☠️23☠️ Emre'nin geri dönüşü

474 30 694
                                    

"Ölüm sebebini de şifacılar düşünsün!" diyerek kahkaha attı Başkan ama beklemediği birinin sesiyle irkildi ve aniden yüzü değişti.

"Hey dövmeli çocuk!" diye bağırmıştı kurtuluşumuz olan ses. Kendisi görünmeden önce havada hızla ilerleyen lanetli bıçağı göründü. Leyl... Sarı'yı açık olan avuçlarının birinden tam isabetle vurdu. Bıçakla beraber Sarı da hızla geriye doğru savruldu. Sarı'nın eli ile beraber tahta duvara saplandı bıçak ve Leyl sırıtarak göründü.

Başkan öfkeyle döndü ve Leyl'e tam öldürücü hamle yapacağı sırada, melez dostumuz diğer elinde tuttuğu bıçağı da savurdu. Sarı'nın diğer elini de koridorun tahta duvarına sabitledi ve "Ups!" dedi.

Başkan iki eli havada, gözleri öfkeden ateş saçarken bakakaldı ona. İnanamıyordu az önce olan şeye. Leyl'in ikinci bıçağı da çıkarmasını hiç beklemiyordu anlaşılan. En az bizim kadar şaşırmıştı buna çünkü bu, tek bir anlama geliyordu. Annesi... Onu serbest bırakmış olmalıydı.

"Şimdi defolup gidin buradan!" dedi Leyl. Başkana doğru kıvırta kıvırta yürüyordu. Onunla alay ediyordu. Elini, kolunu hatta kalçasını sallaya sallaya yanından geçti ve sırıtarak devam etti. "Yoksa o iki bıçağın sahibi her an burayı bulabilir!"

Başkan tekrar dönüp bakmadı bile. Yumruklarını sıkarken yanındaki genç avcı ile göz göze geldi. Zavallı şey ne yapacağını şaşırmıştı. Ellerini uzatıp Emre'ye zarar vermek istediği sırada "Hayır!" diye bağırdım. Kolumu ona doğru uzattım ve bedenini kontrolüm altına aldım.

Başkan dönüp göz ucuyla etkim altındaki avcıya baktı. "Tekrar görüşeceğiz sizlerle!" diye söylendi. Hızla ilerlerken etkim altına aldığım avcıya doğru kolunu uzattı ve hiç zorlanmadan onu benden koparıp aldı. Önce Başkan ardından da az önce bedeninin kontrolü tamamen bende olduğunu sandığım avcı yok oldu. Etrafta kalan diğer avcılar da hızla kaçıştılar ve buldukları en yakın kapılardan girerek koridordan kaçtılar.

Macellan'a yerden kalkması için yardım ederken, bir yandan da Leyl'i izliyordum. Yüzündeki gülümsemeden eser yoktu artık. Öfkeyle kardeşine gidiyordu. Yanına yaklaştığında birkaç saniye onun acı çeken bedenini izledi. Dikkatle baktı Sarı'nın acıdan kapanmış gözlerine. Bir eliyle saçını yakaladı ve başını geriye doğru gerdi. "Aç gözünü!" dedi dişlerini sıkarak.

Artık hepimiz onları izliyorduk. Macellan göz dövmesinin etkisinden kurtulmuştu. Avcı dostlarım, Emre ve benim etrafımda yerlerini almışlardı tekrar. Macellan kollarını açtı ve her an ışınlanmaya hazır oldu. "Leyl!" diye seslendi. O da geldiği anda bizi götürecekti oradan.

Leyl, Macellan'ın sesini duyunca Sarı'nın saçlarını bıraktı. Kardeşi o anda gözlerini açtı ve Leyl'e dikkatle baktı. Bıçakları saplandıkları yerden çekerken yavaşça fısıldadı Leyl. "Acı çekmenin sebebi o dövmeler. O gözleri sahibine ver." dedi. Benim kendisini duyduğumun farkında mıydı bilmiyordum ama tam olarak böyle söylemişti. Sarı her ne yaparsa yapsın, ona olan güvenini kaybetmiyordu. Belki de onu kandırmaya çalışıyordu. Bir şekilde kendi tarafına geçeceğini düşünüyordu.

Sarı avuçlarındaki bıçaklardan kurtulduğu anda Leyl'in suratına tükürdü. Leyl sert bir yumrukla karşılık verdi ona ve hızla yanımıza geldi.  "Götür bizi Maco!" diye bağırdı aniden.

Sarı bize doğru avuçlarını açacağı sırada, Macellan kollarını kapattı ve yıldızları etrafımıza getirdi. Görüntü tekrar anlaşılabilir hale geldiğinde, daha önce de bulunduğumuz o tanıdık odadaydık. emredemir00 'in odası...

Genç adamı yavaşça yatağına yatırdık ve evin içinde telaşla bizim bulunduğumuz odaya koşanları sakinleştirmeye başladık. Bir kulağım da evin dışındaydı. Biz gitmeden önce cehennem yerine dönmüştü oralar. Dikkatimi verdim ve dinledim ama dışarıdan hiç ses gelmiyordu. Emrelerin köyüne sakinlik geri gelmişti. Muhtemelen savaş çoktan bitmişti ve şifacılar görgü tanıklarının hafızalarını mantıklı anılarla doldurmuştu. Sanki oraya hiç gelmemişiz gibi olmuştu her şey.

(2)Ver o telefonu bana Arman! Zor kullanarak almak istemiyorum senden!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin