heartbreaker.

1.0

İyi okumalar, oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın

Öğlen arasında test kitabımı alıp kızlarla beraber bahçeye inmiştim. Kantinden aldığım sade ve sütsüz kahve ile öğünümü geçiştirirken kızlar da yemeklerini yiyerek Yekta ve arkadaşlarını kesiyordu.

"Off," dedi Didem nefesini bıkkınca vererek. "Çıldıracağım cidden. Sen o kadar dikizle, arkadaşlarına anlat hatta arkadaşların sen yokken bile seni dikizlesin ama sen gelip benimle konuşma. Arkadaşlarından biri benimle konuşmaya bile çalıştı ama nasıl bir egosu varsa ilk adımı kendisi atmıyor."

"Arkadaşı mı?" dedim test kitabından anlık olarak kafamı kaldırırken. "Evet," diyerek cevapladı Didem ve elindeki çubuk kraker paketini bir kez daha uzattı. "İstemediğinden emin misin cidden?"

"Evet Didem. Kahve yeterli," diyerek bir kez daha onu reddederken "Hangisi?" diye de sordum.

"Şu kıvırcık saçlı olan var ya, Yekta'nın kıvırcık versiyonu gibi olan hani."

Gözlerimi Sarp'a çevirdiğimde baştan aşağı onu süzdüm. Uzaktan bakıldığında gerçekten de Yekta'nın kıvırcık saçlı versiyonu gibiydi. Aralarındaki bir iki fark boy kilo farklarından ve Yekta'nın yeşil gözlerinden kaynaklanıyordu.

Sadece onu öyle süzerken göz göze gelmiştik.

İfadesiz bakışlarımı ondan çekerken "Anladım," dedim Didem'e. Ben geri test çözmeye dönerken Sarp da arkadaşlarına dönmüş ve bir şeyler anlatmaya başlamıştı.

"Sen şimdi ne yapacaksın?" diye sordu Nehir bir kez daha onlara bakıp Didem'e döndüğünde. "Kızı bekletiyorum. Numarayı alacak mıyız almayacak mıyız?"

Muhabbet tekrar ilgimi çekerken "Numara mı?" dedim şaşkınca. "Ne numarası?"

"Biri var." diye fısıldadı Didem yanıma yaklaşırken. "Yekta'nın numarasının elinde olduğunu ve satabileceğini söyledi."

Gözlerim kısılırken "Ne?" dedim. Gözüm anlık olarak Yekta'ya kaymıştı. Yanında dikilen arkadaşının karnına elinin tersiyle vurduktan sonra kahkaha atmaya başlamıştı.

"Gerçekten de yapacak mıymış bunu?" dedim gözlerim biraz büyürken. "Bu berbat bir şey."

"Alan birkaç kız olmuş. Fiyat konusunda o kadar pahallı davranmıyor sadece alan kişiler numarayı satın aldığını söylemiyor. Yekta duymasın diye. Ordan burdan buldum diyerek bahane sunma şartı koyuyor."

"Sen ne düşünüyorsun?" diyerek bana döndüğünde Didem, "Saçmalık." dedim. "Ayrıca çok ezikçe. Numara satmak, numarayı satın almak da ne?"

Bakışlarımı Didem'e çevirdiğimde "Bana kalırsa Didem," dedim. "Bunu yapma. Cidden çok... Utanç verici. Gidip numarasını kendin istesen daha iyi. Ayrıca ordan burdan numarasını bulan ya da numarasını satın alan kızlardan daha etkileyici olursun onun gözünde."

"Öyle diyorsun değil mi?" dedi Didem ve bakışlarını tekrar Yekta'ya sabitledi. "Haklısın ya. Gidip isteyeyim. Alt tarafı on bir haneli bir numara."

"Git iste." dedim.

"Şimdi mi?" diye sordu şaşkınca Nehir. Didem ise çoktan ayaklanmış ve saçlarını kıvırarak arkaya atmıştı.