Evrenin Aynası (𝓡.𝓐.𝓑. 𝓗𝓪𝔂𝓻𝓪𝓷 𝓚𝓾𝓻𝓰𝓾𝓼𝓾)

ʀɪɢɢʟᴇ

"Aha bak oradalar!"

Beril koşarak James ve Elizabeth'e ulaştı ve gülümseyerek onları selamladı. Seth de gülümseyerek onlara yetiştiğinde dördü arasında kısa bir selamlaşma faslı geçti.

"Tanrım, görüşmeyeli baya oldu değil mi?" diye sordu Seth. Elizabeth gülümsedi.

"Epeyce oldu. Tek başınıza bilmediğiniz bir yerde böylesine sabırlı olmanız... Çocuklar cidden çok iyiydiniz. Teşekkür ederiz."

"Bu arada eve ne zaman döneceğiz?" diye sordu Beril. Elizabeth ve James kısa bir an için birbirlerine baktılar.

"Eve dönmek istiyorsunuz değil mi?" diye sordu James. Seth başını salladı.

"Ailelerimiz bizi merak etmiş olmalılar."

Elizabeth "Eeee." gibisinden bir ses çıkardı. 

"Aslına bakarsanız Dumbledore'la konuşup eve dönmenizi sağlayabiliriz."

Beril kaşlarını çattı hafifçe.

"Peki ya siz?" diye sordu. James elini ensesine atıp gülümsedi.

"Buradaki işimiz henüz bitmedi."

"Ama merak etmeyin, diğer sınavlara kadar dönmüş oluruz." diye ekleyince herkes kıkırdaştı. 

"Merhaba."

Elizabeth gülüşleri arasında durdu ve başını kendine seslenen genç adama çevirdi. Bu tanımadığı biriydi. Ne ara yanına geldiğini anlayamamıştı bile. Koyu renk saçları ve koyu laciverte yakın garip göz rengiyle oldukça etkileyici sayılabilecek bir beyefendiydi. Üstelik giyimi de oldukça iyiydi, Godric's Hallow için fazla garipti. Elizabeth yavaşça şüphelenmeye başlamışken bozuntuya vermeden:

"Buyurun?" diye cevapladı. Genç adam:

"Elizabeth adında bir hanımefendiye bakınıyordum. Elizabeth Wodenback." dediğinde Elizabeth kısa bir an için afalladı. Bu adam onu nasıl tanıyor olabilirdi ki? Üstelik paralel bir evrende...

"Ne içindi?" diye sordu Elizabeth. Genç adamın gözlerinde bir şeylerin değiştiğini görebiliyordu. Birkaç saniye içinde adam tüm bunları saklamak istercesine gülümsedi.

"Kendisini bilgilendirmem gereken bir konu var."

Yavaşça Elizabeth'e yaklaştı ve:

"Regulus Black hakkında." diye fısıldadı. James kaşlarını çatarak şüpheli bir şekilde onlara yaklaştı.

"Bir sorun mu var Beth?"

"Ah, siz Bayan Wodenback misiniz?" diye sordu yabancı. Elizabeth hafifçe başını salladı.

"Evet." dedi düşünceli bir şekilde adamın koyu lacivert gözlerine bakarken. 

"Anlatacaklarınızı dinlemek isterim ama ismini bilmediğim birine güvenemem, değil mi?" diye sordu. Adam hafifçe başını salladı ve elini uzattı.

"Laurent Oryn Riggle."

Elizabeth hafifçe başını salladı ve adamın havadaki elini sıktı.

"Elizabeth Syvlia Wodenback." 

Adam sadece kibar olmak için hafifçe gülümsedi ve ilerdeki ıssız sokakları işaret etti.

"İsterseniz daha sessiz bir yere geçelim. Sanıyorum ki Bay Black ile ilgili ayrıntıları başka büyücülerin duyması pek iyi olmaz."

Elizabeth kısa bir an için önce ıssız sokağa ve ardından James'a baktı. James başını onaylamaz bir şekilde iki yana salladığında derin bir nefes aldı.