekilde indirdi.
"Neden her portala girişimizde drama yapıyoruz ki? Bu kez biraz eğlenelim." dedi sırıtarak. Regulus:
"Bu koca bir trajedi de ondan." deyince yüzünü buruşturdu ve:
"Su savaşı?" diye sordu. Elizabeth bu fikri beğenmiş gibi bir ifadeyle başını salladı ve sonraki an koşturup James'ı iterek suya düşürdü. James birkaç şaşkınlık nidasıyla düşüp kıçını tutarak:
"Bu acıttı!" diye bağırdığındaysa suya zıplayıp sıçrattı ve oğlanı daha da ıslattı. James de çekip suya düşürdü. İkisi boğuk kahkahalarla birbirlerine su atarken ve ciddi bir kavgaymışçasına hırsla cebelleşirken Regulus kollarını göğsünde toplamış ikisini izliyordu.
"Hey, oyunbozan!" dedi James Elizabeth'in köpürttüğü suyu yutmadan hemen önce. Genç kız suyu içinden başını kaldırıp Regulus'la göz göze geldi ve sırıtt.
"Hadi onu da oyuna katalım."
James başını salladığında ikili anlaşmış gibi ayaklanıp Regulus'a koştu. Regulus drama queen çığlığıyla kaçmadan hemen önce Elizabeth onu tuttu ve James oğlanı sırtlanıp suya girdi. Regulus:
"BIRAK BENİ MANYAK!" diye bağırırken derinlere ilerlemeye devam etti. Su yeterince derinleşince James gülerek oğlanı geriye doğru fırlattı. Regulus suya gömüldüğünde kulaklarına boğuk kahkaha sesleri geliyor, yeşil bir ışık huzmesi belli belirsiz etrafını sarıyordu. Az sonra James da geri takla dalışıyla suya girdi. Rgulus yanan gözlerini zar zor aralayıp baktığında yeşil ışık huzmelerinin sahilin dibinde oluşmaya başlayan portaldan geldiğini anlamıştı. Çırpınarak yüzeye çıkmaya çalışması yersizdi, portal açıldığı için artık yüzeye çıkamayacağını biliyordu. Az sonra hissettiği hava akımı kendini derinlere çekerken Elizabeth'in de yavaş yavaş suya gömüldüğünü görebiliyordu.
İlk kez Regulus gözlerini kapatıp portalın kendini almasına izin verdi ve belki de ilk kez kendini dünyanın en acınası ruhu gibi hissetmedi.
▫️▫️▫️▫️▫️▫️
"Reggy!"
Genç adam gözlerini duyduğu tanıdık sesle araladı. Bilinci yavaş yavaş geri gelirken sarsıldığını fark etti. Olduğu yerde doğrulup oturur pozisyona geldi, sırılsıklam olmuştu.
"James yok."
Gözlerini kaldırdı, Elizabeth'i görünce önce şaşırdı, sonrasında ise beraber geldiklerini anımsadı. Kızın dediklerini yeni anlamış gibi etrafına bakındı. Karanlık mağaranın içinde başka bir süliet arasa da bulamadı. Su ufak ufak tenine çarpmaya başladığında gözleri derinlere doğru uzayan suya takıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Evrenin Aynası (𝓡.𝓐.𝓑. 𝓗𝓪𝔂𝓻𝓪𝓷 𝓚𝓾𝓻𝓰𝓾𝓼𝓾)
FanfictionÖlü Bir Oğlan Çocuğu kitabımın devam kitabıdır. Önce onu okumanız bolca tavsiye edilir yoksa anlamazsınız. E tabii, yine de size kalmış. Alıntılar . . . . "Beni geride bırakmayacağına söz ver." . . . . "Ben artık dayanamıyorum, Jamie. Ben artık day...