Bir anda kolumdan çekilerek kucağına savrulduğumda, gelecek olan öpücüğe hazırlıksızdım. Tepki veremedim... İlk anda geri çekilmek istediysem de, biriken özlemimle, daha çok bastırdım kendimi vücuduna. Dudaklarımız açlıkla birbirine dolandığında, kaçabilecekmişim gibi sabitlediği kollarıyla beni hafifçe yukarı kaldırmıştı. Soluk soluğa alnını alnıma dayadı.
"İki haftanın her günü yandım. Seni çok özledim!"
"Yalancı! Öyle olsa yanımda olurdun."
Ah karnıma baskı yapan sertliği, yüzümü yalayan nefesi, kararmış bakışlarıyla ben yanıyordum asıl! Söylediklerim kışkırtmış olacak daha hırsla öptü dudaklarımı. Elleri her yerdeydi... Dili ağzımda gezinirken, parmaklarım saçlarına dolanmış çekiştiriyordu. Birbirine karışan derin inlemelerimizin arasında elbisemin fermuarını sıyırdığında, boynumda gezinen dudakları göğüslerime sıcak bir yol çiziyordu.
"Bana birkaç gün daha ver... Bitirmeme çok az kaldı."
"Neyi bitirmene?"
Lucas'ın ceketi, gömleği ne zaman çıkmıştı, takip edemiyordum bile... Kalçamı avuçlayan elleri, bacaklarımı kavrayıp beline doladı. Hemen ardından sırtım duvarla buluştu. Ellerinin arasında titriyor, kendimi daha sıkı sarıyordum bedenine. Öpücükleri tenimin altına işliyordu.
"Senin için hayal ettiğim hediye."
"Benim hediyem sensin. Sadece seni istiyorum ben!"
Başını ellerimin arasına almış, gözlerinin içine bakarak isyanla söyledim içimden geçenleri ve dudakları dudaklarımı buldu yeniden. Kana kana içtik birbirimizi, geçen günlerin acısını çıkarır gibi ve bedenlerimiz hızla bir bütün oldu. İnlemelerim, hırıltılı nefeslerine karıştı. Kokusu tenime, bedeni bedenime...
Sakinleşmeyi başardığımızda, koltukta Lucas'ın üzerinde uzanıyordum. Benden çıktığına inanmakta zorlandığım, çığlıklar yüzünden şaşkın ve utanmış halde yüzümü boynuna saklamıştım. Lucas'ın dudakları alnıma, şakağıma minik öpücükler bırakıyor, parmaklarının aşağı yukarı dolaştığı omurgamdan vücuduma gönderdiği ürpertilerle yeniden kalp atışlarımı hızlandırıyordu.
"Lena," Çenemi kaldırdı. "Saklama kendini benden meleğim. Çok özledim."
"İstemiyorum düğün falan Lucas! Sana söyledim. Seni uzaklaştıracak hiçbir şeyi istemiyorum hayatımızda. Aklımdan geçenlerle boğuşmaktan çıldırmak üzereydim."
"Özür dilerim. Söyleyemiyorum çünkü görmeni istiyorum ama söz veriyorum bitiyor, çok az kaldı. Hem artık senden uzak tutamayacak beni!"
"Şeytanlar tutar o zaman da!"
"Merak etme. Sıra onlarda, yeter oynadıkları oyuna göz yumduğum. Eğlendiler bitti! Hem bence, bu gece ki halim biraz olsun gerilemelerini sağlayacaktır. Üçü de korkmuş görünüyordu. Seninle olmama karışacak olurlarsa, ya da sabah odamıza dalmaya kalkarlarsa, kardeş katili olacağım artık."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin Gölgesinde (Kitap/Yeniden Yayımda)
Romantizm** TARİHİ KURGU DEĞİL CANLAR. GİRİŞ BÖLÜMÜ 1960'LARDAN BİR KESİT SADECE. BUNUN NEDENİNİ KİTABIN ORTALARINDA GÖRECEKSİNİZ. GİRİŞ BÖLÜMÜ SONRASI 2012 YILINDAN, HİKÂYENİN YAZILDIĞI YILDAN DEVAM EDİYOR.** 18 Şubat 1961 gecesi ayrı düşen aşıkların yüre...