~Bölüm 34~

275 38 1
                                    

Çardağın kalın koyu renk kumaşına rağmen, gözlerime dolan gün ışığı mutlu rüyama ısrarla saldırınca uyanmak zorunda kaldım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çardağın kalın koyu renk kumaşına rağmen, gözlerime dolan gün ışığı mutlu rüyama ısrarla saldırınca uyanmak zorunda kaldım. Heyecandan kıpır kıpırdı içim. Bir yüzük müydü, evlilik teklifi almış olmak mıydı bu duyguyu yaşatan? Yüzükler atılır, teklifler unutulur, nikâh için atılan imzaların yerini mahkeme salonları alabilirdi oysa... Bunu en iyi bilmesi gerekenlerden biriyken, neydi bu hale getiren beni?

Yavaşça sıyrıldım, sırtımı saran kolların arasından. Huzurla uykusuna devam eden sevgilimin yüzünü izledim bir süre. Ardından gölün gün ışığıyla aydınlanan, nefes kesen manzarasına daldı gözlerim. Daha dün gece, burayı sabah görmeyi dilemiştim ve bu muhteşem adam, sanki aklımdan geçeni bilirmiş gibi hazırlamıştı her şeyi.

Şimdi anlıyordum ki, dün gece; tanıştığımız andan beri söylediklerinin, düşündüklerinin bir özetiydi sadece. Bu güveni gözleriyle, sözleriyle, yaptıklarıyla aşılamıştı bana. Birçoklarına göre kısacık bir zaman dilimiydi bizim ilişkimiz ama her anında aylar, belki yıllar saklıydı.

Verdiği tüm sözleri tutmuştu Lucas. Gözlerimden hüznü silmiş, varlığını inkâr ettiğim aşka inandırmış, kalbimi, eksik kalan ruhumu tamamlamış, beni-bizi bir bütün yapmıştı. Bana rağmen hem de!

"Beni izlemekten çabuk sıkıldın meleğim." Omzuma konan minik öpücüklere gülümsedim. "Beğendin mi burayı?"

"Çok. Huzur dolu, her şeyden uzak... Daha sık gelebilir miyiz?"

Göğsümde tuttuğum battaniyenin altından, kolları belime dolandı. Bacaklarını iki yanımdan uzatıp, yüzü boynuma saklı saçlarımın kokusunu çekti içine. Sırtımı göğsüne yasladı, aramızdan havanın geçmesine bile tahammülü yokmuş gibi.

"Teninin kokusuna, benimkinin karışmasına bayılıyorum."

"Ben de, sen kokmaya bayılıyorum sevgilim."

Gülümsediğini, öpücüklerinin arasında kıvrılan dudaklarından anladım. Sevgi sözcüklerine verdiği tepkiye kıkırdamamak için dudaklarımı bastırdım. Şekerci dükkanına dalmış çocuklar gibi yüzü aydınlanıyordu tek bir kelimeyle.

"Lena? Her sabah seninle böyle uyanabilmek için daha fazla beklemek istemiyorum. Hemen evlenelim."

"Tabi. Hadi Vegas'a gidelim ya da en kısa yoldan kim evlendirebilirse bizi ona!"

Duraklayan dudaklarının arasından ıslık gibi çıktı nefesi. "Sen ciddi misin?"

"Evet. Çok ciddiyim. Ben seninle olmak istiyorum Lucas. Düğünler, gelinlikler, yığınla saçma sapan hazırlıkları değil!"

"Sen muhteşem bir kadınsın bebeğim." Derin bir iç çekti. "Ama ben, kendi düğünümüzde seni gelinliğinle, bir melek gibi süzülürken görmek istiyorum. Tüm kadınların senin kadar muhteşem bir gelin görmedikleri, göremeyecekleri için kıskanmalarını, erkeklerin hepsinin dünyanın en şanslı adamı olduğumu bilmelerini istiyorum."

Geçmişin Gölgesinde (Kitap/Yeniden Yayımda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin