Sanırım başlığı kendim koymayı başardım.
- ...
Pekala...
Başkan, İbrahim'in gideceği güzergahta bir merdiven oluşturmuştu ve İbrahim'in, farkında bile olmadan o merdivenleri çıkmasını sağlamıştı. Tabii Kırmızı ve Yeşil'in de...
Başkan'ın kasabasına çıkan merdivenlerdi bunlar. Daha önce, aday zamanlarında Sarı'nın Ün ve Leyl ile birlikte çıktığı merdivenler... Azgın'ın koridorunda bir anda ortaya çıkmıştı ve tavanı aşarak sonsuzluğa yükseliyor gibiydi. Başkan onları yakalamıştı ve biz olmadan kasabasına sokmaya çalışıyor olmalıydı.
İlk anın şokunu atlatır atlatmaz hepimiz, Sarı'nın arkasından koştuk ve saniyeler içerisinde merdivenin ilk basamağına çıkmayı başardık. IbrahimHalil_Kaya , Kırmızı ve Yeşil bizden onlarca basamak yukarıdaydılar. Onları zar zor görebiliyordum ama İbrahim'in karşısında bulunan garip yaratığı seçebiliyordum. Tam olarak neye benzediğini seçemediğim yaratık, sürekli başka bir yönden saldıran İbrahim'i saf dışı bırakmaya uğraşırken, bir yandan da Yeşil ile Kırmızı'yı yakalamaya çalışıyordu.
"İbo! Dayan!" diye bağırdı o sırada Meridesen telaşla. Hızla birkaç merdiven çıktı ama o da karşısına çıkan başka bir yaratıkla uğraşmak zorunda kaldı.
IbrahimHalil_Kaya karşısındaki yaratığa yumruk atarak onu birkaç merdiven aşağı yuvarladı ve o sırada bize doğru baktı. "Biz iyiyiz! Asıl siz kendinize dikkat edin! Hiçbirinizi göremiyorum buradan!"
Hemen, benden birkaç basamak geriden gelen yardımcılarıma döndüm ve İbrahim'in bahsettiği şeyi anladım. Bulunduğum basamak ve onun yukarısında duranları rahatlıkla görebiliyordum ama aşağıda olanları seçemiyordum. Herkesin kendi başının çaresine rahatlıkla bakabileceğini biliyordum ama göremediğimiz bir düşman tarafından pusuya düşürülmek istemiyordum. İlk basamaklardan gelebilecek bir düşman...
"Biri ilk basamakta kalmalı!" diye seslendim boş merdivenlerden aşağı. Yardımcılarımdan cevap gelmesini beklemeden hızla aşağı inmeye çalıştım ama başaramadım. Ben aşağı adım attığım anda, indiğim merdivenin altında yeni bir basamak beliriyordu. Benim olduğum basamağın altındaki yardımcımla aramı asla kapatamıyordum. Tabii onlar yukarı çıkmadıkça...
"Beyaz! Ne oldu öyle?" diye sordu metastazI merakla. Benimle aynı basamağa ayak bastığı anda karşımda belirmişti.
"Aşağıdakilere seslendim ama beni duyabildiler mi emin değilim." dedim.
"Duyduk." demir477 de yanımıza çıkmıştı. "Ama sen bizi duymadın." Ardından başını kaldırıp üst basamaklardaki Meri'ye baktı. "İyiyiz. Biz seni görebiliyoruz merak etme! Sanırım bilgeler görebiliyor sadece!" diye sırıtarak ekledi.
"Ben onu duyamıyorum." dedim dehşete düşerek. "Meri'nin sana söylediği hiçbir şeyi duyamadım."
Demir önce üst merdivenlerdeki arkadaşlarına, sonra da bana baktı. "Sanırım sen sadece aynı basamakta olduklarını duyabiliyorsun." dedi.
"Savaşçı olduğum için mi dersin?"
"Sanmıyorum. Şu garip yeni basamaklar oluşmadan önce böyle değildi. O neden oldu?"
"Aşağı inmeye çalıştım." dedim. "Sizlerin yanına gelebilmek için. Ayrıca haklısın, İbrahim'in de Meri'nin de sesini duyabiliyordum kısa süre önce."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
(2)Ver o telefonu bana Arman! Zor kullanarak almak istemiyorum senden!
FantasyTELEFONA İHTİYACIN YOK! Evet var! Her geçen gün gücüm azalıyor ve güçlenmek için o aşağılık diyarla bağ kurmam gerektiğini biliyorum! ORAYA TEKRAR GİTMEK ZORUNDASIN BEYAZ. Hayır! Telefonu alırsam bu bana planladıklarımı yapacak kadar zaman kazandırı...